GENEL

Diyarbakır’da Duygulara Kazınan Tarih: Emojili Asker Mezar Taşı Ziyarete Açıldı

Diyarbakır Müzesi, restorasyonu tamamlanan ve “emojili asker mezar taşı” olarak adlandırılan tarihi eseri ilk kez ziyaretçileriyle buluşturdu. Sur ilçesindeki İçkale Müze Yerleşkesi'nde sergilenen bu özel eser, insan duygularını yansıtan yüz ifadesiyle dikkat çekiyor. Bazalt taşından yapılmış mezar taşının, savaşa giden ve hayatını kaybeden bir askere ait olduğu değerlendiriliyor.

Abone Ol

1934 yılında kurulan Diyarbakır Müzesi, Türkiye’nin en köklü kültür kurumları arasında yer alıyor. O dönemde bölgede başka bir müze bulunmadığı için çevre illerden çok sayıda eser Diyarbakır’a getirilerek koruma altına alındı. Müzenin koleksiyonunda bugün 36 bin 352 envanterlik eser bulunuyor. Uzun yıllar boyunca depo koşullarında muhafaza edilen taş eserler, son yıllarda başlatılan yeni sergileme projesi ile birlikte müze bahçesinde ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Depolardan Gün Yüzüne Çıkan Tarihi Taş

“Emojili asker mezar taşı” olarak tanımlanan eser, 1934 yılından beri müze deposunda korunuyordu. Zaman içerisinde yapılan kapsamlı restorasyon çalışmalarıyla sağlamlaştırılan taş, müze bahçesinde sergilenmeye başlandı. Uzmanlar, taşın yüz hatlarındaki kaş, göz ve ağız detaylarının, o dönemde yaşayan insanların duygularını sembolik değil, birebir gerçekçi biçimde yansıttığını belirtiyor. Bu yönüyle taş, diğer figürlü mezar taşlarından farklı bir yere sahip.

Korku ve Telaşın Taşa Yansıtıldığı Eşsiz Bir İfade

Taşın en dikkat çekici özelliği, ağız kısmındaki korku ve telaş ifadesi. Yüzdeki bu duygu aktarımı, eseri benzerlerinden ayırıyor. Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, taşın özelliklerini şu sözlerle anlattı:

“Bu mezar taşı, askere giden ve orada hayatını kaybeden bir askere ait. Korku ve endişeyi birebir şekilde yansıttığı için ona ‘emojili asker mezar taşı’ adını verdik. Mezar taşının başında bir miğfer var. Kaşlar, gözler ve ağız bölgesi dikkatlice işlenmiş. Kısmi deformasyonlar olsa da bu duygusal ifade hâlâ net şekilde görülebiliyor.”

Uzmanlara göre, tarihte insan ve hayvan figürlü mezar taşlarına sıkça rastlansa da, bu taş insan duygusunu birebir anlatan ender örneklerden biri olarak öne çıkıyor.

Müze Bahçesinde Yeni Sergileme Alanı Oluşturuldu

Diyarbakır Müzesi, fiziki koşulların yetersizliği nedeniyle uzun yıllar taş eserleri sergileyememişti. Yeni düzenlemeler kapsamında müze bahçesinde özel sergileme alanları oluşturuldu. Bu proje sayesinde depo koleksiyonundaki birçok taş eser, ilk kez gün ışığına çıkmaya başladı. “Emojili asker mezar taşı” da bu kapsamda ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.

Kültürel Mirasın Yeni Simgesi: Emojili Asker Mezar Taşı

Diyarbakır Müzesi yetkilileri, bu taşın yalnızca bir mezar taşı değil, aynı zamanda insanlık tarihinin duygusal hafızasına kazınmış bir sanat eseri olduğunu vurguluyor. Bazalt taşından ustalıkla oyulan yüz ifadesi, günümüzün dijital iletişim araçlarında kullandığımız emojileri anımsatıyor. Bu benzerlik nedeniyle eser, “Dünyanın İlk Emojili Mezar Taşı” olarak tanımlanıyor.

Geçmişten Günümüze Duyguların Yolculuğu

Eserin müze bahçesinde sergilenmeye başlaması, hem arkeoloji meraklılarının hem de sanat tarihçilerinin ilgisini çekiyor. Uzmanlar, bu taşın duyguların sanatta nasıl ifade edildiğini anlamak açısından önemli bir örnek olduğunu belirtiyor. Korku, endişe ve insanlık duygusunun binlerce yıl öncesine ait bir taşta bu kadar güçlü biçimde hissedilmesi, geçmişle bugünü buluşturuyor.

Duygular Zamanı Aşıyor

Diyarbakır Müzesi’nin bahçesinde sergilenmeye başlayan emojili asker mezar taşı, yalnızca bir arkeolojik buluntu değil; aynı zamanda insan duygularının evrenselliğini kanıtlayan bir sembol olarak öne çıkıyor. Binlerce yıl önce bir ustanın elinden çıkan bu taş, bugün hâlâ insanın korkusunu, telaşını ve duygusunu aktarabiliyor. Böylece geçmişin sessiz tanıkları, çağdaş dünyaya duyguların hiç değişmediğini hatırlatıyor.