Kente özgü ve unutulmaya yüz tutmuş Edirne gülü, Trakya Üniversitesi tarafından yapılan çalışmayla doğduğu ve yayıldığı topraklara yeniden kazandırılıyor.

Edirne’nin kültür mirasçısı olan Trakya Üniversitesi, bir kültürel değeri daha gün yüzüne çıkarıyor. Edirne Gülü ve sanayi gülü yetiştiriciliğinin yeniden canlanması için demonstrasyon çalışmalarına devam eden Trakya Üniversitesi, Balkan Yerleşkesi içerisinde bulunan 5 dönümlük araziye bin 500 adet gül fidanı ekilerek “Edirne Gülü Bahçesi” oluşturuldu.

“Edirne, Osmanlı zamanında gül tarımının merkeziydi”

Çiçek yetiştiriciliği sahasında Edirne’de yeni bir dönem başlatmayı hedeflediklerini belirten Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan, “Tarihi kayıtlar Edirne’nin Osmanlı Devleti zamanında gül ve gülcülük merkezi olduğunu göstermektedir. Edirne gülünün 17. yüzyılın sonunda Bulgaristan’a, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Bulgaristan’dan göç eden Türkler aracılığı ile İstanbul, Balıkesir, Bursa, İzmir, Isparta ve Burdur yöresine getirildiği bilinmektedir. Ancak savaşlar ve göçler nedeniyle Edirne’de gül tarımı kaybolmuştur. Trakya Üniversitesi olarak bizler de gülü, doğduğu ve yayıldığı topraklara yeniden bir değer olarak kazandırmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“İstihdama da katkı sağlanacak”

Edirne Sarayı’yla birlikte sarayın süsü olan gülün de Edirne’de yükseleceğini belirten Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, bu kazanımın sadece kent kimliği ile sınırlı kalmayacağını tarım ve tarıma bağlı sanayi üretimi ile istihdama da katkı sağlayacağını vurguladı.

Doğduğu topraklardan yurdun ve Balkanların dört bir yanına yayılan Edirne gülünün yeniden Trakya Üniversitesinin örnek bahçesi ile kent kimliğine kazandırılacağını ifade eden Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Bu kazanımın sadece kent kimliği ile sınırlı kalmayacak, tarım ve tarıma bağlı sanayi üretimi ile istihdama da katkı sağlayacaktır. Gülcülük yeniden doğduğu topraklara geri dönerek kültür hayatımıza da etki edecektir. Edirne Sarayı yaygın olarak gül ekilen bir yerdi. Şanlı tarihimizde Edirne Sarayı’ndan yükselen gül kokusunun kaynağı bu topraklardı. Trakya Üniversitesi olarak bir yandan Edirne Sarayı’nı tekrar yükseltirken bir yandan da o sarayın süsü, kokusu Edirne gülünü de yine bu güzel şehirde açtıracağız. Belki de ektiğimiz güllerin yerinde yıllar öncesinde de atalarımızın ektiği güller vardı. Biz aslında bir tarihi yeniden diriltiyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Kentin dört bir yanını gül kokusu ile saracağız”

Gülün medeniyetler açısından da önemli olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Gül, Hz. Peygamberimizi de sembolüdür. Gülün kokusunu O’ndan aldığına dair hoş bir kıssa da vardır. Şiirimizde, tarihimizde, genç kızların çeyiz süslemelerinde kısacası hayatımızın her alanında gül ve güle ait bir ayrıntı vardır. İnşallah bizler de yeniden gülü ve gülcülüğü Edirne’nin kültür ve medeniyet hayatına tekrar kazandırıp, kentin dört bir yanını gül kokusu ile saracağız” şeklinde konuştu.

Balkan Yerleşkesi içerisinde bulunan 5 dönümlük arazide ekili 1.500 adet gülfidanından oluşan “Edirne Gülü Bahçesi” ilerleyen dönemlerde farklı türlerde gül fideleriyle genişletilecek.