Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülçin Alp Avcı, “Ülkemiz açısından yeni korona virüsüyle ilgili olarak şu an için korkulacak bir durum söz konusu değil” dedi.

Tıbbi Mikrobiyoloji ve Viroloji Uzmanı Doç. Dr. Gülçin Alp Avcı, Çin’de ortaya çıkan ve ölümlere sebep olan korona virüsü hakkında bilgiler verdi. Korona virüslerin solunum yolu hastalıkları geliştiren geniş bir virüs ailesinin üyesi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Avcı, “Meydana getirdikleri enfeksiyon, çoğunlukla hafif ve kendiliğinden iyileşebildiği gibi özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan ya da altta yatan kronik hastalıkları olan bireylerde ciddi solunum yetmezliği ve diğer organlarda (böbrek, karaciğer, nörülojik sistemler vb.) tutulum nedeniyle ölümcül bir seyir de gösterebilmektedir. Şu an korku ile salgın yapması beklenen virüsun adı ’yeni korona virüs (2019-nCoV)’ olarak tanımlanmıştır. Bu virüs ile aynı ailede yer alan diğer korona virüsler ile daha önce karşılaştık. Ciddi klinik tablolar ile karşımıza çıkan ve ülkelerarası seyahatlerle bulaşma gösteren MERS ve SARS virüslerini hatırlıyoruz. Son yapılan açıklamalarda özellikle SARS (SARS-CoV) ile yeni korona virüsün (2019-nCoV) genetik olarak yüzde 70 oranında benzerlik gösterdiği bildirilmektedir” dedi.

Korona virüslerin 2002 yılında büyük önem kazandığını kaydeden Avcı, 2002 yılında Çin’in Guandong eyaletinde ortaya çıkıp bütün dünyayı tehdit eden bu enfeksiyonun bir yıl içinde 30 ülkeye yayılarak aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu 8 bin 373 kişinin hastalığa yakalandığını ve Çin’de 2002 ve 2003 yıllarında yaklaşık 350, Hongkong’da ise 300 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ilk çıktığı 2012 Eylül ayından Kasım 2019’a kadar laboratuvarda onaylanmış sonuçlara göre toplam 2 bin 494 kişiye MERS tanısı konulduğu, 858 kişinin hayatını kaybettiğinin rapor edildiğini belirten Avcı, bu vakaların çoğunun Suudi Arabistan’da olduğunu açıkladı.

Virüsün hayvanlar aracılığı ile nasıl bulaştığı konusunda da bilgiler veren Doç. Dr. Avcı, “Diğer bazı virüsler gibi ’korona virüsler’ de zoonotiktir. Hayvanlar ve insanlar arasında bulaş gösterirler. Birçok araştırma SARS-CoV’nin kedilerden insanlara ve MERS-CoV’nin tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığını göstermiştir. Bilinen birkaç korona virüs ise insanları enfekte etmeden sadece hayvanlar arasında görülmektedir” ifadelerini kullandı.

Yeni viral salgının yoğun nüfusa sahip olan Çin’de canlı hayvan satışı olan bir markette çalışan insanlarda solunum yolu rahatsızlığı ile ortaya çıktığını anlatan Avcı, “Son verilere göre Çin’in 29 şehrinde 830 kişinin yeni korona virüs-2019’dan etkilendiği ve bu kişilerin 26’sının yeni korona virüs-2019’a bağlı gelişen semptomlar ile hayatını kaybettiği bilinmektedir. Hastalığın nüfus yoğunluğunun çok olduğu bölgelerde ortaya çıkması, yayılımın hızlı olacağı endişelerini doğurmuştur. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, hayatını kaybeden bireylerin 65 yaş üstünde ve bazı kronik hastalıklara sahip olmasıdır. Bağışıklık sisteminin güçlü olmasının özellikle bu tarz viral hastalıklarda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir” diye konuştu.

Türkiye açısından da değerlendirme yapan Avcı, “Ülkemiz açısından yeni korona virüs-2019 ile ilgili olarak şu an için korkulacak bir durum söz konusu değildir. Kaldı ki Sağlık Bakanlığımız ve yetkililer konuyla ilgili yeterince titiz davranarak gerekli önlemlerin alındığını belirtmektedir. Vatandaşlarımız bu ve benzeri viral hastalıklardan korunabilmek için bağışıklık sistemlerini güçlendirmeleri konusunda gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca enfeksiyonun yayılmasını önlemek için standart öneriler arasında yer alan düzenli el yıkama, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burunun kapatılması gibi basit önlemler göz ardı edilmemelidir. Aynı zamanda öksürme ve hapşırma gibi solunum yolu rahatsızlığı belirtileri gösteren kişilerle yakın temastan kaçınmaları gerekmektedir. Solunum yolu hastalığı belirtisi bulunan özellikle 65 yaş üstü bireyler, 2 yaş altı çocuklar ile kronik bir rahatsızlığı bulunan bağışıklığı zayıf olan bireylerin mutlaka hekimlerine başvurmaları önemlidir. Sonuç olarak gereken önlemleri aldığımız takdirde yeni korona virüs-2019 (2019-nCov) için korkulacak yeni bir tablo görülmemektedir” dedi.