Kahverengi Kokarca, ilk olarak 2017 yılında Gürcistan sınırından Türkiye’ye giriş yaptı. Özellikle fındık üretiminin merkezi olan Karadeniz Bölgesi bu istiladan en çok etkilenen alan haline geldi. Kısa sürede Marmara ve Ege bölgelerine kadar yayılan zararlı, Aydın, Sakarya ve Düzce gibi illerde de görülmeye başlandı. Tarım yetkilileri, bu hızlı yayılımın iklim değişikliği ve küresel ticaret hareketliliği nedeniyle hız kazandığını belirtiyor.
300’ü Aşkın Bitki Türü Tehdit Altında
Kahverengi Kokarca, 300’den fazla bitki türüyle beslenebilen çok yönlü bir zararlı olarak biliniyor. Bu yönüyle hem biyolojik çeşitliliği hem de ürün verimliliğini ciddi şekilde düşürüyor.
En çok zarar verdiği ürünler arasında:
- Fındık (en büyük ekonomik kayıp)
- Ceviz
- Elma, armut, şeftali
- Trabzon hurması ve turunçgiller
- Mısır, biber, fasulye ve domates
Böcek, bitkilerin meyve ve tohum kısımlarından özsuyunu emerek besleniyor. Bu işlem sonucu meyvelerde kahverengi lekeler, şekil bozuklukları ve kalite kaybı meydana geliyor. Özellikle fındıkta, iç dolgunluğun bozulması ve rekoltede ciddi düşüşler yaşanıyor.
Kimyasal ve Biyolojik Mücadele Başladı
Tarım ve Orman Bakanlığı, istilacı türle mücadele için iki yönlü bir strateji izliyor:
1. Kimyasal Mücadele
Yoğun bulaşma görülen bölgelerde, ruhsatlı zirai ilaçlar kullanılarak popülasyonun azaltılması hedefleniyor. Ancak bu yöntem, doğal dengeyi bozma riski taşıdığı için yalnızca kontrollü ve bölgesel olarak uygulanıyor.
2. Biyolojik Mücadele
Uzmanlara göre, uzun vadede en etkili çözüm biyolojik mücadele. Bu kapsamda, Kahverengi Kokarca’nın doğal düşmanı olan “Samuray Arısı” (Trissolcus japonicus) doğaya salınıyor. Bu faydalı böcek, kokarcanın yumurtalarını parazitleyerek çoğalmasını engelliyor. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü (GKKGM) gözetiminde yürütülen bu çalışma, zararlının popülasyonunu doğal yollarla dengelemeyi amaçlıyor.
Şehirlerde de Görülüyor: Evlerde Kışlık Barınak Arıyor
Kahverengi Kokarca sadece tarlalarda değil, şehir yaşamında da ciddi rahatsızlık oluşturuyor. Kışlamak için sıcak ve korunaklı yerler arayan böcek, evlerin içine, pencere pervazlarına ve çatlak duvar boşluklarına sığınıyor.
Vatandaşların dikkat etmesi gereken noktalar:
- Sakın ezmeyin! Ezildiğinde çok kötü koku yayar.
- Sabunlu su yöntemi: Böceği bir kap yardımıyla toplayarak sabunlu su içine atmak etkili bir imha yöntemidir.
- Bildirim yapın: Gözlemlenen bölgeler mutlaka en yakın Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bildirilmelidir.
Uzmanlardan Uyarı: “Tedbir Almazsak Ürün Kaybı Artacak”
Uzmanlar, Kahverengi Kokarca’nın kontrol altına alınmaması durumunda, özellikle fındık ve mısır rekoltesinde büyük kayıplar yaşanabileceğini belirtiyor. Bu durum hem üretici gelirlerini hem de ülke ekonomisini doğrudan etkileme potansiyeline sahip. Tarım yetkilileri, hem çiftçilerin hem de vatandaşların erken farkındalık ve koordineli hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.
Sessiz Tehdit, Büyüyen Risk
Kahverengi Kokarca, küçük boyutuna rağmen Türkiye tarımı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bu istilanın yalnızca kimyasal yöntemlerle değil, doğal dengeyi koruyan biyolojik mücadeleyle uzun vadede kontrol altına alınabileceğini söylüyor. Üreticilerin bilinçli davranması, vatandaşların bildirim yapması ve yetkililerin etkin müdahalesiyle bu “sessiz istilanın” etkisi azaltılabilir. Aksi halde, Kahverengi Kokarca Türkiye tarımında geri dönüşü zor kayıplara yol açabilir.