Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışma ziyareti kapsamında gittiği Rusya’nın Soçi şehrinde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi. Devlet Başkanlığı Rezidansında düzenlenen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları görüşmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Rusya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ve gösterilen misafirperverlikten ötürü şükranlarını ifade ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile bu yıl dördüncü kez bir araya geldiklerini, gerekli hâllerde de sık sık telefonla da fikir teatisinde bulunduklarını hatırlattı.

“TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ ORTAK SİYASİ İRADE TEMELİNDE GELİŞİP GÜÇLENİYOR”

Türkiye ile Rusya arasındaki iş birliğinin, ortak siyasi irade temelinde gelişip güçlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi alanında olumlu sonuçlar alındığına, iki ülke arasındaki ticaretin artış eğiliminin sürdüğüne, bir önceki yıla  kıyasla yüzde 31’lik artışın ardından, bu yılın ilk yarısında da yüzde 33’lük yükselişin söz konusu olduğuna dikkat çekti.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile birlikte temelini attıkları Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ve TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı projelerinin devam ettiğini de sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’da Türkiye’de ve Rusya’da karşılıklı olarak Kültür ve Turizm Yılı etkinliklerinin gerçekleştirileceğini, hazırlıkların devam ettiğini açıkladı.

“VİZESİZ SEYAHAT REJİMİNİN YENİDEN BAŞLAMASI YÖNÜNDEKİ BEKLENTİMİZ DEVAM EDİYOR”

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin misafir ettiği turistlerin arasında Rus turistlerin ilk sırada yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4,7 milyon Rus turist sayısı rekorunun bu yıl 6 milyona ulaşmasını beklediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vizesiz seyahat rejiminin bir an önce yeniden başlaması yönündeki beklentimiz devam ediyor. Bu konuda ilgili bakanlıklarımız çalışıyorlar. Bu çalışmalardan bir an önce sonuç alınmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’le Suriye konusunu en son Tahran’da düzenlenen Üçlü Zirve’de ele aldıklarını ve Türkiye’nin hassasiyetlerini Tahran’da açıkça ifade ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tahran’da vardığımız mutabakatı sahada nasıl hayata geçirebileceğimizi müzakere etme imkânı bulduk” diye ekledi. 

“İDLİB MESELESİNİN ASTANA RUHUNA UYGUN BİR ANLAYIŞLA ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA MUTABIKIZ”

İkili ve heyetler arası görüşmelerde İdlib’de Türkiye ile Rusya’nın karşılıklı endişelerini dikkate alan bir çıkış yolu bulunması konusunda da çok önemli mesafe aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Putin’le İdlib meselesinin Astana ruhuna uygun bir anlayış temelinde çözümü konusunda mutabık olduğumuzu bir kez daha gördük” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu çerçevede yaptığımız değerlendirmelerin sonunda, muhalifler ve rejim kontrolündeki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasını kararlaştırdık. Muhalifler bulundukları alanlarda kalmaya devam edecekler, buna karşılık Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların söz konusu alanda faaliyet göstermemelerini sağlayacağız. Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesine saldırılmayacağını temin için gereken tedbirleri alacaktır. Gerek üçüncü tarafların provokasyonlarını, gerekse varılan mutabakata yönelik ihlallerin tespitini ve engellenmesini de yine birlikte temin edeceğiz. Bu amaçla Rusya ve Türkiye belirlenecek silahsızlandırılmış bölge sınırlarının iki tarafında koordineli devriye faaliyeti gösterecektir. Türkiye, hâlen İdlib çatışmasızlık bölgesinde bulunan gözlem noktalarını da tahkim edecektir. Bu mutabakatla İdlib’de büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum.”

Türkiye’nin, Suriye krizinin başından beri olduğu gibi, İdlib meselesinde de üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mutabakat Türkiye’nin yeni yüklerle karşılaşmaması bakımından olduğu kadar, Rusya başta olmak üzere konuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır” ifadelerini kullandı.

“SURİYE’NİN GELECEĞİNE YÖNELİK EN BÜYÜK TEHDİT, FIRAT’IN DOĞUSUNDAKİ TERÖR YUVALARIDIR”

Yaptıkları görüşmelerde, ayrıca Suriye sahasındaki teröristlerin varlık gösterdiği alanların İdlib’le sınırlı olmadığına da özellikle dikkat çektiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne kasteden ve Türkiye’nin millî güvenliğini de tehdit eden asıl yapı, PYD, YPG’dir. Bu örgütün Fırat doğusunda gerçekleştirdiği katliamlar ve etnik temizlik faaliyetleri ortadadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Suriye’nin geleceğine yönelik en büyük tehdit, İdlib’den ziyade Fırat’ın doğusundaki bu terör yuvalarından kaynaklanmaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle bu terör bataklıklarının kurutulması gerektiğini kaydetti. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla bu yönde önemli adımlar atarak, 4 bin kilometrekareden fazla bir alanı DEAŞ’lı ve PKK’lı teröristlerden temizlediklerini ve bu bölgelere Suriyelilerin güven içinde dönmelerini sağladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benzer adımların PYD, YPG terör örgütünün elinde bulunduğu diğer bölgeler için de atılması önem arz ediyor” dedi.

“ARZUMUZ; SURİYE KRİZİNİN BMGK’NİN 2254 SAYILI KARARI TEMELİNDE ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye ve Rusya olarak arzumuz, Suriye krizinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasıdır. Bu hedefe yönelik iş birliğimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede, Astana garantörlerinin Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisiyle geçen hafta başında Cenevre’de anayasa komitesi konusunda yaptıkları toplantının sonuçlarını değerlendirdik. Hedefimiz, tabii ki önce bir anayasanın oluşması, ardından orada demokratik bir seçimin gerçekleşmesi ve ondan sonra da Suriye halkının kendi gerçek demokratik iktidarına kavuşmasıdır. Komitenin kuruluş sürecini en kısa sürede tamamlamak için çabalarımızı hızlandırmak hususunda mutabık kaldık.”

“TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNİ TANIMLAYAN ANA UNSURLAR; İYİ KOMŞULUK, ORTAK ÇIKARLAR VE KARŞILIKLI SAYGI”

Türk-Rus ilişkilerini tanımlayan ana unsurların, iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu temelde şimdiye kadar pek çok adım attık, ancak bunları yeterli görmüyoruz. İş birliğimizin daha da geliştirilmesi için önümüzdeki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz” sözlerine yer verdi.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’e şahsına ve heyetine gösterdiği konukseverlik için teşekkürlerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarını, “Bugün attığımız adımların, aldığımız kararların da özellikle Suriye halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum” sözleriyle tamamladı.

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “RUSYA VE TÜRKİYE, SURİYE’DE TERÖRLE MÜCADELE KARARLIĞINI TEYİT ETTİLER”

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin de Suriye’deki durumla ilgili Türkiye ve Rusya olarak yakın iş birliği içerisinde el ele verdiklerine, ateşkes konusunda ortak bir çalışma gerçekleştirdiklerine işaret ederek, bölge halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi konusunda birlikte çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

Yaptıkları görüşmelerde İdlib bölgesine ilişkin vardıkları mutabakatı ve aldıkları kararları hatırlatan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, “Rusya ve Türkiye, Suriye’de terörle mücadele kararlığını teyit ettiler. Ve bizim düşüncelerimize göre, alınan kararların yerine getirilmesi Suriye’deki çözüm sürecinin pekiştirilmesi, hızlandırılması, Cenevre’deki görüşmelerin hızlandırılması ve Suriye’de barışın tesis edilmesine katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in huzurunda, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu tarafından; İdlib'deki gerilimi azaltma bölgesindeki durumun normale döndürülmesi konusunda mutabakat zaptı imzalandı.

Basın toplantısı ile birlikte Soçi’deki programını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi Uluslararası Havalimanı’na geçerek, beraberindeki heyetle birlikte Türkiye’ye hareket etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, havalimanından Soçi Belediye Başkanı Anatoli Pakhomov, Rusya Dışişleri Bakanlığı protokol yetkilileri ve Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz uğurladı.