Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Ülkemizin dünyada savunma sanayi alanında en gelişmiş 10 ülke arasına girme hedefine her geçen gün yaklaşmaktayız” dedi.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türkiye 2023 Zirvesi - Para Sohbetleri programına çevrimiçi katıldı. Demir, son yıllarda milli ve yerli üretimin desteklenmesi ve savunma sanayiinde ‘Tam Bağımsız Türkiye’ olabilme hedefine inanan bir ekosistemle birlikte yol yürümenin sağlamış olduğu gücün Türkiye’yi farklı bir boyuta taşıdığını vurgulayarak, “Türkiye artık savunma sanayii alnında bir pazar değil, aktör olmuş durumdadır. Kendi kendine yetebilen, bunun yanında dost ve müttefiklerinin ihtiyaçlarını karşılayabilen sektörümüz, artık dünyada adından söz ettirir hale gelmiştir.

Bu gelişimi anlatmak için 2000’li yılların başından itibaren gittikçe yükselen ve son yıllarda ivme kazanan bir süreci baz almak gerekir. Bu açıdan bakıldığında;2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 750’nin üzerine çıkmıştır” dedi.

“Savunma projeleri bütçesi 11 kat arttı”

2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projelerinin yürütüldüğünü hatırlatan Demir, “Geldiğimiz noktada yaklaşık 11 katlık bir artış ile 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında bu rakam 75 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Aynı yıllarda firma sayımız 56 iken bugün 2000’in üzerinde firma sektörde faaliyet göstermektedir.

Bundan 20 yıl öncesine kadar savunma sanayisinde büyük oranda dışa bağımlı halde olan ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde oluşturulan sinerji ile kendi helikopterini, insansız hava aracını, füzesini, gemisini hatta uçağını yapma potansiyeline sahip bir güce dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin dünyada savunma sanayi alanında en gelişmiş 10 ülke arasına girme hedefine her geçen gün yaklaşıldığını aktaran Demir, “20 yıl öncesine göre bugün çok ileri bir noktaya geldiğimizi memnuniyetle görüyoruz. Ama hâlâ kat etmemiz gereken çok yol olduğunu da biliyoruz.

Türkiye Yüzyılının itici gücü olacağına inandığımız savunma sanayiimizin ilerleyişi, her alanda büyüyen ve gelişen Türkiye’ye önemli katkılar sunmaya devam edecektir.

Savunma sanayiinde gerçekleşen büyümenin sürdürülebilirliğini sağlamanın en temel şartı ihracattır.

Sadece kendi kendine yetebilen değil, ürettiğimiz platformların ve ürünlerin dünya pazarlarında daha fazla rağbet görmesini sağlayabildiğimiz zaman, dünyada adından daha da fazla söz ettiren bir Türkiye konumuna geleceğiz.

Bugün geldiğimizi noktada platformlarımız dünya pazarında rağbet gören ve talep edilen bir konuma gelmiştir.

2002 yılında sadece 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımız yıldan yıla katlanarak artmış ve inşallah yılsonu itibariyle 4 milyar doların üzerine çıkacaktır” şeklinde konuştu.