CHP'nin kendi hatipleri/sözcüleri için hazırladığı 'İkna, Hitabet, Propaganda' kitapçığında ki maddeler, zihniyetin 90 yıldır zerre kadar değişmediğini apaçık göstermekte.
26 Mayıs'da seçim beyannamesini açıklayacak olan CHP'nin nasıl bir strateji izleyeceğine, millete karşı ne kadar dürüst(!) olacağına, kendi kitapçıklarında yazan maddeler üzerinden bakalım,
- Verilecek bilgiler, kamuoyunu sarsmayı ve şaşırtmayı içermelidir. Farklı olmayan mesaj dikkat çekmez, bunun için ABARTI kullanın.
(Yani sallayın/köpürtün deniliyor. Örneğin, 'Sarayın altın kaplama klozetleri var, Erdoğan'ın 70 trilyon dolar serveti var' gibi)
- Verilecek bilgiler ilkokul 5. sınıf öğrencisinin anlayacağı düzeyde basit ve anlaşılır olmalıdır.
(57 milyon seçmenin -ki buna kendi seçmenleri de dahil- zeka seviyesini konumlandırdıkları yeri belirtmişler)
- Halkla iletişim esnasında ortaklıkları vurgulamak oy potansiyelini arttıracaktır. Bunun yolu da aynı dil, benzerlikler, atasözleri gibi ifadeler ve törel (töreye uygun) dil olacaktır. Her seçmen kendisine benzeyene oy vermektedir. Kılık kıyafetten konuşmaya kadar önemlidir.
(Yani insanlara hitap ederken, olmadığınız gibi görünmeniz de, kısaca riyakar olmanız da herhangi bir sakınca yoktur deniliyor. Örneğin, 'Daha önce gidilmeyen Cuma namazlarında boy göstermek, ben de Seyid torunuyum zaten demek' gibi)
- Propagandanın altın kuralı başarılarını parlat, başarısızlıklarını SİLDİR. Bu nedenle başarısızlığımız ile ilgili bir konu gündeme gelince, konuyu başka bir konuyla değiştirmek ve/ya yeniden başarılarımızdan bahsetmek gerekiyor. Dolayısıyla başarısızlık konusuna HİÇ GİRMEYİN. Mümkünse konu hakkında gelecek ifadeleri DUYMAYIN. Ya da 'Bundan daha önemli birşey var, müsade edin anlatayım' diyerek konuyu başka tarafa çekin.
(Yani içinden çıkamayacağınız bir eleştiri aldığınız da manipülasyon yapın, olmadı/tutmadı, direk kaçın deniliyor. Örneğin, 'Kılıçdaroğlu PYD terör örgütü değildir ve/ya akan kan duracaksa özerlik verilebilir demişti' gibi eleştiriler gelirse, hemen 'Ama megri megri' moduna geçin, gibi)
Bu maddeler kitapçıkta yer alanlardan sadece bir kaçı olmakla beraber, CHP'nin millete olan yaklaşımını/bakışını çok net bir şekilde yansıtmaktadır. İşin en trajik tarafı ise, riyakârlığı böylesine yol edinmiş bir partiye rey verenlerin, karşısındakileri yıllardır cahil ve kandırılmış olarak yaftalamasıdır.
26 Mayıs'da seçim beyannamesini açıklayacak olan CHP'nin nasıl bir strateji izleyeceğine, millete karşı ne kadar dürüst(!) olacağına, kendi kitapçıklarında yazan maddeler üzerinden bakalım,
- Verilecek bilgiler, kamuoyunu sarsmayı ve şaşırtmayı içermelidir. Farklı olmayan mesaj dikkat çekmez, bunun için ABARTI kullanın.
(Yani sallayın/köpürtün deniliyor. Örneğin, 'Sarayın altın kaplama klozetleri var, Erdoğan'ın 70 trilyon dolar serveti var' gibi)
- Verilecek bilgiler ilkokul 5. sınıf öğrencisinin anlayacağı düzeyde basit ve anlaşılır olmalıdır.
(57 milyon seçmenin -ki buna kendi seçmenleri de dahil- zeka seviyesini konumlandırdıkları yeri belirtmişler)
- Halkla iletişim esnasında ortaklıkları vurgulamak oy potansiyelini arttıracaktır. Bunun yolu da aynı dil, benzerlikler, atasözleri gibi ifadeler ve törel (töreye uygun) dil olacaktır. Her seçmen kendisine benzeyene oy vermektedir. Kılık kıyafetten konuşmaya kadar önemlidir.
(Yani insanlara hitap ederken, olmadığınız gibi görünmeniz de, kısaca riyakar olmanız da herhangi bir sakınca yoktur deniliyor. Örneğin, 'Daha önce gidilmeyen Cuma namazlarında boy göstermek, ben de Seyid torunuyum zaten demek' gibi)
- Propagandanın altın kuralı başarılarını parlat, başarısızlıklarını SİLDİR. Bu nedenle başarısızlığımız ile ilgili bir konu gündeme gelince, konuyu başka bir konuyla değiştirmek ve/ya yeniden başarılarımızdan bahsetmek gerekiyor. Dolayısıyla başarısızlık konusuna HİÇ GİRMEYİN. Mümkünse konu hakkında gelecek ifadeleri DUYMAYIN. Ya da 'Bundan daha önemli birşey var, müsade edin anlatayım' diyerek konuyu başka tarafa çekin.
(Yani içinden çıkamayacağınız bir eleştiri aldığınız da manipülasyon yapın, olmadı/tutmadı, direk kaçın deniliyor. Örneğin, 'Kılıçdaroğlu PYD terör örgütü değildir ve/ya akan kan duracaksa özerlik verilebilir demişti' gibi eleştiriler gelirse, hemen 'Ama megri megri' moduna geçin, gibi)
Bu maddeler kitapçıkta yer alanlardan sadece bir kaçı olmakla beraber, CHP'nin millete olan yaklaşımını/bakışını çok net bir şekilde yansıtmaktadır. İşin en trajik tarafı ise, riyakârlığı böylesine yol edinmiş bir partiye rey verenlerin, karşısındakileri yıllardır cahil ve kandırılmış olarak yaftalamasıdır.
