TRT'deki iftar programında "namaz kılmayan hayvandır" sözleriyle gündemde günlerdir yerini koruyan Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın sözlerine M. Kemal Atatürk ve Said Nursi arasında geçen namaz konusuyla yorum getirilmesi dikkat çekti. 

AKLA SAİD NURSİ ATATÜRK TARTIŞMASI GELDİ

Konu ile ilgili siyasi partiler, Diyanet, üniversite ve Prof. Aşkar çeşitli açıklamalarda bulundular. Konu "Namaz" olunca ulusalcıların aklına Bediüzzaman Said Nursi geldi.

Ulusalcı yazar Sinan Meydan, Said Nursi ile M. Kemal Atatürk arasında TBMM'de yaşanan namaz tartışmasını gündeme getirdi. Meydan, Twitter hesabından Emirdağ Lahikası'nda geçen şu bölümü paylaştı: "Hem Ankara’da, divan-ı riyasetinde pek çok meb’uslar varken Mustafa Kemal şiddetli bir hiddetle divan-ı riyasetine girip, bana karşı bağırarak: “Seni buraya çağırdık ki, bize yüksek fikir beyan edesin. Sen geldin, namaza dair şeyler yazıp içimize ihtilâf verdin.” Ben de onun hiddetine karşı dedim: “namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduddur.” Dehşetli bir put kırdım."

Meydan, bir sonraki twitinde,"Milli Mücadele'de istanbul'da oturan Said-i Nursi, 1922'de Ankara'da M.Kemal'le görüşmesinde söylemiştir bu sözleri!" hatırlatmasında bulundu. 

SAİD NURSİ MECLİSE DAVET EDİLDİ

Peki bu olayın aynrıtısında ne var? Said Nursi ve Atatürk neden namaz için tartıştı.

Said Nursi, milli mücadele yıllarında gösterdiği gayret nedeniyle Ankara Hükümeti tarafından ısrarla Ankara’ya davet edilir. Neticede Kasım 1922’de bu ziyaret gerçekleşir. 

9 Kasım 1922 Perşembe günü, Bediüzzaman için, Meclis'te resmî bir "karşılama merasimi" düzenlenir. Merasimle ilgilili ayrıntılar TBMM Zabit Ceridesinde yer almaktadır. "1. Celse, Cilt 24, 135. içtima, Perşembe, 9 Teşrin-i Sani (Kasım), 1338 (1922), 457)

TBMM'de kürsüye davet edilen Said Nursi Milli Mücadele gazilerini tebrik eder ve dua eder. Bu merasim, tebrik konuşması ve duada ile ilgili haber bir gün sonraki Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi'nde haber olarak yer alır. 

M. KEMAL'İ RAHATSIZ EDEN NAMAZ AÇIKLAMASI

Ancak Said Nursi Meclis'te beklediği manzarayı göremez. Kendisi, Hacı Bayram civarında ikamet etmektedir. Meclis-i Meb’usanda dine karşı gördüğü lâkaytlık ve batılılaşmak sevgisi üzerine milletvekillerine ibadete, özellike namazı kılmalarının lüzum ve önemine dair 10 maddelik bir beyanname yazar ve milletvekillerine dağıtır. Kâzım Karabekir Paşa da M. Kemal’e okur.

Said Nursi beyannamede, zafer için şükredilmesi gerektiğini, Kur’ân’ın en açık ve kesin emri olan namazın kılınması gerektiğini vurgular. "Müslümanlar İslâmiyet hasebiyle sizi severler" diyen Said Nursi, "Bu millet-i İslâmın cemaatleri, her ne kadar bir cemaat namazsız kalsa, hatta fâsık da olsa, yine başlarındakini mütedeyyin görmek ister" ifadesini kullanır.

Said Nursi'nin, Meclis'e sunduğu bu beyanname ve yaptığı şiddetli teşvik ve tavsiyeler oldukça etkili olur ve 60'tan fazla milletvekili, düzenli olarak namaz kılmaya başlar. Bu yoğun alakadan dolayı, mescit olarak kullanılan küçük odanın yerine, daha büyük bir oda kullanılmaya başlanır. Milletvekillerini etkileyen beyanname Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın tepkisini çeker. İki isim Meclis'te karşılaşır. 

PAŞA PAŞA!

Olay Tarihçe-i Hayat'ta şöyle geçer:

"Bu parça, meb’uslara ve umum kumandanlara ve ulemalara okutturulmakla, Reisle şiddetli bir münakaşaya sebebiyet verir. Birgün divan-ı riyasette, elli-altmış meb’us içinde, karşılıklı fikir teatisinde, M. Kemal Paşa, “Sizin gibi kahraman bir hoca bize lâzımdır. Sizi, yüksek fikirlerinizden istifade etmek için buraya çağırdık. Geldiniz, en evvel namaza dair şeyleri yazdınız, aramıza ihtilâf verdiniz” der.

Bu söz üzerine, Bediüzzaman, birkaç mâkul cevabı verdikten sonra, şiddetle ve hiddetle iki parmağını ileri uzatarak, “Paşa! Paşa! İslâmiyette, imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur” der. Fakat Paşa tarziye verir, ilişemez."

Kaynak: Risale Haber