İZMİR (AA) - Prof. Dr. Aziz Sancar'ın ağabeyi emekli subay Tahir Sancar, kardeşinin günde 4 saat uyuyarak sürekli ders çalıştığını, insanlığa adanmış çalışmalarının sonucunda da Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldüğünü söyledi.

İzmir Ürkmez'deki yazlığında AA ekibini ağırlayan Sancar, Nobel ödüllü kardeşinin bilinmeyen yönlerini anlattı.

Tahir Sancar, Mardin'in Savur ilçesinde okuma yazma bilmeyen zeki bir anne ve çalışkan bir babanın çocukları olduklarını, 8 kardeşten 7'ncisi olan Prof. Dr. Aziz Sancar ile birlikte tüm kardeşlerinin de okuduğunu ifade etti. 

Sancar kardeşler arasında emekli general, makine mühendisi, tekniker bulunduğunu dile getiren ağabey Sancar, bilimle uğraşan Aziz Sancar'ın ise "özel bir adam" olduğunu ifade etti. 

İlkokulu ve ortaokulu dünyaya geldiği Savur ilçesinde, liseyi ise Mardin'de tamamlayan Aziz Sancar'ın tıp fakültesinden mezun olana kadar hiç bir zaman ikinci olmadığını söyleyen Tahir Sancar, şöyle konuştu:

"O zaman böyle bolluk yoktu. Bir gaz lambasının ışığında çalışırdı. Günde 4 saat uyurdu, geri kalan zamanlarda hep ders başındaydı. Biz oyun oynarken mutlaka ders çalışırdı. Kolejle, okulla ilgili değil, ilim adamı kendini belli ediyor." 

- Sevecen, meraklı, kafasına koyduğunu yapan...

Kardeşinin küçük yaşlarda ilim adamı olmayı hayal ettiğini söyleyen Sancar, Futbol Milli Takımı'ndan gelen kalecilik teklifini de bu nedenle reddettiğini belirtti.

Aziz Sancar'ın sevecen, meraklı, kafasına koyduğunu yapan, ilmi araştırmalar yapan bir çocuk olduğunu aktaran ağabey Sancar, kardeşiyle unutamadığı bir anısını ise şöyle anlattı:

"Ben hepsinden güçlüydüm, dövüyordum. Bir gün canlarına tak etti, amca oğulları filan hepsi birleşti. Kızılderili gibi beni ağaca bağladılar ve dövdüler."

En son 10 gün önce İzmir'e gelen kardeşinin Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülmesinden gururlandığını söyleyen Tahir Sancar, "Öğrendiğim an ona sarılmak istedim. Sağlığım izin verirse ödülü alırken yanında olmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kardeşinin öğrenci okuttuğunu da ifade eden Sancar, daha önce Türkiye'ye çağırdıkları Aziz Sancar'ın, "Bana o bütçeyi vermezler, ben insanlık için çalışıyorum. Bulduğum her şey bütün insanlar için" cevabını verdiğini söyledi. 

- Siyasi parti, Kürt-Türk tartışmaları

Ailesinin Savur'un ileri gelenleri arasında yer aldığını anlatan Tahir Sancar, hiçbir siyasi parti ile ilgililerinin bulunmadığını, tüm siyasi partilere eşit mesafede olduklarını bildirdi. 

Milliyetçi bir ailenin evlatları olduklarını dile getiren Sancar, Türk-Kürt tartışmalarına ilişkin olarak da şöyle konuştu:

"Bizim bir akrabamız var uzaktan, Mithat Sancar, aşırı solcu. Aday olduğu partiden seçildi. Bir sol partiye de Vatan Partisi'ne de gitseydi desteklerdik ama terör örgütünün partisine gitmesi bizleri de üzdü. Şimdi bir kısım Arap, bir kısım da Kürt olduğumuzu söyledi ama biz Orta Asya'dan göç etmiş Oğuzların boyundanız. Açık söyleyeyim ülkücü bir aileyiz. Ama seveceniz, kültürlüyüz. Balkonuma astığım bayrak, şehitler anısına 6 aydır orada duruyor. Bunların tartışılması doğru değil. Aziz'in Nobel Ödülü alması, Türk'üyle Kürt'üyle hepimiz için gururdur. Neyi paylaşamıyoruz, paylaşamadığımız nedir?"

- Tifo mikrobu meselesi 

Tahir Sancar'ın eşi Gülşen Sancar da Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar ile ilgili şu anısını anlattı:

"Tifo mikrobunu kendine aşıladı, kendi üzerinde denedi. Hatta 1,5 yaşındaki oğluma da bulaştı. Bana çok az gelen bir ilaçla tedavi etti. Nöbetlerini not alıyor, kendi üzerinde deneyler yapıyordu. Tabi üzülüyordum. Bana, 'Merak etme yenge, geçecek' diyordu ve geçti de..."