Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, geliştirilen Anadolu 5.0 dijital eğitim modeliyle ilgili, “Bizim dijital dünyanın dilini öğrenip çocuklarımıza öğretmemiz lazım. Bu Anadolu 5.0 modellemesi ile kendimizi yeni dijital çağdaki eğitim sürecinin ana lokomotifi olarak tanımlıyoruz” dedi.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından, ‘21. Yüzyılda nasıl bir insan modeli yetiştirmeliyiz?’ sorusu üzerinden hareketle, doğar doğmaz teknoloji ile tanışan, bilgisayar ve teknolojilerini kendi anadili gibi bilen ve dijital yerli olarak adlandırılan yeni neslin daha iyi eğitim görmesi amacıyla ‘Anadolu 5.0’ dijital eğitim modeli hayata geçiriliyor. Rektör Çomaklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği zeminde ‘dijitalleşmeyi kaçırmayın’ vurgusu üzerine çalışmalara başladıklarını belirtti. Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye’de dijital dönüşümün önemli bir merkezi olduğunun altını çizen Rektör Çomaklı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç’ın da destekleriyle Anadolu 5.0 adlı dijital eğitim modelini uygulamaya başlayacaklarını söyledi.

"Anadolu 5.0 yeni bir eğitim ve öğrenim modeli kavramı"

Dijitalleşen süreç ile birlikte yeni bir çağın da başladığını aktaran Rektör Çomaklı, “Anadolu 5.0 aslında bizim dijitalleşen süreçte artık insanları dört duvar arasına alamayacağınızı, insanların bilgiye erişmesinin sınırsız olduğunu, bu nedenle de yeni bir eğitim ve öğrenim modeline geçmemiz gerektiğini ifade eden bir kavram. Çünkü insanlar artık İngilizce öğrenmek istediklerinde çok katı bir kursa gitme ihtiyacı hissetmeden sosyal platformlarda, sosyal medya alanında, dijital dünyada İngilizce konuşma becerisini elde edebiliyorlar. O nedenle inşaları eğitirken dört duvar arasına sıkıştırmadan, onların eğitiminde gelecek modeli nasıl oluşturabiliriz diye bakmamız lazım. Eğer biz Anadolu 5.0 olarak tabir ettiğimiz bu iddiamızı ve ortaya çıkan modeli çok sağlıklı ön göremezsek, bizim şu anda 10-15 yaşında olan çocuklarımızın 10 sene sonra 25-30 yaşında olduğunun farkına varacak şekilde idrak edemezsek şu andaki üreticiden tutun, eğitim sektöründeki herkesin bir çok şeyi kaçırdığını göreceğiz. Çünkü şu anda 10 yaşında bir çocuğun ihtiyaçları, 10 sene sonra mutlaka değişecektir. Hele ki şu süreçte çok hızlı bir değişim gösteriyor. Biz o çocuğa her malı satamayacağız. Artık kendisi o sistemi kuracak” dedi.

"Bilgi çağı süreci Türkiye’de Anadolu Üniversitesi ile başlıyor"

Yeni neslin dilinin çok farklı olduğunu belirten Rektör Çomaklı, “Bilindiği üzere dijital dünyada merhaba farklı, ticaret farklı, alış-veriş farklı, inanış farklı. Bu yeni nesil aslında bu dili bizden daha iyi görüyor ve algılamaya başlıyor. Bunların görüp algılamaya başladığı yaşam tarzına dair bir gelecek planlaması, eğitim süreci hazırlayamazsak orta vadeli sürede çok büyük kayıplar yaşayacağız. Çünkü dilini bilmediğimiz bir dünyanın vatandaşı olarak bu çocuklarımıza ne anlatacağımızı ne satacağımızı, hangi bilgiyi vereceğimizi, hangi davranış şeklinde kar edeceğini, hangisinde zarar göreceğini biz anlatamayacağız. O nedenle biz çocuklarımıza dijital dünyadaki dili öğrenip, öğretmemiz lazım. Bunun için de modellemeyi Anadolu 5.0 üzerinden yeni bir çağ olarak görüyoruz. Aslında Anadolu 5.0, sanayi süreci, uzay çağı demiş olduğumuz, bilgi çağı dediğimiz sürecin uzantısının Türkiye’de Anadolu Üniversitesinde başladığının da bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Anadolu 5.0 dediğimiz aslında bir çağın açılışı”

Anadolu 5.0 eğitim modelinin sadece Anadolu Üniversitesini ilgilendirmediğini ifade eden Rektör Şafak Ertan Çomaklı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Anadolu 5.0 dediğimiz eğitim süreci yalnızca Anadolu Üniversitesi’ni ilgilendirmiyor. Anadolu 5.0 dediğimiz olayda, yalnızca üniversitenin dijitalleşmesi söz konusu değil. Aynı zamanda yerel, ulusal ve uluslararası alanda da dijitalleşme sürecinde bir entegrasyon olması gerekiyor. Yani bizim buradaki yerel unsurlarla yağacağımız çalışmalar, ulusal, milli düzeydeki paydaşlarımızla entegre olmamız gerekiyor. Şimdi neden bu alanda sadece üniversiteyi dijitalleştirmiyoruz? Çünkü biz öğrenci mezun olduktan sonra öğrencinin bilgisinin maksimum 5 sene sonra eskidiğini biliyoruz. O nedenle öğrenci mezun olduktan sonra bilgisinin eksilmemesi için mezun olduktan 10 sene sonrasını planlamamız gerekiyor. Öğrencilerin kendisini güncelleyebilmesi, eğitim ve bilgisinde de kaliteli bir şekilde hareket edebilmesi amacıyla bu çocuğun şimdiden bu dijital çağ süreci dediğimiz Anadolu 5.0 eğitim modeli ve hareket kabiliyetiyle kavraması gerekiyor. O yüzden biz burada sadece üniversiteyi güncellemiyoruz. Biz burada aynı zamanda yerel ve milli unsurları dikkate alıp, bunları da işin içine katarak uluslararası alanda bir entegrasyon sağlamayı hedefliyoruz. Anadolu 5.0 dediğimiz aslında bir çağın açılışı. Artık bilgi çağı geçti. Bilgiyi saklamanız mümkün değil. Oldukça meşakkatli fakat zor bir durum değil. Biz bunu Anadolu Üniversitesi olarak sürecin işlemesi için şu anda kendi alt yapımız ve insan kaynağımız ile başlamış bulunmaktayız. Geç kalmak istemiyoruz. Artık insanları kapalı kapılar ardında eğitimde tutmanız çok zorlaşacak. İnsanlar dört duvar arasında eğittiğinde orayı izah etmek zorunda kalıyoruz. Ellerindeki tablet ya da telefon ile o bilgiye zaten erişebiliyorlar. O nedenle bizim bir dönüşüm yaşamamız lazım.”

“Kendimizi yeni eğitim sürecinin ana lokomotifi olarak tanımlıyoruz”

Bu sürecin başlatılması noktasında eğitim materyallerinin hepsinin dijitalleşme sürecine uygun bir formatta sunmaya başlayacaklarını aktaran Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, ana hususun öğrencilere verilen derslerin dijital çağ formatınsa sunumunun yapılabilmesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Çomaklı, “Öğrenci mezun olduğunda kendini bizim verdiğimiz bilgilerle güncelleyemiyorsa orada büyük bir hataya düşeriz. Bu da toplumda ve geleceğimizde onarılmaz yaralar açacaktır. Bizim alt yapımız, insan kaynağımız, eğitim kadromuz ve fiziksel imkanlarımızın hepsi buna müsait. Bu yeni dijital çağdaki yeni eğitim sürecinin ana lokomotifi olarak kendimizi tanımlıyoruz. Bu Anadolu 5.0 dediğimiz yeni oluşum üzerinde bir kitabın PDF halini biz görmüyoruz. Bir ders anlatımını video olarak sunumunu dijitalleşme olarak görmüyoruz. Bunlar çok yavan şeyler. Bizim hedefimiz bir kitabı PDF olarak insanlara ulaştırmak değil. Bir dersin dijital olarak sunumunu yapmak bizim için önemli. O dijital sunum sırasında da sürekli güncelliğini sağlamak çok önemli. Aksi takdirde biz olduğumuz yerde sayarız. Bunu dikkate alan milletler ve devletler 10 sene sonra bizim önümüzde giderken biz arkalarından bakarız. Ah etsek de iş işten geçmiş olur. Çünkü sanayi devrimi, uzay çağı gibi yapılan şeyleri yakalama imkanımız olmayacak. Eğitim ve öğretim çağına geçiyoruz şu anda. Eğer bunları bu süreçte kapsama almazsak yapılan hiçbir şeyin bir manası kalmayacak” şeklinde konuştu.

“SODİGEM’in rolü büyük”

Anadolu 5.0 modelinin birçok uzantısı olduğunu bildiren Rektör Çomaklı, kısa süre önce kurulan Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM)’in rolünün burada büyük olduğunu kaydetti. Çomaklı, “Dijitalleşme sürecinin dilini, sosyal medya ve dijital dünyada SODİGEM öğrenip kendisi öğretecek. SODİGEM olmazsa burada bir parça eksik olacak. Burada Açıköğretim Sisteminin dijitalleşme okuryazarlık eğitim ve tecrübesi olmazsa bir parçası eksik olacak. Burada insan kaynağımızda bir azalma olursa bir parçamız eksik olacak. SODİGEM de ana unsurlardan birini oluşturuyor. Sosyal medyanın dilini öğrenip avantaj ve dezavantajlarını topluma sunmak, bunları topluma sunmak SODİGEM’in amacı. Olumlu olan hususlarda da insanları oraya yönlendirmek olacak. SODİGEM’siz bunu düşünmek biraz zor oluyor. Burada eğitim materyallerinin dijital çağ sürecine dönüşmesinde o süreci yakalamasında Açıköğretim Sisteminin gücü ve tecrübesi de çok önemli” ifadelerini kullandı.