Bu millet!

FETÖ'den kimlerin icazet aldığını,

FETÖ prodüksiyon kasetler ile bulunduğu koltuğa getirilenlerden,

15 Temmuz gecesi meclisin bombalandığı saatlerde, darbeciler tarafından havalimanında karşılanıp 'serbest geçiş' verilenlerden çok iyi bilmektedir.

***

Daha düne kadar 'Cumhuriyet için Ordu göreve' pankartlarıyla onlarca miting düzenleyenler, 

Bugün 'Bir general Cumhurbaşkanı alkışlayamaz' diyerek apolet sökmekle tehdit ediyor. 

Bunların esas acıları/sancıları, askerin siyasete dahil olup-olmamasından değil, kendi siyasi çizgilerine mesafeli durmasındandır.

***

24 Haziran yolunda sessiz/sedasız evrilenleri fark ettiniz mi?

CHP ve İP'in kendisinden değil (onları zaten biliyoruz), seçmeninden bahsediyoruz. Bugüne kadar 'Her MHP seçmeni potansiyel AK Partili, her AK Parti seçmeni potansiyel MHP'lidir' diyerek toplumun yarısından fazlasını kendilerince hâkir/cahil görenler, bugün Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik ve hatta Milliyetçilik adı altında HDP/PKK ile kurulan 'örtülü' ittifaka ne gözle bakıyor? Nasıl oluyor da sindirebiliyor?

'Bir Cumhurbaşkanı adayı hapiste olmamalı' cümlesi tek başına okunduğu zaman ne kadar da acıklı geliyor, CHP tarafından da ne güzel de pazarlanıyor değil mi?

Hiçbir CHP/İP seçmeni de çıkıp demiyor ki, yahu bu şahış;

- Apo'nun heykelini dikeceğiz,
- Güneydoğu kendi yeraltı kaynaklarını kendi özerkliği altında kullanmalı,
- Bize bölücü diyorsunuz, Atatürk'de bölücüydü,
- PKK değil, Türk devleti silah bırakacak,
- Türk devletini de, yargısını tanımıyorum,
- PKK katil değildir, asıl katil Türk devletidir, gibi yüzlerce söylemde bulunduğu için içeride.

Kobani çağrısı ile halkı sokağa döküp 53 kişinin ölmesine sebep olduğu için içeride.

Partiye/Belediyelere gelen parayı PKK'ya yönlendirdiği için içeride.

Hülasa kusura bakılmasın lâkin, gelmiş olduğumuz süreç şunu çok net gösteriyor ki, Bu ülke de '16 yıldır sorgulamadan oy veriyorlar' diyenlerin ekseriyeti, salt Erdoğan nefretinden dolayı izanlarını artık tamamen kaybetmiştir.

***

İsrail, 1960'dan itibaren (kuruluşundan sadece 12 yıl sonra) özellikle Kuzey Irak'da ki Kürt bölgelerine ciddi miktarda gıda ve para yardımında bulunmaktadır.

Bugün bu yardımların arkasında hangi planların olduğu çok daha net görülüyorken, yani, geleceğini planlayan devletler kendi çıkarları/iddiaları dahilinde olan bölgelere 'insani yardım' üzerinden on yıllar öncesinden yerleşiyorken,

TİKA gibi 'teknik yardım' anlamında dünya da eşi benzeri olmayan bir kurumu 'yapılandırma' adı altında kısıtlama/kapatma vaadi,

Türkiye'nin cihan devleti esası üzerinden bugüne kadar 30 ülkeye uzanmış olan kollarını kırmak/kesmek demektir -ki- bu, ABD-İsrail ittifakının 'Türkiye'yi kabuğuna hapsetme' planında ki ilk hedeflerinden birisidir.