Petrol ve doğal gaz bakımından zengin kaynaklara sahip bölge Hazar Denizi'nin yirmi yılı aşkın süredir tartışmalara sebep olan yasal statüsü belirlendi. Hazar'a kıyısı olan beş ülke Rusya, İran, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan'ın liderleri Aktau liman kentindeki zirvede, 1996 yılından beri üzerinde çalışılan anlaşmayı imzalayarak denizin hukuki statüsü konusunda uzlaştı.
Sovyetler Birliği'nin 1991 yılında dağılmasından bu yana Hazar Denizi'nin yasal statüsü tam olarak ortaya konmamıştı. Bu sebeple denize kıyısı olan ülkeler zaman zaman maden kaynaklarının mülkiyeti açısından karşı karşıya geliyordu.

Hazar'da yabancı asker bulunamayacak
Anlaşmaya göre, Hazar Denizi'nin dibi ve toprak altı bölgeleri, deniz sahası, deniz hududu, balıkçılık alanları ve kaynakların kullanımı gibi esaslara göre paylaştırılacak. Müzakereler, Hazar'ın deniz mi yoksa bir göl mü olduğu noktasında kilitleniyordu. Özel statünün verileceği Hazar Denizi'ne Birleşmiş Milletlerin (BM) 1982'deki deniz hukuku anlaşması uygulanamayacak ve suyun derinliği göl prensibine dayanarak belirlenecek.

Anlaşma, ayrıca kıyıdaş beş ülke dışında Hazar Denizi'nde yabancı askeri varlıkların bulunmasının yasaklanmasını öngörüyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Anlaşmanın, gerekli paylaşım, denizcilik ve balıkçılık, katılımcı ülkelerin askeri ve siyasi etkileşimi konularını açık bir şekilde düzenlemesi, Hazar'ın sadece barışçıl amaçlarla kullanılması ve bölgesel güçlerin dışındaki askeri kuvvetlerin bulunmamasını garanti altına alması önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Hazar Denizi'nin hava sahasının kullanımına ilişkin istişarelere devam edilecek.

İran, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan, tam bir enerji denizi olan Hazar'dan daha fazla pay alabilmek için 1996 yılından bu yana müzakereler sürdürüyordu.