Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan ve Pakistan halkının Türkiye için kardeş ülkeler ve halklar olduğunu belirterek, "Bundan sonraki süreçte barış çabalarımız, Afganlı kardeşlerimize desteğimiz de güçlü bir şekilde sürecektir" dedi. Bakan Çavuşoğlu, ticaret önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceklerini de söyleyerek, ulaşım ve enerji hatlarını güçlendirerek İpek Yolu’nu tekrar canlandırdıklarını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan Dışişleri Bakanı Hanif Atmar ve Pakistan Dışişleri Bakanı Mahmood Qureshi ile bir araya geldi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen toplantıya Afganistan Dışişleri Bakanı Atmar, sağlık sorunları nedeniyle otel odasından online olarak katıldı. 3’lü toplantının ardından Bakan Çavuşoğlu ve Pakistan Dışişleri Bakanı Qureshi kameraların karşısına geçti. Afganistan Dışişleri Bakanı Atmar, ortak basın toplantısına da online bağlantı ile katıldı.

Bakan Çavuşoğlu, “Afganistan ve Pakistan halkı bizim için kardeş ülkeler ve halklardır. Gönlümüzde özel yerleri vardır. Tarihten gelen güçlü bağlarımız mevcuttur. Dayanışmanın en güzel örneğini kendi aramızda gösteriyoruz. Bugünkü toplantımızda bölgede barış, istikrar ve güvenlik tesisi için 3’lü işbirliği imkanlarını görüşme imkanımız oldu. Özellikle Afganistan barış sürecini görüştük. Bundan sonraki süreçte barış çabalarımız, Afganlı kardeşlerimize desteğimiz de güçlü bir şekilde sürecektir. Birleşmiş Milletler ve Katar ile birlikte Doha sürecini desteklemek için İstanbul Barış Konferansı’na ev sahipliği yapacaktık, bunu Ramazan sonrasına erteledik” diye konuştu.

Toplantıda terörizmle mücadele, düzensiz göç, ulaşım yollarının güçlendirilmesi ve ticaretin arttırılması konularının görüşüldüğünü söyleyen Çavuşoğlu, “Terörle mücadele konusunda FETÖ ile mücadelede verdikleri destek için iki ülkeye de teşekkür ediyorum. Ticaret önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz. Ulaşım ve enerji hatlarını güçlendirerek İpek Yolu’nu tekrar canlandırıyoruz. Azerbaycan’ın Karabağ zaferinin ardından bu alandaki fırsatları da birlikte değerlendireceğiz. Düzensiz göç konusunda Pakistan ile işbirliğimiz somut sonuçlar vermeye başladı. Afganistan ile de benzer çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye düzensiz göçmen olarak gelen Pakistan ve Afganistanlı kardeşlerimizin sağ salim ülkelerine geri döndürülmesi için bu işbirliğimizi devam ettirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Afganistan-Pakistan-Türkiye arasındaki 3’lü zirvenin 2007 yılında başladığını hatırlatan Çavuşoğlu, “O günden bu güne maalesef bir ara verme durumunda kalmıştık. Şimdi zemin tekrar oluştu. Önce 3’lü dışişleri bakanları toplantısını gerçekleştirdik. Mümkünse önümüzdeki süreçte Afganistan Konferansı öncesi ya da sonrası liderler düzeyinde zirve de gerçekleştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

"Afganistan acı çektiğinde Pakistan da en çok acı çeken ülke oldu"

Pakistan Dışişleri Bakanı Qureshi ise kritik bir dönemde bakanlar düzeyinde bir zirve gerçekleştirdiklerini belirterek, “Kanımca sadece zor bir dönem değil, aynı zamanda çok önemli bir imkan var. Eğer biz bu imkanı şu anda yakalayamazsak herkes acı çekecek, özellikle de Afganistan. Zaten onlar şu ana kadar çok acı çekmiş durumdalar. Şu andaki duruma askeri bir çözüm yok. Tek çözüm müzakere edilen siyasi bir çözüm. Eğer birlikte masaya oturamazsanız, siyasi bir çözümü nasıl istişare edebilirsiniz. O yüzden biz Pakistan olarak her zaman Taliban’a çağrıda bulunduk; gelin toplantı masasına oturun, birlikte müzakere edelim dedik. Ülkelerin geleceğini belirlemek istiyorlarsa ancak bunu müzakere masasında yapabilirler. Biz de acı çektik. Afganistan acı çektiğinde Pakistan da en çok acı çeken ülke oldu. Hem insani hem ekonomi alanda ciddi sıkıntılar yaşadık. Afganistan barış sürecinin başarısının Pakistan’ın da çıkarına olduğunu düşünüyoruz” açıklamalarında bulundu.

"Taliban’a çağrı yapma konusunda biz hemfikiriz"

Afganistan Dışişleri Bakanı Atmar ise Afganistan barış sürecine katkılarından dolayı Türkiye’ye teşekkür ederek şunları söyledi:

“Gerçekten de bu konu ile ilgili olarak Taliban’a çağrı yapma konusunda biz hemfikiriz. Şiddetin durdurulması, ateşkes üzerinde hemfikir kılınması, İstanbul Barış Konferansı’na bu şekilde katılmak ve istişarelerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Taliban’ın da bu sürece katılımı gerekiyor. Şiddetin sürdürülmesi tabii ki bu şartları ortadan kaldırıyor.”