Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Kaynak verimliliğini en başa alarak suyumuza doğru yön vermeli, üretimi suya göre planlamalı ve tasarrufu öncelik yapmalıyız. Çocuklarımızı bir damla suya muhtaç etmemek adına suyumuzu başköşemizde tutmalı, vatan gibi sarılmalıyız" dedi.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 1. Su Şurası Sonuç Bildirgesi kapanış programında konuşan Bakan Pakdemirli, “Su, iki harften, iki elementten çok öte bir şeydir. Toprak su ister, ağaç su ister, insan su ister. Hayat, su’dan sudür etmiş, hayata gelen her canlı da önce suya buyur etmiştir. Suyun her damlasında kıymet, her damlasında hayat var. O nedenle tarih boyunca birçok medeniyet yerleşim yerlerini su kaynakları etrafında seçmiş ve bu kaynakları yönetmeye çalışmışlardır. Su kaynaklarını koruyup, doğru yöneten toplumlar, medeniyetlerini pekiştirmiş, tarımsal üretimlerini ve güçlerini artırmıştır. Aksini yapanlar ise tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir” dedi.

Su üzerindeki baskının giderek arttığına değinen Bakan Pakdemirli, “Tüketim anlayışının sınır tanımayan bir boyuta ulaşmasıyla azalan, kirlenen ve hatta bazı bölgelerde tükenme sınırına dayanmış su kaynaklarıyla baş başa kaldık. Dünyadaki sulak alanların maalesef yarısı çoktan yok oldu. Bugün dünyada her 10 kişiden 1’i içme suyuna, her 10 kişiden 3’ü temiz suya erişemiyor. 2050 yılında dünya nüfusunun yarısından fazlasının susuzluk riski yaşayabileceği tahmin ediliyor” diye konuştu.

"Suyumuzu başköşemizde tutmalı, vatan gibi sarılmalıyız"

İklim değişikliğinin su döngüsünü olumsuz etkilediğini belirten Pakdemirli, “Bir yandan aşırı yağmur ve sellere, diğer yandan sıcak hava dalgası ve kuraklıklara şahit oluyoruz. Dünyada sel, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerin sayısı son 50 yılda 5 kat arttı. Her geçen yıl yeni sıcaklık rekorları kırılıyor. Artık neredeyse her 5-6 yılda bir kuraklık yaşar hale geldik” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin kişi başına düşen su miktarıyla su stresi çeken ülkeler grubunda olduğu bilgisini veren Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:

“2050 yılındaki nüfusumuzu doyurmak için bugünküne göre yüzde 60 daha fazla gıda üretimine, bu üretim için de yüzde 15 daha fazla suya ihtiyacımız olacak. Diğer taraftan Akdeniz havzasındayız ve iklim değişikliğinin etkilerini birçok ülkeye göre daha yoğun ve daha şiddetli hissedeceğimiz de bir gerçek. O nedenle kaynak verimliliğini en başa alarak suyumuza doğru yön vermeli, üretimi suya göre planlamalı ve tasarrufu öncelik yapmalıyız. Çocuklarımızı bir damla suya muhtaç etmemek adına suyumuzu başköşemizde tutmalı, vatan gibi sarılmalıyız.”

"Bu yıl sene başı su yatırım bütçesini sizin desteğinizle rekor seviyede artışla 15,3 milyar liraya çıkardık"

Son 3 yılda 41 milyar liralık yatırımla binin üzerinde tesisin tamamlandığını hatırlatan Bakan Pakdemirli, “Hatay Reyhanlı Barajı, Gaziantep Doğanpınar Barajı, Kilis Afrin Barajı gibi tam 72 barajı hizmete açtık. Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı’nda 2020 yılı içinde enerji üretimine başladık. Yine ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı’nı da inşallah yıl sonunda tamamlıyoruz. 2021 yılını ’Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı’ olarak ilan ettik. Bu yıl sene başı su yatırım bütçesini sizin desteğinizle rekor seviyede artışla 15,3 milyar liraya çıkardık. Ayrıca yıl içinde desteğinizle sağlanan ek kaynaklarla su yatırım bütçesini 18 milyar liraya yükselttik. 2023’e kadar 150’ye ulaştırmayı hedeflediğimiz yer altı barajlarımızın 43’ü bitti. Yıl sonunda inşallah bu sayı 50’yi bulacak” diye konuştu.

Suyun verimli kullanılması ve maksimum oranda su tasarrufu sağlanması amacıyla sulama inşaatlarında kapalı basınçlı borulu sistemlerine ağırlık verildiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, bugüne kadar toplam 11 milyon dekar alanda damla ve yağmurlama sulama sistemlerinin kurulumunun sağlandığını anlattı.

"Suların yeniden üretime kazandırılmasına kadar suyla ilgili her konuda hazırız ve sahadayız”

“Cumhuriyet tarihinin ilk su şurasında suyumuzu A’dan Z’ye masaya yatırdık” diyen Bakan Pakdemirli, “Hedeflerimizi ortaya koyduk, adım adım yol haritamızı belirledik. 11 farklı çalışma grubunda bin 631 katılımcı, 7 ay boyunca toplam 1,5 milyon saat emek verdi. Oluşturduğumuz susurasi.gov.tr web sayfasından vatandaşlarımızın görüşlerini aldık. Sözün özü her bir fikri dinledik, her bir öneriyi not ettik. Havza bazında su yönetiminden su verimliliğe, suya göre tarımdan taşkın ve kuraklık planlarına, iklim değişikliğinden kullanılmış suların yeniden üretime kazandırılmasına kadar suyla ilgili her konuda hazırız ve sahadayız” ifadelerini kullandı.