Pandemi döneminde alınan önlemlerle hibrit çalışma düzenine geçen DeFacto, bu düzeni kalıcı hale getiriyor. Yeni çalışma düzenindeki en önemli değişiklik ise lokasyon bağımsız uzaktan çalışma. Buna göre elverişli rollerdeki şirketin çalışanları istedikleri zaman yurt içinden veya yurt dışından da çalışma hayatlarına devam edebiliyor.

Perakende sektörünün önde gelen şirketlerinden DeFacto, yeni çalışma düzeni üzerindeki çalışmaları tamamladı. Pandeminin başlangıcından bu yana hibrit çalışma sistemini koruyan, İngiltere’de hibrit bir ekibe sahip olan ve DeFacto Teknoloji ile tamamen uzaktan çalışan şirket, Genel Merkez çalışanlarıyla yapılan anketler sonucunda yeni çalışma düzenini hibrit çalışma ve lokasyon bağımsız uzaktan çalışma olarak belirledi.

DeFacto’nun yeni çalışma modelinin şirkette oluşturulan proje ekibinin çalışmaları ve ortak aklın bir sonucu olduğunun altını çizen DeFacto CEO’su İhsan Ateş, “Yaklaşık 15 bin kişilik, çok kültürlü geniş bir aileyiz. Aldığımız kararları büyük bir titizlik ve hassasiyetle uygulamaya geçiriyor, tüm süreçlere çalışanlarımızın aktif katılımını sağlıyoruz. Yeni modelimizi, çalışanlarımızla yaptığımız anketler ve grup çalışmaları sonucunda belirledik. Bu süreçte çıkış noktamız elbette globalleşme stratejimiz oldu. Dünyanın dört bir yanına ürünlerini ulaştıran bir marka olarak artık çalışanlarımız da diledikleri yerde görevlerini yapabilecek. Yeni çalışma düzenimiz, ortak aklın ve çalışan mutluluğu odağımızın bir sonucu” şeklinde konuştu.

“Nitelikli yeteneklerin istihdamı için sınırları ortadan kaldırıyoruz”

Lokasyon bağımsız uzaktan çalışmanın sektörde çığır açan bir uygulama olduğuna dikkat çeken Ateş, “Artık nitelikli yetenek istihdamı için sınırları ortadan kaldırıyoruz. Türkiye’nin 81 ilinden ve yurtdışından işe alım yapabileceğiz. Aynı şekilde mevcut çalışanlarımız da diledikleri şehir ve ülkede yaşama özgürlüğüne sahip olacak” ifadelerini kullandı.

“İşlerimizi nereden yaptığımıza değil, ne kadar katma değer ürettiğimize odaklandık”

Ateş, sözlerine şöyle sonlandırdı: “Çalışma modelimizi geliştirirken, bir kültür dönüşüm başlığı altında odaklandığımız en önemli konu agile çalışma metodolojisine ağırlık vermek oldu. Böylece organizasyon olarak daha hızlı, esnek ve üretken bir hale geldik. Yaptığımız işlerin hedeflerinin belirlenmesinde, sonuçlarının takibinde, işlerin yapılışında ve iş yükünün paylaşımında çok daha şeffaf bir hale geldik. Böylece işlerimizi nereden yaptığımıza değil, ne kadar katma değer ürettiğimize odaklandık” dedi.