Devletimizin henüz tanımadığı Feminizm Terör Örgütü 3 tabakadan oluşuyor;

1-Üst tabaka: Doğrudan İsrail'e bağlı olan ve en büyük amacı sosyal yapımızı temelinden çökertmek olan ihanet tabakası.
2-Orta tabaka: İslam düşmanlığı nedeniyle örgütte yer alan İslam düşmanı tabakası.
3-Alt tabaka: Örgütün kadın haklarını savunduğunu zanneden aldanmışlar tabakası.

Ne yazık ki, Türkiye'de dernek süsü altında yaklaşık 400 şubesi bulunan bu Terör Örgütüne karşı Devletimiz çok aciz kalmaktadır. Çünkü Devletin her kademesinde bu örgütün militanları bulunmaktadır. Ayrıca siyasiler ve erkek siyasilerin eşleri bu örgütün yakın takibi ve baskısı altındadır. Bu nedenle hiç bir siyasi bu örgüte yönelik ciddi bir eleştiri yapamaz.

Feminizm Terör Örgütü en büyük hamlesini 2012 yılında sözde Kadını Koruma Kanununu çıkarttırmakla yaptı. Haliyle bu kanundan sonra kadına yönelik cinayetler hızla armaya başladı. Ayrıca sosyal çöküşte ciddi anlamda hızlandı.

Ancak Örgütün Devlet üstündeki etkisi çok fazla olduğu için, siyasi arenada bu örgütle mücadele edilmesi neredeyse imkansız. Bu Terör Örgütü ile mücadele etmenin tek yolu ise, millet olarak bu örgütün faaliyetlerine karşı direnmektir. Ancak bu sayede siyasiler kısmen harekete geçebilir. Allah yardımcımız olsun.

***

Nafaka sömürüsüne MHP ayarı!

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız; "Nafakanın süresiz olmasını bir insan hakları ihlali olarak görmektedir. Daha ileri gidelim, bir tarafın diğer tarafı sömürmesi olarak tarif edilebilir. MHP olarak hazırladığımız düzenlemede ömür boyu nafaka uygulamasını kaldırıyoruz. Nafaka ödemesine belli bir süre getiriliyor. Düşündüğümüz süre nafaka ödemesinin 5 yılla sınırlı olmasıdır" ifadeleri ile konuşmasına devam etti.

Hem şu da var ki, İslam'a göre, boşanan bir kadın kendi şahsına sadece iddet süresince (4 ay 10 gün) nafaka alabilir. Onun haricinde aldığı nafaka caiz değildir. Yani haramdır. Yani Devlet bu hakkı bana vermiş demekle sadece kendini kandırmış olur.

Zira ilkel medeni kanunlarımızdaki hükümler, Allah'ın kusursuz âdaleti değil, hayatı hata ve günahlarla dolu olan zalim beşerin sözde hükümlerdir.

Ama tabi ki ortada çocuk varsa, çocukların hakimiyeti ve dahi onların tüm ihtiyaçları da İslam'a göre yine babaya aittir.

Hal böyle iken kadının şahsı için hükmedilen nafakanın 5 yıla düşürülmesi dahi gerçek âdaletten çok uzaktır.

Bu nedenle telafisi çok zor olan sonuçların doğması eskisi kadar olmasa da yine kuvvetle muhtemeldir. Yani bu konudaki hukuksuzluk erkeği eski eşine karşı suç işlemeye tahrikten başka bir işe yaramaz.

Ama en azından bu teklif yasalaşırsa, zulüm derecesi ve haliyle sonuçlarındaki vahamet büyük ölçüde azalacaktır. Bu nedenle MHP'yi bu konuda takdir etmek gerekir.