EKONOMİ

Sofralık üzüm ihracatçıları kendi bağlarını kuruyor

Abone Ol


Üzüm bağını, danışmanların yardımıyla köylülere örnek olsun diye geçen yıl diktiklerini belirten Bulut, Türkiye’nin artık yarı tropikal bir iklime girmeye başladığını, dolayısıyla çekirdeksiz üzümün üretilebileceği bölgelerin biraz yüksekliğe ihtiyaç duymaya başladığını ifade eden Bulut, “Bundan sonra 200-300’lü râkımlarda sultaniye çeşitlerinin üretimi daha zorlaşacak. Ürün sağlığı açısından, ürün verimliliği açısından biraz yüksek yaylalara ihtiyacımız var. O yüzden Çal’ı tercih ettik. Çok memnunuz. Topraklarımız güzel, havamız güzel, mikroklima güzel bir ortam. Bir yıllık üzümlerde hemen hemen 5’er kilo, 10’ar kilo her asmada muhtelif üzümlerimiz var. Bu önümüzdeki yıl daha düzenli, daha terbiyeli yapıldığı zaman artık kaliteli üzüm hasadına başlamış olacağız.” diyor.

Kendilerinin çok itinalı bağ oluşturduklarını, dönümüne kullandıkları araç gereç olarak 6 bin lira civarında yatırım yaptıklarını vurgulayan Bulut, “Bu şekilde modern bir bağ yapmamızın amacı, Çal bölgesinde üretimler şaraplığa yönelik yapılmaya başlandığı için biz sofralık üzüm alamaz olduk. Normal yöntemlerle üzüm dönüme bir buçuk ton, iki ton maksimum alınırken bu tip bir sistemle dönümde 4 tona, 5 tona yakın hasatlar mümkün. Biz bunu göstermek için burada bunu yaptık.” diye konuşuyor.

Çal Ziraat Odası Başkanı Ömer Ayhancı ise ilçelerinin 206 bin dekar bağ alanıyla ilçe bazında Türkiye’nin en büyük bağcılığının yapıldığı bölge olduğunu belirtiyor. Son yıllarda dönümden 600 kilo ile 1 ton arasında hasat ettiği üzümleri şarap fabrikalarına verdiğini anlatan Ayhancı, “Sulu tarıma geçersek 4-5 tona beş tona çıkarız, bunu yapmaya çalışıyoruz şu anda. Üzüm para etmeyince arazilerin fiyatı bin lira, bin beş yüz lira civarına kadar düşmeye başladı. Herkes arazisini dışarıdan gelenlere satmaya başlamıştı. Böyle örneklerle vatandaşın arazisinin tekrar eski değerini bulacağını umut ediyoruz.” şeklinde konuşuyor.