Amerika sadece belli sınırlar içinde belli bir kara parçasının adı değildir.

Amerika;

İstediği zaman istediği yerdeki halkı kendi kara sınırları içinde öldürebilme hakkının adıdır.

Amerika;

Çıkar için öldürmenin, tecavüz etmenin, hırsızlık yapmanın meşrulaşmasının adıdır.

Amerika;

Ben istediğimi çıkarlarım öyle gerektiriyorsa yaparım hesap soramazsınız deme rahatlığının adıdır.

Amerikalı sadece belli sınırlar içinde belli bir kara parçasında yaşayanların adı değildir.

Amerikalı;

Adı Selman olsa bile Amerika çıkarlarını en az Henry kadar düşünene denir.

Amerikalı;

Adı Botan olsa bile Amerika çıkarlarını en az Victoria kadar düşünene denir.

Amerikalı;

Adı Can Dündar olsa bile Amerika çıkarlarını en az John kadar düşünene denir.

Her hangi bir yerdeki Amerika'da yaşayan Amerikalıyı tanımak için kimlik sormanıza gerek yok, cümlelerinin arasında "lanet olası halk kıymetimizi bilmiyor" gizli mesajı veriyor mu vermiyor mu ona bakmak lazım.

***

Ve seçim meselesi...

Seçimlerde siyasilerden beklenti çıtamı yükseltmeye karar verdim.

Mesela hep mutlu olanlardan ekstra vergi alınsın. Oradan alınan vergiler ile parası olmayan çocuklar da düdük çalsın.

Pazar günü işe gidenler vergiden muaf tutulsun. İşe sabahın köründe araba farı gibi makyaj ile giden kadınlar meslekten atılsın.

Tek canla orta yaşa gelebilenlere devlet can desteği versin, tek canla milletin canına okuyanların elinden canı alınsın.

Açık büfede tabağını pazar yerine çeviren görgüsüz ile, her kadını ya da erkeği sevip gönlünü pazar yerine çevirenlerin iş sözleşmelerine "obur" ibaresi eklensin.

Boşa kürek çekenlerin de kalori yaktığına Canan Karatay ikna edilsin, Tuğçe Kazaz’ın girilecek yeni din olmadığına ikna edilmesi gerektiği gibi.

Hastanelere cahiliye klinikleri açılıp, kitap yüklü eşekler itlaf edilsin.

Her şeyi oluruna bırakıp beş dakika sonra acaba oluyor mu diye kontrol edenleri gamsız köpekler sırtında taşısın.

Şimdilik bu kadar arz ederim.