Çankırı’nın Kızılırmak ilçesinde yaşayan 91 yaşındaki Osman Erol, küçük yaşlarından itibaren başlayarak köyüne 40 binden fazla ağaç dikti. Yaşına aldırış etmeyen Erol, köyünün yeşil bir görüme kavuşması için ağaç dikip her gün ziyaret ederek bakımlarını yapıyor.

Çankırı’nın Kızılırmak ilçesine bağlı Hallaçlı köyünde yaşayan 91 yaşındaki Osman Erol, küçük yaşlardan itibaren sevgi duyduğu araçlarla köyünü yeşillendirdi. Küçüklüğünden beri 40 binden ağaç diken Erol, yaşına aldırış etmeden ağaçlarının yanından ayrılmıyor. Asma, badem, kiraz gibi başta olmak üzere farklı çeşitlerde ağaçları yaşadığı köyün çevresine diken Erol, sürekli olarak ektiği ağaçları ziyaret ederek budayarak bakımlarını yapıyor. Diktiği ağaçlarla köyünü yeşillendirmenin mutluluğunu yaşayan Erol, en büyük hüznünün ise öldüğünde ağaçlarının kimsesiz kalması olduğunu söyledi.

“Küçük yaşlarımdaki ağaç sevgisi ile başladım”

Ağaçlarına bakım yaparken yorulmadığını ve kendisini hastalıklardan koruduğuna inandığını söyleyen Osman Erol, “Ben ağaç dikmeye, küçük yaşlarımdaki ağaç sevgisi ile başladım. Buradaki gibi dört tarlaya ağaç diktim. Kurudu, yeniden diktim. Bu köye yaşayanlar bir bağı yapamıyor. Ben böyle 5 bağ diktim. Şimdi de buradaki bağı diktim. Şu an buradaki aşılattım. Burası kırsal bölge olduğu için ekseriyetle badem ağacı diktim. Badem kuraklığa dayanıyor, diğer ağaçlar dayanamıyor. Dere kenarlarına badem ağaçlarını dikiyorum, bir süre sonra baktığımda büyümüş, ağaç olmuş” dedi.

“Öldüğümde ağaçlarıma kim bakacak, bu ağaçlarıma kimse bakmaz”

Köyde yaşayan vatandaşlar tarafından ağaç dikmesinin takdirle karşılandığını belirten Erol, “Bugüne kadar 40 bin ağaç dikmişimdir, belki daha da fazlası vardır. Ben hiç yorulmam. Doğduğum tarihten beri yorulmam. Askerden geldiğimde en fakir, en hastalıklı insan bendim. Ankara’da, Çankırı’da hastanelere gittim. Hiçbir derman bulamadılar. Ankara’da hastanede çıktığımda, ‘Rabbim ben bu kadar ağaç diktim ama derdime çare bulamadım. Ben öleceğim ama ağaçlarıma kim bakar’ dedim. Öldüğümde ağaçlarıma kim bakacak, bu ağaçlarıma kimse bakmaz. Ben köye döndüğümde hastalıktan kurtuldum. Ağaçlara sürekli bakıyorum, suyunu verip budamasını yapıyorum ve bir daha beni göremezsiniz diyorum. Benim testerem, bıçkım hep cebimdedir. Ben hiç üşenmem. Köylüler, ‘senin gibi köyde başka kimse yoktur’ derler, hep beni tebrik ederler” diye konuştu.

“Ben bir günde 500 badem ağacı dikerim”

Her yıl ağaç diktiğini belirten Erol, “Ben bir günde 500 badem ağacı dikerim. Kürekle dağlara dikerim, yere atıp bırakmam. Bunlara sürekli gidip bakar, kontrol ederim. Bu şekilde kaç tane ağaç diktim. Her yıl dikerim, yine dikmeye devam ediyorum” şeklinde konuştu.