Kıyafetlerimiz, yemeklerimiz, eşimiz, işimiz, evimiz, eşyalarımız ve idarecilerimiz.

Hayatın her alanında bir şeyleri seçiyoruz. Seçerken kendi duygu ve düşüncelerimiz ve tabiki bunlara istikamet veren marifetimizle hareket ediyoruz, etmeliyiz.

Marifet ve malumatlarımız kadar sosyal çevre ve hadisatta seçimlerimize etki ediyor.

Öyle ki bazen istemeye istemeye bazen bilgisizce bazen de dış faktörlerin saik ve baskısı ile seçiyoruz.

24 Haziranda ülkemiz seçime gidiyor ve idarecilerimizi seçeceğiz. Maalesef daha önceki seçimler gibi hatta bir kaç tık fazlası ile bu seçimde de ifrat ve tefritler huzursuz ediyor dimağları ve kalpleri.

Evvelen şunu kabul etmek gerekiyor ki eğer seçim varsa ve kimin seçileceğine millet karar verecekse seçenlerde seçilenlerde sonuca razı olmalılar. Zira bir tercih edenler var birde adaylar. Sonucu belli olan bir olay seçim olmaz. Nihayeti ne olursa olsun  sürecin iyi yönetilmesi herkes için hayırlı olacaktır.

İdarecilerimizi seçeceğimiz bu seçimde ifrat diyebileceğimiz bazı yaklaşımlar ekonomi, ziraat, savunma, sağlık, ulaşım ve güvenlik gibi pek çok başlıkla beraber dinin selametini de iktidarın devamına bağlarken tefrit diyebileceğimiz bazı yaklaşımlarda din ile beraber sair başlıkları iktidarın değişimine bağlıyor.

Dini siyaset arenasından ayrı tutmayı, tutmak zorunluluğunu bir türlü öğrenemedik maalesef. Hem de bu azim hatadan dolayı acı tecrübelerle telafisi zor bedeller ödememize rağmen.

Peygamberimizden (asm) sonra devam eden din-i mübin-i islamı dünyevi siyasete ve siyasilere bağlamak akıl tutulmasından başka bir şey olmasa gerek.

Şeddatlara, deccallara, zalimlere rağmen din devam etmiş ve edecektir inşallah.

Daha çok hürriyet, adalet, refah ve huzur için hangi düşünceyi kendimize yakın hissediyorsak onu tercih edeceğiz ve bu tercihimize herkesin saygı göstermesi ve kabullenmesini beklemek en tabi hakkımız.

Milletimizin tercihi nasıl tecelli ederse ona razı olmak ve eksiklerin tamamlanması, kusurların izalesi için imkanlar nisbetinde irşad, ikaz ve tenvirle destek olmak şuurlu her vatandaşın, kurum ve yapının en mühim vazifesidir.

Hepimiz aynı bayrak altında bu mübarek vatanda yaşıyoruz. Hiç kimse kendisininkinden farklı olan düşünceyi bühtan ve batıl görmemeli.

Sandığın varlığını, tercihlerimizle seçilen ve değişen idare sistemini ve asayişin kıymetini bilmek ve bunun muhafazasına gayret etmek icap eder.

Bu vesile ile 24 Haziran seçimlerinin milletimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum.

Milletimizin tercihlerine müdahale manasına gelecek yalan propagandaların, korkutmaların, yanıltmaların, art niyetli planların tesirsiz kalıp feraset ve basiretle yapılan tercihlerle ülkemiz için nurlu bir istikbal ihzar edecek idarecilerin seçilmesi duasıyla.

Dinsizlik, terör, kamplaşma, asayişi ihlal, hak ve hürriyetlere zarar verecek düşünce ve akımlara Rabbim fırsat vermesin inşallah.

Bir fert olarak seçilecek idarecilerden talebim hak ve özgürlüklerin muhafaza ve genişletilmesi. 

Dini değerlerimizin yıpratılmaması ve zarar görmemesi. 

Ülkemizin manevi mimarları ve muhafızları olan Ehl-i Sünnet cemaat ve tarikatların hizmet alanlarına müdahale edilmeyip desteklenmesi. 

Seçimden sonra Türkiye'mizin bitamamiha kucaklanıp herkesin idarecisi olarak davranılması.

Yolsuzluk ve usulsüzlüklere müsamaha gösterilmemesi.

Milletimizin düşünce ve değerleri ile barışık olunması.

Ve tabi ki her bir vatandaşımızın canından, malından, namusundan, hukukundan ve hakkından emin olduğu, hukuk önünde herkesin, her kesimin eşit olduğu bir atmosferin ihyası, inşası ve muhafazasıdır.

Şimdiden seçimde muvaffak olacak düşünce ve adayı tebrik ediyor ve bütün tercih sahiplerinin seçim öncesi ve sonrası insafla ve vicdanla hareket ederek feraset ve basiretle tercih yapmasını, bütün tercihlere saygılı olmasını umuyor, arzuluyorum. 

Seçimlerimiz mübarek olsun.