Erkeklerde ‘jinekomasti’ yani meme büyümesine dikkat çeken uzmanlar son dönemlerde her 3 erkeğin birinde meme büyümesine rastlandığını, bu durumun psikolojik sorunlar, sosyal ortamdan kaçma gibi sıkıntılar ortaya çıkardığını belirterek, hastalığını tedavi edilmesi gerektiğini kaydettiler.

Denizli Özel Cerrahi Hastanesi’nden görevli Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Dr. Kenan Akbaş halk arasında erkeklerde anormal meme büyümesi diye adlandırılan (jinekomasti) konusunda İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, jinekomastiye erkeklerde en sık rastlanan sıkıntılardan birisi olduğunu ifade etti. Erkeklerde ‘meme hastalığı’ denilince ilk akıla gelen konunun jinekomasti olduğunu vurgulayan Akbaş, “Jinekomasti iyi huylu aşırı meme büyümesidir, tıpkı kadınlarda ki gibi kadın memesi gibi memenin büyümesi ve sarkmasıdır. Hormonel dengesizliğe bağlı, tek taraflı veya çift taraflı memede büyüme olabiliyor. Ergenlik döneminde gördüğümüz jinekomasti 6 ay veya 18 ay içinde o memede büyüme tekrar gerileyebiliyor. Eğer on sekiz yaşından sonra jinekomasti devam ediyorsa veya uzun süredir var olan jinekomasti varsa onu medikal ve cerrahi yöntemiyle tedavi etmemiz gerekiyor. Son dönemlerde çok fazla görmeye başladık, her 3 erkeğin birinde jinekomasti var. Bize başvuran hastalar için konuşuyorum. Jinekomasti tek taraflı olabilir çift taraflı olabiliyor. Obezite öyküsü var, aşırı kilo alma ve diyetine dikkat etmeyen hastalar ‘Ben havuza giremiyorum, denize giremiyorum, giydiğim dar giysilerden göğüslerim belli oluyor’ diye geliyor. Biz bu başvuru ile gelen hastayı muayene ettikten sonra gerekli tetkiklerinden sonra jinekomasti ‘var veya yok’ diyoruz” dedi.

“Hastalığın tedavisi mümkün”

Meme büyümesinin erkeklerde psikolojik sorunlar başta olmak üzere bazı sıkıntılara neden olduğunu kaydeden Dr. Akbaş, jinekomastinin 3 tipi olduğunu ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirtti. Dr. Akbaş açıklamasına şöyle devam etti:

“Genelde zaten meme büyüklüğü olan erkekler için konuşuyorum, havuza, denize girerken sıkıntı yaşıyor, görüntü olarak da rahatsız oluyor, psikolojik sorunlar, sosyal ortamdan kaçma gibi sıkıntılar ortaya çıkarıyor. Çünkü jinekomastinin 3 tipi var. Bir meme dokusundan zengin, iki dış etkenlere bağlı yağlanma, üçüncüsü ise karışık tip. Obezite veya aşırı kilo almaya bağlı sarkma, yağlı tip oluyor. Nedeni belli ama onun dışında hormonel etkenler var. Testestron azalması, östrojenin artması gibi bir çok neden var. Gelen hasta da biz hem muayene ve muayene sonrası tetkiklerde bu gibi durumlara bakıyoruz. Hormonel bir dengesizlik varsa endokrin bölümüne gönderiyoruz. Tedavi sürecinde önce medikal tedavi mi, cerrahi tedavi mi? İlk önce hastayı görüp muayene etmemiz lazım. Gelen hasta ağrı, hassasiyet sıkıntılarla geliyor. Tanı sonrası yaptığımız şey meme dokusu fazla ise biz cerrahi yöntemle onu kesip çıkarmamız lazım. Küçük bir delikten de olsa onu yapıyoruz. Yağlı tipte genelde lipoşaksın yöntemiyle yapıyoruz. Genelde hastalar ben bir gün yatırıyorum hastanemizde, üç gün yatak istirahatı öneriyorum. 1 hafta içinde işe başlayabilir, normal hayatına dönebilir.”

Hastalıkla mücadelede beslenmeye dikkat

Özel Cerrahi Hastanesi’nden görevli Diyetisyen Aybüke Kaymakcı ise inekomastiye karşı özellikle beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Erkeklerde meme büyümesi dediğimiz olay jinekomasti, östoröjen ve testestron hormonlarının dengesizliğinden oluşan bir durum. Bu tabi ki de beslenme anlamında aşırı facefood tüketme, hareketsizlik, su tüketimi ile birlikte gelmekte. Yağlı gıdalardan uzak durulması gerekiyor, taze, mevsiminde sebze, meyve tüketilmesi gerekiyor. Genel anlamda zaten Akdeniz bir beslenme tipi ilerleyeceğimiz için kırmızı et tüketimini haftada iki şeklinde ayarlayıp, beyaz et tüketimini, balık tüketimini arttırmamız lazım. Çok dışarıda yemek değil de ev yemekleri, evde pişen sağlıklı yemekler, sağlıklı yağlar, bitkisel yağlar desteklememiz gerekiyor” diye konuştu.

“Kambur bir şekilde göğüslerim belli olmasın diye dolaşıyordum”

Jinekomasti tedavisi olan Uğur Alıç ise hastalıktan dolayı giyindiği giysilerden bile rahatsız olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Kıyafetlerimi giyemiyordum rahat rahat yani sürekli tişörtümü elimle kapatıp kambur bir şekilde göğüslerim belli olmasın diye dolaşıyordum. Daha sonra baktım olmuyor korse takmaya başladım, korse de sıcakta beni baya bir etkiliyordu daha sonra doktor beyle görüştüm, doktor bey jinekomasti olduğunu söyledi ameliyata karar verdim ameliyattan sonra da gayet mutluyum. Giydiğim tişörtlerden, gömleklerden daha öncesinde havuza giremiyordum ama şuan mutluyum. Ameliyattan sonra kıyafetlerimde, yürüyüşümde, duruşumda, havuza girerken daha çok başarılı, daha çok mutlu hissediyorum.”