Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Bizim burada değindiğimiz önemli husus, hukuka aykırı bir genelge ile insanların dolaylı olarak aşı olmaya zorlanması hususu” dedi.

Konya’daki parti çalışmaları kapsamında bir takım gazeteciye açıklama yapan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, aşıya mesafeli olduklarını ve aşı olmadığını söylemesinin ardından, partisinin Genel Merkez binasında aynı konuya ilişkin gelen eleştiriler üzerine, “Ortada aşı değil aşı adayları vardır. Üçüncü faz aşamasını tamamlamadan getirilmiş, acil kullanım gerektiği için herkese uygulayacağız, ‘önümüze kim gelirse yapacağız’ diyerek yapılan bir uygulama. Hem ülkemizde hem de dünyada, bu bilimsel değil. İçeriğini bilmediğimiz sonuçlarından emin olmadığınız bir tedaviyi aşı olsun, ameliyat olsun başka bir tedavi olsun hastaya dayatamazsınız. Her bireyin herhangi bir tedaviyi reddetme hakkı saklı olduğu gibi aşılanmayı reddetme hakkı da vardır. Bunu çiğnemek hem insan haklarına hem anayasamıza hem de bilime aykırıdır diye ifade ettik” ifadelerini kullandı.

“Pandeminin bitmesi doğal bağışıklık ile olur“

Aşı karşıtı olmadıkları, modern tıbba karşı olmadıklarını ve bunları tamamen reddetmediklerini söyleyen Erbakan, “Biz aşı karşıtı değiliz, modern tıbba karşı değiliz. Daha önce gerekli testlerden geçmiş, faz aşamalarını tamamlamış, ruhsatları alınmış, güvenli olduğu ortaya çıkmış olan aşıları çocuklarımıza yaptırdık bu noktada modern tıbbın üretmiş olduğu ilaçları kullandık. Bizim burada değindiğimiz önemli bir husus, sayın sağlık bakanının ifadesi ve arkasından içişleri bakanlığı genelgesiyle hukuka aykırı bir genelge ile insanların dolaylı olarak aşı olmaya zorlanması hususu. O da şöyle, eğer aşı yaptırmadıysanız 48 saatte bir PSR testi olacaksınız zorlaması, dayatması. Bununla ilgili parti olarak Danıştay’a bu İçişleri genelgesinin iptali için başvuruda bulunduk. Bugün yarın bir karar çıkması bekleniyor. Dünya genelinde ölen toplam insan sayısının 4 milyon 500 bin küsur olması ve bunların büyük çoğunluğunun 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan kimseler olması karşımıza hangi gerçeği çıkartıyor? Tüm dünyada ölümlerin on binde altı oranında olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyor. 7 küsur milyarlık dünya nüfusundan 4 milyon 500 bin ölüm olduğu zaman bu 10 binde 6 demektir. Ve ayrıca tüm dünyada virüse yakalananların yüzde 98’inin iyileşip virüsü zarar görmeden atlatması. Bu istatistikler, bu gerçekler, bu matematik tablo görüldüğü zaman böyle faz aşamaları tamamlanmamış MRNA teknolojisi kullanan bir aşı olması sebebiyle çok büyük riskler içeren bir aşıyı 5-6 milyar insana, hele ki son zamanlarda olduğu gibi genç, yaşlı, kadın, erkek, hamile, çocuk kimi bulursak aşılayalım diye bir ısrarın olmasının şu risk istatistiklerine bakıldığında mantıksız, bilimsel olmayan, yanlış bir durum olduğunu daha önceki açıklamalarımızda ifade etmiştik. Bu gerçekler görüldüğü zaman çok büyük riskler taşıyan bir aşının yapılması yanlıştır. Pandeminin bitmesi doğal bağışıklık ile olur” şeklinde konuştu.

“Bilim adamlarımız, ortaya koyduğumuz fikirleri ve gerçekleri her platformda diğer görüşe sahip bilim adamlarıyla açık bir şekilde tartışmaya da hazır”

Erbakan, En son Konya’da ortaya koydukları fikirleri ve gerçekleri her platformda açık bir şekilde tartışmaya hazır olduklarını söyleyerek, “En son Konya’da yapılan açıklamalarla ilgili şunu söylememiz lazım, Erbakan hocamız böyle durumlarda suçüstü yakalandınız derdi. Neden suçüstü yakalandınız diyorum, çünkü normalde yapılan yayınlarda biz hiç yokmuşuz tavrını takınıp, ama aslında her kelimemizi, her açıklamamızı nasıl dikkatle takip ettiğiniz ortaya çıktı. Konya’da bir akşam yemeği sonrasında yerel gazetecilerle yapılan bir söylem nasıl da cımbızla çekiliyor. Yine Erbakan hocamızın dediği, ‘gerçek öyle bir şeydir ki yerine hiçbir şey koyamazsınız. Koymaya kalkarsanız kırk yerden açık verir ve foyanız ortaya çıkar’ derdi. Şimdi bizim karşımızda bilimsellik adı altında tam tersine bir takım safsatalar ile bilimsellik kisvesi altında iddialarda bulunanlara da tabii bu kelimeyi söylememiz lazımdı. Konya’da yaptığımız tespitler medyada çok büyük bir yankı uyandırdı. Buna karşı hemen çıkıp tek taraflı olarak, bizi arayıp ‘siz de bir şey söyleyecek misiniz’ gibi bir zahmete dahi katlanmadan tek taraflı bir linç ve karalama kampanyasına maruz kalındı. Bilim adamlarımız ellerindeki verilerle, bilimsel makaleler ve dosyalarla, ispat niteliğindeki bütün verilerle, bilgilerle bu ortaya koyduğumuz fikirleri ve gerçekleri her platformda diğer görüşe sahip bilim adamlarıyla açık bir şekilde tartışmaya da hazır. Bu çağrıyı uzun zamanda beri yapıyorlar. İsterse Sağlık Bakanımızın huzurunda, isterse Cumhurbaşkanımızın huzurunda, isterse televizyonda canlı yayında biz bu verilerimizle çıkalım. Karşı görüşte olanlar da ’gelsinler bakalım’ diye bu açık bir şekilde söylüyorlar. Bu ifade edilen hususların, fikirlerin ve saydığımız maddelerin hepsi sayısız belge ile ispatları elimizde mevcuttur. Ne zaman kim tarafından istenirse, bunları sunmamız da mümkündür" ifadelerini kullandı.