Pandemi döneminde bağışıklık sistemini güçlendiren doğal ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte, propolis hem Türkiye’nin dört bir yanından hem de yurtdışından yoğun talep görüyor.
Kovanların Sağlığını Koruyan Mucize Madde
Tomris, propolisin antimikrobiyal ve antibakteriyel özellikleri sayesinde kovanların doğal şekilde dezenfekte olduğunu belirtiyor. Bu sayede arıların hastalıklardan korunduğunu ve bal üretim veriminin arttığını ifade ediyor. Arıların, ağaç reçineleri ve bitki özlerinden topladığı propolis, hem kovandaki mikropların yayılmasını önlüyor hem de güçlü bir bağışıklık desteği sağlıyor.
“Kovanın sağlıklı kalması, daha fazla bal üretimi anlamına geliyor. Arılar bu maddeyle hem kendilerini hem de kovanlarını koruyor,” diyen Tomris, propolisin sadece arılar için değil, insanlar için de birçok faydası bulunduğuna dikkat çekiyor.
Astımdan Kansere Kadar Geniş Etki Alanı
Uzmanların da üzerinde durduğu propolis, özellikle astım, bronşit, KOAH ve bazı kanser türlerine karşı destekleyici bir ürün olarak değerlendiriliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren bu doğal madde, aynı zamanda enfeksiyonlara karşı koruma sağlıyor.
Tomris, “Propolisin düzenli kullanımı, solunum yolları rahatsızlıklarında ve genel vücut direncinin artırılmasında oldukça etkili. İnsanlar artık ilaçların yan etkilerinden kaçınarak doğal çözümlere yöneliyor,” sözleriyle artan ilgiyi özetliyor.
Zahmetli Toplama Süreciyle Özenle Hazırlanıyor
Propolis üretimi, büyük emek ve dikkat gerektiren bir süreçten geçiyor. Tomris, sonbahar aylarında kovan girişleri, iç duvarlar ve çıta yüzeylerinden propolisin özenle kazındığını belirtiyor. Ancak kazınan ham propolis doğrudan kullanılmıyor; temizleme ve arındırma işlemlerinden geçiyor.
“Bir-iki günlük çabanın ardından propolisi suda bekletiyoruz, böylece yabancı maddelerden arındırıyoruz. Ardından macun, toz ve sıvı damla formlarına dönüştürüyoruz,” diyen Tomris, ürünün her yaş grubunun kullanımına uygun hale getirildiğini vurguluyor.
Yurtiçi ve Yurtdışından Yoğun Talep
Pervari’nin yüksek yaylalarında üretilen doğal propolis, sadece yerel pazarda değil, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde de rağbet görüyor. Doğal ve katkısız olması, tüketicilerin bu ürüne yönelmesinde büyük rol oynuyor.
Tomris, “Türkiye’nin dört bir yanından sipariş alıyoruz. Özellikle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bu doğal ürünü çok önemsiyor. Propolisin şöhreti sınırları aştı,” diyerek üretimin her yıl artan taleple birlikte genişlediğini belirtiyor.
Doğanın Şifasıyla Gelen Umut
Siirtli arıcıların alın teriyle hazırladığı bu ürün, yalnızca ekonomik bir kazanç değil, aynı zamanda doğal şifanın da sembolü haline geldi. Her damlası emekle elde edilen propolis, hem insan sağlığına hem de bölge ekonomisine katkı sunuyor.
Tomris, “Bizim için bu iş sadece bir kazanç kapısı değil, doğaya ve insanlığa hizmet demek. Herkesin bu ürünü tanımasını ve bilinçli şekilde kullanmasını istiyoruz,” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Siirt’in verimli yaylalarında üretilen propolis, doğallığı, şifa kaynağı olması ve emekle hazırlanmasıyla öne çıkıyor. Her damlası altın değerinde olan bu mucizevi ürün, hem üreticinin hem de tüketicinin yüzünü güldürmeye devam ediyor.