15 Temmuz darbe girişimi sadece FETÖ terör örgütünün tek başına planladığı ve yaptığı bir darbe girişimi değildir. İşin arkasında kemalist, ulusalcı ve tüm illegal terör örgütleri ve en önemlisi NATO başta olmak üzere tüm dış mihraklarında, o 15 Temmuz gecesi, FETÖ'cü kisvesiyle sokaklara indiği ve ortamı kan gölüne çevirmeyi amaçladığı kanlı bir terör eylemidir.

Bundan dolayı, eğer ki BAŞARISIZ olmuş, sonucu niyet edilene ulaşmamış bir darbe girişiminden dolayı FETÖ'den hesap soruluyorsa, daha önce başarılı olmuş. Halkın hür iradesinin ipte sallandırıldığı darbelere imza atan kemalist ve ulusalcı zhniyettende bu ülkede yapılmış tüm darbe ve girişimlerinin hesabı yasal olarak acilen sorulmalıdır.

Şahıslar yaşamıyor olsa dahi bağlı bulundukları kurum kuruluş veyahut parti, bunun hesabını vermelidir. Şunu herkes şöyle bilsin ki 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olmadığı için, darbenin arkasındaki diğer güçler, gizlice hiçbirşey olmamış gibi kabuğuna çekildi.

Eğerki girişim başarılı olsaydı, Kemalist zihniyet feto ve avanelerine bu ülkenin yönetimini emanet etmeyecek. Ülkede "demokrasiye sahip çıkmak ve adaleti yeniden tesis etmek adına yönetime el koyacaktı. Yani belli bir başarı göstererek değilde, çalınmış soruların kendi kulaklarına fısıldanması sonucu makam mevki edinmiş, beceriksiz, kendine güvensiz, sadece kendisine sunulan hazırı tüketmekle mükellef korkak ve hazırcı insanlardan oluşan FETÖ terör örgütüne gizli bir el müdahale edip, onların eline geçecek olan yönetimi onların elinden alıp, doksan yıldır kendilerine kusursuz hizmet eden kemalist ve ulusalcı zihniyete teslim edecekti.

Belediye başkanının evinde saklanan ve ellerini oğuşturarak, darbenin gidişatını televizyon karşısında çay ve kahve içerek takip eden zatı muhterem, son dakikaya kadar bunu beklemiş olsa gerek. Fakat olayın gidişatı halkın ve mevcut yönetimin lehine dönünce, çıkıp devletinin yanında olduğunu açıkladı. O gece darbenin sonucunu bekleyen tek zatı muhterem o değildi pek tabii. Sığınaklarda saklanan belediye başkanları kayık kiralıyarak, deniz kenarında para dolu bavuluyla birlikte sonucu bekleyen ve gidişata göre yurtdışına kaçmayı kafaya koymuş  milletvekili.

Son dakikakaya kadar saklanıp, gidişatın devlet lehine geliştiğini farkedince, soluğu beş tepenin önünde alan bürokratlar ve kamu çalışanları bu darbe girişiminin utanç veren bir diğer yüzü olarak, tarihteki yerini almıştır. Darbe başarısız oluncada ihale, bu darbe ittifakının sadece bir kısmını oluşturan FETÖCÜLERİN ÜZERİNE kalmıştır. Şu gerçeği kimse göz ardı etmesin ve unutmasınki;

Eğerki FETÖ terör örgütündeki ahmaklar darbe girişimini başarıya ulaştırmayı başarsalardı, sessizce darbenin gidişatını izleyen ve sessiz kalan bir başka kesim bu kez bu darbecilere darbe yapacaktı ve alaşşağı edecekti. Darbenin arka planında statikocu bir başka yapı olan ulusalcı ve kemalist kesim, elini oğuşturarak beklemedeydi yani...

Bundan tam 98 yıl önce bu millet nasıl düşmanları püskürttüyse, aynı şekilde 15 Temmuz geceside içerdeki ve dışarıdaki düşmanlarını geri püskürtmüştür. Fakat gelin görünki, nasılki o dönemde birileri zaferi sahiplenmiş, halkın başarısının üzerini oturmuşsa, bugünde aynı zihniyet, zaferin altına kanıyla bedeniyle imza atmış bu DERİN MİLLETİ saf dışı bırakıp, başarının faturasını kendilerine kesmeye kalkıyor. 17 Temmuz günü, CHP'nin kadim yöneticilerinin çıkıp, "darbeyi biz önledik" açıklamaları yapmasının altında yatan sebepte tam olarak budur. Kimse kimseyi kandırmaya kalkmasın. O gece herkes değil. Sadece İMAN sahipleri sokaklardaydı ve bu vatan için endişeliydi.

Her birinizden ayrıca istirham ediyorum...

15 Temmuz ile alakalı yazdığınız her yazıda, her makalede, her şiirde işin gerçeğini "15 TEMMUZUN CHP ZİHNİYETİNİN DEĞİL, HALKIN VE HALKIN İRADESİNİN BAŞARISI OLDUĞUNU" MUTLAKA NOT DÜŞÜN. Yoksa bu zihniyet, ilk fırsatta yönetimi ele geçirdiği taktirde, tüm tarihi eskiden yaptığı gibi tüm tarihi tahrip edip, tarih ağacının dallarını yine kendisinden yana budayacaktır.

Bu nedenle sadece yazmakla kalmayın, bu mevzuyu çocuklarınızın ve torunlarınızın beynine kazıyın. Unutmayın ki bir toplumu evirmeden deviremezler. Bu gerçeğin farkında olan kemalist zihniyet tam 100 senedir bu milletin çocuklarını okul sıralarından başlayarak, evirmeye çalışmıştır. 15 Temmuz, tüm çabalarına rağmen EVİREMEDİKLERİ bir toplumu DEVİREMEDİKLERİ GERÇEĞİNİN BİR TEZAHÜRÜDÜR.

Eğer ki o gece başarıya ulaşmış olsalardı, daha önce 3 general 38 subay ile yaptıkları 27 Mayıs 1960 darbesinde yaptıklarının bin beterini bu millete yapıp, milyonlarca vatansever AK Partili ve MHP'li insanı yatakta basıp, şafakta asacaklardı. Nitekim, 15 Temmuz darbe girişimi 165 general, 7.800 subay ile vuku bulmuş.

Halkın namlusunun halka çevrildiği elim bir vakadır. 27 Mayıs liderine sahip çıkamamış bu millet, 15 Temmuz'da liderine sahip çıkarak, artık bundan böyle hiç kimsenin bu gariban millete operasyan çekemeyeceği gerçeğinin altını kalın çizgilerle çizmiştir.

Şunu unutmayın. Doksan küsür senedir bu millete türlü şekillerde operasyon çeken vesayetçi zihniyetin derdi hiçbir vakit VATAN değildir. Dertleri Din-i İslamdır.
Bugün, o gece o köprünün üzerinde silahsız sivil halka, silahlarla saldıran öğrenci ve askerleri, masum erler diye vurgulayarak devleti millet nezninde ögrenci ve masum erlere zulüm yapılıyor algısı oluşturmaya çalışan fakat "15 temmuz bir destandır" diye açıklama yaparak, yaptıkları bu pisliklerin üzerini örtmeye çalışan ana muhalefet partisini not edin bir kenara.

Rabbim bu millete birdaha İstiklal Marşı yazdırmasın inşallah (amin).