Malatyalı psikolog kardeşler Betül Cömertoğlu Kavas ile Hale Nur Cömertoğlu Şakalar, yaşları ne olursa olsun her zaman değerli olanın çocuklar olduğunu belirterek, ailelere ‘ders çalış’ baskısının mesafeyle birlikte çatışmaya neden olabileceği uyarısında bulundu.

İlk ve ortaöğretim kurumlarındaki yaklaşık 19 milyon öğrenci, 12 Eylül 2022’de başlayan 2022-2023 eğitim öğretim yılının birinci dönemini tamamlayarak yarıyıl tatiline girdi.

İki hafta sürecek tatil sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan psikolog kardeşler Betül Cömertoğlu Kavas ile Hale Nur Cömertoğlu Şakalar ise yaşları ne olursa olsun her zaman değerli olanın çocuklar olduğunu belirterek, ailelere ‘ders çalış’ baskısının mesafeyle birlikte çatışmaya neden olabileceği uyarısında bulundu.

"Karne yeteneğin keşfedildiği bir unsur olmalı"

Çocuklara karnenin bir başarı unsuru olarak değil de yeteneklerinin keşfedildiği bir unsur olarak gösterilmesinin daha doğru olacağını kaydeden çocuk psikoloğu Hale Nur Cömertoğlu Şakalar, "Okul öncesi dönemde de karne heyecanı yaşandı ve karneler dağıtıldı. Ama çocukların karneyi algılama şekli daha farklı oluyor. Yaş ilerledikçe anlama stili değişiyor bu bakımdan okul öncesi dönemde bunu anlamlandırırken ebeveynlerin desteği çok önemli. Çocuklara şu şekilde destekler sağlayabiliriz, çocuklara karnelerin bir başarı unsuru olarak değil de yeteneklerinin keşfedildiği bir unsur olarak gösterilmesinde fayda var. Aileler, başarıyı hedef olarak gösterirse çocuk hırslı bir şekilde devam edecek. Bizim istediğimiz azimli bir şekilde devam ediyor olması. Kendi yetenekleri ve ilgi alanları doğrultusunda ilerlemesi. Çocuklara karnenin bir başarı unsuru ya da başarının göstergesi gibi algılatmaktansa, çocuğa, ’Senin yeteneklerini gözlemlediğimiz, yeteneklerinin hangi alanda olduğunu gördüğümüz bir kağıt. Bu kağıdı öğretmenlerin düzenliyor ve öğretmenlerinin geri dönüşleri var bunun üzerinde. Biz de onlara bakarak seni daha iyi yönlendirmeye çalışacağız. Hangi yeteneklerin ya da hangi ilgi alanların var, bunları görmüş olacağız’ şeklinde açıklamak daha sağlıklı olandır. Çünkü okul öncesi dönemde yaş küçük olduğu için ne verirsek onu alabilecekleri yaştalar. O yüzden verebildiklerimiz ve verdiklerimiz dikkatli bir şekilde devam ediyor olmalı" dedi.

"Yaşları ne olursa olsun değerli olan çocuklardır"

Yaşları ne olursa olsun her zaman değerli olanın çocuklar olduğunu belirten Hale Nur Cömertoğlu Şakalar, "Ebeveynlere söylemek istediğim, yaş ne olursa olsun her zaman değerli olan çocuklardır. Çünkü herkes ve her çocuk bireysel bir gelişim gösterir. Bu gelişim seyrini sadece izlemek ve bu gelişim seyrinde devam eden sürece eşlik etmek en önemli unsur. Onların başarıp başarmadığı değil nelerde daha iyi olduğuna bakmak gerekir. Eksiklikler olabilir ama o eksikliklere odaklanırsak artıları göremez bir konuma geliyoruz. Daha çok artılara yönelerek neler yapabiliriz, nasıl devam ettirebiliriz bu konuda katkı sağlamakta fayda var. Önemli olan bir karne bir kağıt değil ya da bunu bir başarı unsuru olarak görmek değil. Tam tersine sosyal uyumda iyi mi, arkadaşlarıyla ilişkileri nasıl, öğretmeniyle sınıf içindeki durumu nasıl, şeklinde devam ediyor olmamız gerekir. Bunları düşünüp bunların üzerine yoğunlaşmak çocuğu topluma kazandırıyor olmak en değerli olan. Başarı bazında düşüneceksek eğer, topluma insan kazandırıyor olmamız en büyük başarı olacaktır" ifadelerini kullandı.

"Öğrenciler tatilin gevşetici etkisini hissetmeli"

Öğrencilerin ders düzenlerini biraz hafifleterek devam ettirmeleriyle birlikte tatilin gevşetici etkisini hissetmeleri gerektiğini aktaran yetişkin ve ergen psikoterapisti Betül Cömertoğlu Kavas, "Ergenlerin hazırlandığı bir sınav sistemi oluyor ve ona yönelik çalışmalarını bekliyoruz. Ara tatil dönemindeyken dersleri tamamen kısıtlamalarını veya dersten uzaklaşmalarını beklemiyorum. Ama ders düzenini biraz hafifleterek devam etmelerini istiyorum. Bu tatilin gevşetici etkisini biraz da üzerlerinde hissetmeleri taraftarıyım. Aileleriyle biraz olsun vakit geçirmeleri yönünde önerilerinde bulunabilirim. Çünkü tamamıyla ders çalışıyor olmak onları sıkan temponun içerisinden gevşeten bir yere de sahip olan bir tatil de olmayacak çok gevşemekten onları daha sonra derse odaklanmalarında güçlük oluşturacak. Çünkü bundan sonrası bahar ayı, gevşedikçe iyice sonu gelmeye başlayacak ve hazırlandıkları sınav dönemine olumsuz etkilemeye başlayacak. O yüzden ne tamamen derslerinden uzaklaşsınlar ne de tamamen derslerine odaklansınlar arada bir gevşeklik oluşturarak devam etmelerini tavsiye edebilirim. Bu dönemde ailelerden de beklentim, ders çalış hiç ders çalışmadın, tatilde iyice bıraktın ders çalışmayı gibi söylemlerde bulunmalarının önüne geçmelerini öneriyorum. Çünkü onların bu söylemleri sadece çocuklarla aralarına mesafe koymalarını veya çatışmaların oluşmasına sebebiyet verecek. Bunun olmaması için otokontrolün kendilerinde olmasını bekliyoruz. Hiç sağlamıyorsa bunu rehber hocaları vasıtasıyla araya bir tampon kişi koyarak direk kendileriyle çatışma içerisine girmeyerek çözmelerini öneriyorum" diye konuştu.