Kripto para borsası ‘Thodex’ davası çerçevesinde yurt dışında tutuklanan Faruk Fatih Özer’in de aralarında bulunduğu 21 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, Faruk Fatih Özer hakkındaki kırmızı bülten kararının devamına hükmetti.

Thodex isimli kripto para borsası üzerinden binlerce kişiyi dolandırdığı gerekçesiyle sistemin kurucusu olan ve yurtdışında tutuklanan Faruk Fatih Özer’in de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanığın, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Yönetme”, “Örgüte Üye Olma”, “Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık”, “Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama” suçlarından 40 bin 564’er yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce konferans salonunda görülen duruşmaya, Faruk Fatih Özer’in abisi sanık Güven Özer ve kardeşi Serap Özer’in de aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar cezaevinden getirilirken taraf avukatları ile çok sayıda müşteki salonda hazır bulundu.

Müştekiler: “Zararımız giderilsin”

Duruşmada dinlenen müştekilerden F.Ö., “Sisteme 70 bin lira yatırdım. Zararım karşılanmadı. Karşılanmasını istiyorum. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi. Müşteki O.U., “100 bin dolar yatırdım. Zararımın giderilmesi talebim vardır” diye konuştu. Diğer müştekiler de sisteme para yatırdıklarını söyleyerek zararlarının giderilmesini istedi.

“Şirket sahibinin yaptığı hatanın cezasını biz çekiyoruz”

Tutuklu sanık Mesut Can Arbaz, “Haksız yere tutukluyum. Kimseyi dolandırmadım. Zaten böyle bir şeye ihtiyacım da yok, ailem varlıklı. Şirketin sahibinin yaptığı hatanın cezasını biz çekiyoruz. Kaçmadığım, doğru yolu uyguladığım için cezalandırılıyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

“Hiçbir şeyin yanlış gittiğinden şüphelenmedim”

Tutuklu sanıklardan Cem Uzunoğlu, “Muğla’nın köyünde bir köy evinde çalışıyorum. Birkaç kez şirkete gitmişliğim var. Bulunduğum mevkide hiçbir şeyin yanlış gittiğinden şüphelenmedim. Şirket faaliyetlerini insanların paralarını çekemediği ana kadar sürdürmüştür. Tutuklu olduğum için kendimi aktif olarak savunamıyorum bile. 17 aydır tutukluyum. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılmayı talep ediyorum” diye konuştu.

“Kardeş olduğumuzu kimse bilmezdi”

Faruk Fatih Özerin kız kardeşi tutuklu sanık Serap Özer de 18 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek, “Maaşla çalışan muhasebeciydim. Benim şirketteki tek görevim gelip giden evraklardı. Teknik hiçbir bilgim yoktu. Ben sıcak ve soğuk cüzdanın bile ne olduğunu mahkemede öğrendim. Evet biz 3 kardeşiz. Ama bizim kardeş olduğumuzu şirkette eski çalışanlar dışında kimse bilmezdi. Ben orada personelim. Aramızda bir şakalaşma bile olmazdı. Faruk Fatih Özer benim patronum, ben onun sadece çalışanıydım. Faruk Fatih Özer’in şirketin tek sahibi ve yetkilisi olduğu apaçık ortada. Ben onun yurt dışına çıktığını bile medyadan öğreniyorum. En ufak bir ilgim olsaydı ben de Faruk’la kaçmaz mıydım?” diyerek tahliyesini talep etti.

Faruk Fatih Özer’in ağabeyi tutuklu sanık Güven Özer de, şirketle bir bağının olmadığını söyleyerek, “Hiçbirimizin suçu olduğuna inanmıyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutukluk sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Faruk Fatih Özer hakkındaki kırmızı bülten kararının devamına ve infazının beklenmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı 16 Aralık’a ertelendi.