İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, yağışların belirsizliği nedeniyle su yönetiminde acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Toros'a göre, mevcut göstergeler önümüzdeki dönemde normalin altında yağış ihtimaline işaret ediyor. Bu durum hem içme suyu hem de tarımda ciddi sıkıntıları beraberinde getirebilir.
Yağış tahminleri belirsizlik taşıyor
Uzun vadeli tahminlerin kesin sonuç vermediğini belirten Toros, "Sonbaharda yağışların normal civarında olabileceği öngörülüyor, ancak şu an elimizde ciddi bir yağış görünmüyor" dedi. Uzman isim, günlük yaşamın, olası kuraklık senaryolarına göre planlanması gerektiğini vurguladı.
Su krizinin sürmesi bekleniyor
Toros, yağış olsa bile mevcut su krizinin tamamen ortadan kalkmayacağını söyledi. "Eldeki suyu idareli kullanmalıyız. Çünkü suyun toprağa nüfuz etmesi zaman alıyor. Kısa süreli yağışlar ise hızla buharlaşarak kayboluyor" ifadelerini kullandı. Bu nedenle su krizinin kalıcı bir tehdit olarak varlığını sürdüreceği belirtildi.
Tarım alanında risk büyüyor
Su krizinin en büyük etkilerinden birinin tarımda hissedileceğine dikkat çeken Toros, çiftçilerin ekim için yağış beklediğini ifade etti. "Toprak nemlenmeden yapılan ekim, hem tohum israfına hem de ürün kaybına yol açar" diyerek tarımsal üretimde belirsizliğe işaret etti. Eylül ve Ekim aylarında yağışların yetersiz kalması halinde tarımsal ürünlerde ciddi kayıplar yaşanabileceği uyarısı yapıldı.
Su yönetimi yeniden düzenlenmeli
Prof. Dr. Toros, su yönetiminde yeni stratejilerin devreye alınması gerektiğini belirtti. "Kademeli fiyatlandırma gibi önlemler acilen hayata geçirilmeli. Tasarruf sadece bireysel değil, kurumsal politikalarla da desteklenmeli" dedi. Bu kapsamda hem kamu hem de özel sektörün su kullanımında sorumluluk üstlenmesi gerektiği ifade edildi.
Kuvvetli yağışlar etkili olamıyor
Son günlerde yaşanan kuvvetli yağışlara rağmen, sıcak ve kuru toprak nedeniyle suyun hızla buharlaştığını söyleyen Toros, "Yağış barajlara etkili katkı sağlamıyor. Çünkü suyun büyük kısmı toprağa işlenmeden havaya karışıyor" diye konuştu. Bu durum baraj doluluk oranlarında beklenen artışın gerçekleşmediğini gösteriyor.
Çocuklara su tasarrufu bilinci kazandırılmalı
Özellikle okulların açıldığı bu dönemde çocuklara su tasarrufu bilincinin kazandırılmasının önemine değinen Toros, "1990'lı yıllarda yaşanan susuzlukla ilgili görseller yeniden gündeme getirilmeli. Su konusu derslerde işlenmeli. Çocuklar evde ailelerini bile etkileyebilir" dedi. Uzman, okul projeleriyle su farkındalığının artırılması gerektiğini vurguladı. Uzmanların uyarıları su krizinin kapıda olduğuna işaret ediyor. Beklenen yağışların gelmemesi halinde içme suyu, tarım ve günlük yaşamda ciddi sorunlar yaşanabilir. Bu nedenle bireysel tasarruf bilinci kadar, kurumsal önlemler ve kamu politikalarının da hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.