Ülkeler "ama o benim saçımı çektiii ben onunla oynamaaaam" diye yönetilmez.

Günümüz dünyasında bunu yapmaya kalkarsanız adına "Arap Baharı" derler, "Özgürlük" getirdik bi tadına bakın derler küllerinizi havaya dağıtıp, "hadi bunları şimdi topla" diye işkence ederler.

Rusya ile yakınlaşma, İsrail ile antlaşma yapınca menopozlu kadın duygusallığı ile "ay bana bişeyler oluyor şu camı açın" diyenler var.

Önce "Dost ülke nedir kimlerdir ve stratejik ortak nedir kime denir?" sorularının cevaplarını bilmemiz gerekiyor.

Dost ülke ileride savaş ve anlaşamamazlık ihtimali çok düşük olan ülkelere denir.

Mesele Azerbaycan, mesela Pakistan.

Stratejik ortak savaşma ve anlaşmazlığa düşme ihtimali çok yüksek olan ülkelere denir, mesela Rusya, mesela İran.

60 yıl önce Paris'i bombalayan Almanya, bugün Fransa ile birlikte yönetiyor Avrupa Birliğini. Hatta "Fransalmanya" deniyor çoğu zaman bu stratejik ortaklığa.

Dünya'daki ülkeler artık özellikle soğuk savaştan sonra şirket mantığı ile yönetilmeye başlandı. Devlet başkanları ülkelerin "Ceoları" konumunda.

Bunu farkeden ülkeler bugün gelişmişlik düzeyi yüksek diye tabir ettiğimiz, "vize al gir ülkeye ulan ayı" diye bize hareket çeken, muassır medeniyet diye tek dişle dolaşan ülkeler konumuna geldiler.

- Mikrofonu beklediği taş gelmeyince sinirlenen Abuzittin dayıya uzatıyoruz!

- Napalım mesela nasıl yönetelim ülkeyi dayı?