Ahmet Güldal, 2025 yılına güçlü devir stoklarıyla girdiklerini belirterek, TMO ve özel sektör stoklarının birlikte değerlendirildiğinde ülkeyi yeni hasada kadar rahatlıkla idare edebileceğini söyledi. Küresel ölçekte hububat piyasalarında ciddi bir kriz yaşanmadığını dile getiren Güldal, lojistik veya olağanüstü bir sorun yaşanmadığı sürece istikrarın korunacağını vurguladı.
Kuraklığa Rağmen Alımların Eksiksiz Yapıldığı Bildirildi
Hasat döneminin mayıs ayı sonunda başladığını ve haziran itibarıyla alım fiyatlarının açıklandığını hatırlatan Güldal, 2025 yılında kuraklığın verim ve rekolte üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu söyledi. Buna rağmen TMO’nun Türkiye genelinde yaklaşık 600 alım noktasında tüm hazırlıklarını tamamladığını ve TMO’ya arz edilen ürünlerin tamamının alındığını ifade etti.
Küresel Üretimin Yüksek, Yurt İçi Kayıpların Yönetilebilir Olduğu Değerlendirildi
Güldal, dünya genelinde 2025 yılının hububatta yüksek üretim rakamlarının görüldüğü bir yıl olduğunu belirtti. Türkiye’de ise kuraklık ve zirai don nedeniyle verim, üretim ve rekoltede kayıplar yaşandığını aktardı. Buna karşın, mevcut üretim miktarı ve devir stokları sayesinde ülke genelinde ciddi bir arz sorunu oluşmadığını kaydetti.
Hububat Ekim Alanlarının Artış Gösterdiği Vurgulandı
Sonbahar aylarının kurak geçmesine rağmen hububat ekiliş oranlarının yüzde 90 seviyelerine ulaştığını belirten Güldal, son yıllarda uygulanan istikrarlı tarım politikalarının ekim alanlarını artırdığını söyledi. Özellikle buğday ve arpada ciddi bir artış gözlemlendiğini dile getiren Güldal, ocak ve şubat aylarında beklenen kar yağışlarının 2026 hasadı için belirleyici olacağını ifade etti.
Üreticilere 65 Milyar Lirayı Aşan Ödeme Yapıldığı Duyuruldu
TMO’nun yalnızca alım yapmakla kalmadığını, üreticinin finansman ihtiyacını da gözettiğini belirten Güldal, bugüne kadar üreticilere 64 milyar liranın üzerinde ödeme yapıldığını, son teslimlerle birlikte bu tutarın 65 milyar lirayı aşacağını açıkladı. Ödemelerin zamanında yapılmasının üretici açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Fındıkta Referans Fiyatın Piyasayı Yönlendirdiği Belirtildi
Fındıkta zirai don nedeniyle yaklaşık yüzde 40 oranında verim kaybı yaşandığını hatırlatan Güldal, TMO’nun üreticiyi korumak amacıyla 200 liralık referans fiyat açıkladığını söyledi. Ürün arzının azalmasıyla birlikte piyasa fiyatlarının referans fiyatın üzerine çıktığı, bu durumun halen devam ettiği bildirildi.
Kuraklık Riskine Karşı Önlemlerin Önem Kazandığı Hatırlatıldı
İklim değişikliğiyle birlikte kuraklığın tarımsal üretimde daha sık karşılaşılan bir risk haline geldiğini belirten Güldal, üreticilere uygun tohum seçimi, doğru toprak hazırlığı, dengeli gübreleme ve mutlaka TARSİM sigortası yaptırmaları yönünde çağrıda bulundu. Son günlerde etkili olan yağışların olumlu katkı sağladığını ifade eden Güldal, 2026 yılı hasadı için umutlu olduklarını sözlerine ekledi.
TMO’nun güçlü stok yapısı, üretici odaklı alım politikaları ve piyasa istikrarını önceleyen yaklaşımı, Türkiye’nin yeni hasat dönemine kadar güvenli bir şekilde yol almasını sağlıyor. Yetkililer, dengeli yağışlarla birlikte 2026 sezonunun daha bereketli geçmesini bekliyor.