Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Geldiğimiz noktada öğrenme yoksulluğu başladı. Yani okullar o kadar uzun kapalı kaldı ki artık telafi edilemez sağlık ve kazanım kayıplarıyla yüz yüze kaldık” dedi.

Okulların kapalı kalmasının dezavantajlı grupta yer alan öğrenciler için oldukça yıkıcı etkilerinin olduğunu vurgulayan TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Bir bireyin sağlığıyla bir bireyin geleceği arasındaki dengeyi kuramazsanız, bir neslin felaketine yol açabilirsiniz. Bu pandemi süresince bütün dünya büyük krizler yaşadı. Hem ekonomi noktasında, hem eğitim noktasında, hem sağlık noktasında. Ekonomik noktadaki krizi bir öğrenme krizi olarak tanımlıyorlardı. Fakat geldiğimiz noktada öğrenme yoksulluğu başladı. Yani okullar o kadar uzun kapalı kaldı ki artık telafi edilemez sağlık ve kazanım kayıplarıyla yüz yüze kaldık. Onun içindir ki bu öğrenme yoksulluğu uluslararası yayınlarda Türkiye için yüzde 21.7, bu pandemi sürecinin etkisiyle de 10 puan daha artacağı söyleniyor. Bu şu anlama gelir; parası olanla dezavantajlının arasındaki uçurumun çok daha büyüyeceği anlamına gelir. Bu sadece internet erişimi olmayan, yükseköğretimde ya da K12’de okuyan çocuklar için değil, dezavantajlı olup 15 yaş veya 10 yaş altı çocuklar, özel eğitim görmesi gereken çocuklar, evinde erişimle ilgili sorunları olan çocuklar, bir de aile eğitim seviyeleri onlara koçluk yapacak seviyede olmayan çocuklardır. Sonuç itibarıyla e bu noktadan sonra okul terkleri, çocuk işçiliği, başarısızlık hat safhaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.

“Bazı ülkelerin dışındaki birçok ülke okulları her şeyi kapattığı zaman kapattı”

Covid-19 sürecinde ülkelerin bazı öncelikleri olduğunu, ancak birçok Avrupa ülkesinde kapanma sıralamasında okulları en son sıraya aldıklarının altını çizen Pehlivanoğlu, “Covid-19 sürecinde dünyaya baktığınız zaman tercihleri vardı ülkelerin. Ülkelerin tercihlerine baktığınız zaman Afrika’da birçok ülke, Ortadoğu’daki birçok ülke ve Güney Amerika’daki bazı ülkelerin dışındaki birçok ülke okulları her şeyi kapattığı zaman kapattı. Bu okulları kapatırken de en son anaokulları ve ilkokulları kapattı. Onun içindir ki örneğin bugün Almanya ve İngiltere’de okullar kapalı ama her şey kapalı. Fransa’da sokağa çıkma yasağı var, okullara gitmek serbest. Şüphesiz ki belli koşullar vardır ki okulları açık tutamazsınız. Biz Türk Eğitim Derneği olarak artık okulları açmamızın elzem olduğunu düşünüyoruz. Bunun bir sebebi de çocuklarımızın maruz kaldıkları sağlık sorunlarının başlangıcıdır. Biz çocuklarımızı daha önce ekran bağımlılığından kurtarmak isterken, Covid sürecinde sorumluluktan kurtulmak için bütün çocuklarımızı ekranlara bağlamaya çalıştık. Bütün uluslararası yayınlar ekran bağımlılık sürelerinin en az iki kat arttığını söylüyor. Bu çocuklarımızın geleceği ve kazanımları açısından çok ciddi bir risktir” diye konuştu.

“Dünya Bankası bu durumun Türkiye Gayri Safi Milli Hasılası’na etkisi yılda 40 milyar dolar olacak diyor”

Okulların uzun süre kapalı kalmasının uzun vadedeki ekonomik sonuçlarına da değinen TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu, “İkinci Dünya Savaşı sırasında okulların kapalı kalması, Çin devriminden sonra okul devamlarının çok düşmesi ve hatta İspanyol gribinden de alınarak oluşturulan bir bilimsel modelleme ile çok ciddi bir yayın çıkardı Dünya Bankası. Bu yayında Türkiye bazında şunu söylüyor; bu kapanmanın Türkiye Gayri Safi Milli Hasılası’na etkisi yılda 40 milyar dolar olacak diyor. Çok ciddi bir rakamdan bahsediyoruz. Onun içindir ki biz okullarımızı açmalıyız diyoruz” ifadelerini kullandı.

“Öğretmenlerimizi 15 Şubat’tan önce ikinci gelen partiyle aşılamalıyız”

Okulların hangi koşullarda açılması gerektiğine de değinen Pehlivanlıoğlu, gerekli tedbirler alındıktan sonra öğretmenlerin aşılama grubunda öncelik sıralamasının öne çekilerek 15 Şubat tarihinde okulların tüm kademelerce açılmasının elzem olduğunu söyledi. Pehlivanoğlu, “Hangi koşullarda açmalıyız? Bir öğretmenlerimizi aşılamanın ikinci aşamasının birinci sırasına alıp 15 Şubat’tan önce ikinci gelen partiyle aşılamalıyız. Çünkü öğretmenlerimizi korumalıyız ki çocuklar ondan mahrum kalmasınlar. Bunu yaptıktan sonra okulları ve yükseköğretimi bir an önce açmalıyız” dedi.