Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Çok sevgili çok değerli öğretmenlerim, emeklilik belki pek çoğunuz için sakin bir limanda dinlenmektir, yılların yorgunluğunu atmaktır. Ancak emekli olmak hiçbir zaman hayatın kıyısına çekilmek değildir bunu benden daha iyi biliyorsunuz. Öğretmenlik de emekli oldum kenara çekildim denilecek bir meslek değil bence” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Covid-19 pandemisi nedeniyle çevrim içi gerçekleştirilen "Emekli Öğretmenler ile Bayramlaşma" programına katıldı. Birçok farklı şehirden emekli öğretmenlerin katıldığı bayramlaşma programında, Bakan Selçuk, öğretmenlerin istek ve taleplerini dinledi. Ayrıca, bazı emekli öğretmen ve okul yöneticileri taleplerinin yanı sıra şarkı, türkü söylerken, bazı öğretmenler şiir okudu bazı öğretmenler ise müzik enstrümanları çaldı. Çevrimiçi gerçekleşen bayramlaşma bu renkli görüntüler eşliğinde son buldu.

“Sizleri ekran karşısında da olsa görmek beni mutlu etti”

Programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, “Sizleri ekran karşısında da olsa görmek beni mutlu etti. Her zaman hatırımızdasınız. İnşallah sağlığınız sıhhatiniz yerindedir. Salgın hepimize dünyanın ön göremediğimiz başka başka hallerini de gösterdi bildiğiniz gibi. Ben öyle tahmin ediyorum ki sizler de evlerinizde çok daha fazla vakit geçirmek durumunda kaldınız. Sağlığınız ile ilgili tedirginlikler yaşadınız hepimiz gibi. Şimdi de sevdiklerinizden ve yakınlarınızdan ayrı bir bayram geçiriyorsunuz bu kolay değil. Bu bayram günü sevdikleriniz ile gönüllerinizin bir olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Sizler ömrünü mesleğine adamış kişilersiniz”

Öğretmenliğin daima yaşayan bir meslek olduğunu ve emekliliğin öğretmenliği bitirmediğini hatırlatan Bakan Selçuk, “Sizler ömrünü mesleğine adamış, hayatını yüzlerce, belki de binlerce çocuğun gelişimine vermiş ve mütevazi sayılabilecek maddi imkanlar ile işine odaklanmış kişilersiniz. Geriye dönüp baktığınızda sizlere merakla, güvenle yönelmiş söylediğiniz hemen her şeyi de ciddiyet ile dinleyen, bu arada tabi ki bizlere yetişkin olmuş insanların gözleriyle baktınız. Yeri geldi güldünüz, yeri geldi ağladınız, biliyorum ki yapmış olduğunuz işin önemine hep ama hep yürekten inandınız. Neredeyse her şeyin böyle hızla değiştiği ve dönüştüğü zamanda, gelişmesine emek verdiğiniz, o gözlerinin içine merhamet ve şefkatle baktığınız öğrencilerinizi elbette sık sık anıyor ve mümkün olduğunca takip ediyorsunuzdur. Zaman zaman onların yaşama biçimlerini anlamlandırmak, yargılamadan kabullenmek kolay olmayabilir. Ancak eminim sizin onları unutmayışınız gibi onlar da sizi düşünüyorlardır, saygı ile anıyorlardır. Bayramda da tabi ki aramışlardır. Lütfen kendinizden pay biçin. Aklınıza farklı durumlarda farklı öğretmenleriniz geliyordur, benim geliyor, sizin de geliyordur. Onların uyarılarını bir düşünüp bizim için veciz söz söylemeleri elbette çok çok önemli” şeklinde konuştu.

“Öğretmenlik ‘emekli oldum, kenara çekildim’ denilecek bir meslek değil bence”

Emekli öğretmenlere şu ana kadar yüzlerce hatta binlerce hayata dokunduğunu hatırlatan Selçuk, “Nesillerin şekil almasına imza atmış olmak, bu kadar çok insanın içinde birlikte yaşıyor olmak aslında başlı başına bir onur meselesi. Çok sevgili çok değerli öğretmenlerim, emeklilik belki pek çoğunuz için sakin bir limanda dinlenmektir, yılların yorgunluğunu atmaktır. Ancak emekli olmak hiçbir zaman hayatın kıyısına çekilmek değildir bunu benden daha iyi biliyorsunuz. Öğretmenlik de emekli oldum kenara çekildim denilecek bir meslek değil bence. Öğretmenlik bir meslek olmaktan öte artık sizin kişiliğinizin bir parçası, tecrübeleriniz çok önemli ve gençler için her zaman bir ışık diye düşünüyorum. Uzun yıllar gösterdiğiniz, yaşamın zorluklarına karşı vermiş olduğunuz bu mücadele son derece anlamlı ve bizim için çok kıymetli. Gençleri bu hayat bilginizden mahrum etmemenizi özellikle istirham ediyorum” diye konuştu.