Şii İran ile Vahhabi Suudi yönetimleri arasındaki kavga Trump’ın İran’a yönelik nükleer hamlesi ile büyüyor. Koltuğa oturduğu günlerde ümit vadeden ancak oğlunun yerini sağlama almak için tepki çeken kararlara imza atan Kral Selman, Katar yönetimini devirmekten de vazgeçmedi. Arabistan’daki Vahhabi olmayan ulema ve akademisyenlerinin pek çoğunu tutuklayan Selman, bir yandan İsrail ile gizli işbirliği yapıyor, diğer yandan da son firavun Sisi’yi desteklemeyi sürdürüyor.
SUUDİ AMERİKA-İSRAİL

İçeride zor zamanlar yaşayan Donald Trump, Pentagon ve CIA'in, ayakta kalmak için dış saldırılar yapılması tavsiyesine uyarak Kuzey Kore ile yürüttükleri it dalaşından sonra oklarını İran'a yönetti. İran'la nükleer anlaşmayı bozmak için bahaneler üretmeye çalışan Trump, ülkesinin İran'la nükleer anlaşmadan şimdilik ayrılmayacağını belirterek, İran ile 5+1 üyeleri arasında 2015'de imzalanan nükleer anlaşmayı bozmaya hazırlanıyor. Trump'ın şeytanî kararına BM ve batı ülkeleri itiraz ederken, tek destek sadece Suudi Arabistan yönetiminden geldi.

DEVRİM MUHAFIZLARI TERÖR LİSTESİNDE

15 Temmuz'da Türkiye'de Suud, BAE ve İsrail ile birlikte yürüttükleri Katar operasyonunda başarısız olan Amerika, geçtiğimiz aylarda da Pakistan'da Anayasa Mahkemesi Darbesi yaptırmıştı. Pakistan'ı da karıştırmayı başaramayan ABD, Suriye'de köşeye sıkışmasının ardından zehirli oklarını İran'a çevirdi. İran rejiminin bel kemiği durumunda olan ve ülkede devlet içinde devlet konumundaki “İran Devrim Muhafızları”na yaptırım kararı aldı. Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör örgütü listesine alan ABD'nin Hazine Bakanlığı da ekonomik yaptırım uygulayacak.

TERÖR DEMEK AMERİKA DEMEKTİR

PKK-YPG, DAEŞ, DHKP-C dâhil olmak üzere dünyanın her yerinde terör örgütü kurup, besleyen, pek çok ülkeyi işgal eden ABD, Ortadoğu'da terörü yaymakla ve Suriye'deki diktatörü silahlandırmakla suçladığı Devrim Muhafızlarını, Washington DC'deki bir restoranı bombalama planı yapmakla da itham etti. İran'ın 2015'teki anlaşmayla "nefes aldığını" ve teröre destek vermeye devam ettiğini savunan Trump, "Nükleer anlaşma, İran'a siyasi ve ekonomik bir yaşam alanı açmıştır ve yaptırımlar dolayısıyla içeride biriken baskının hafiflemesine imkân sağlamıştır” dedi ve müttefiklerinde de aldığı kararlara destek vermelerini istedi.

BLACKWATER KATAR'I İŞGAL EDECEKMİŞ

Dün Türkiye'yi terk eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi kılığındaki terörist Bass, Türkiye'de terörü kendilerinin yaptığını itiraf etmişti. Arakan'da süren Budist katliamına göz yummanın ötesinde destek veren Trump ise Suudi rejiminden 400 milyar dolar haraç almış, bir benzerini de Katar'dan istemişti. Katar'ın ‘paramız yok' cevabına sinirlenen Trump, uşağı Suud ve BAE'lerine emir vererek Katar'ı işgale kalkışmıştı. Katar eski başbakanı Hamad el Atiyye göre işgal, BAE'nin başşehri Abudabi'nin güneyinde Blackwater'a ait askeri üste çoğu Kolombiyalı ve Latin Amerikan kökenli 15 bin paralı asker ile yapılacaktı ancak Türkiye bunu engelledi.

SELMAN YÖNETİMİ ZOR DURUMDA

Göreve geldikten sonra İslam dünyasına şirinlik yapan Selman önce Veliaht Prens Muhammed bin Nayif'i görevden alıp, yerine oğlu Muhammed bin Selman'ın getirdi. Ardından pek çok prensin ölüm haberi geldi. Son olarak ise görevden alınan Veliaht Prens Muhammed bin Nayif'in tutuklandığı ortaya çıktı. Müslüman Kardeşler ve HAMAS düşmanlığı konusunda İsrail'den daha şedit olan Suudi rejimi, İran ile birlikte Yemen'i yerle bir etti, yüzbinlerce insanı katletti. Bütçesi 2017'de 53 milyar dolar açık vermesi beklenen Suudi yönetiminin iktisadi olarak da sıkıntıya girdiği ortada.

TUTUKLAMALAR TAM GAZ

Hadis âlimi Selman el-Avde, davetçi yazar Şeyh Aid el-Karni ve pek çok profesör ile aralarında bir prensin de bulunduğu yüzden fazla kişi, geçtiğimiz ay Suud Rejimi tarafından tutuklanmıştı. Gelen haberlere göre tutuklamaların yoğun bir şekilde devam ettiği, profesörler Muhammed Bin Suud el Bişr, Mübarek Bin Zueyr, Hafz Li'l Kuran-ı Kerim merkezi kurucusu Muhammed Bin Şahhade, El-Cemiyyetu'l Vataniyye Li-Huhukuki'l İnsan üyesi Dr. Habib Bin Mualla ile çok sayıda iş adamının da bu ay içinde tutuklandığı öğrenildi.

KATAR İÇİN SÜRGÜNDE HÜKÜMET

Katar'a yönelik kininden vazgeçmeyen Suudi yönetiminin, aralarında Suudi Arabistan'la ticaret yapan bazı iş adamlarının da bulunduğu bir grup Katarlıya, ülkenin geleceğinde rol oynamasını mümkün kılacak bazı roller vermek istediği belirtildi. Geçtiğimiz ay İngiltere'nin başşehri Lonra'da Katar Muhalefeti toplantısı düzenleyen Suud ve BAE'nin, şimdi ise Katar'daki mevcut yönetime alternatif bir sürgün hükümeti kurdurma peşinde olduğu, bunun içinde iş adamları ile Katar'ın eski yöneticilerini kullandığı ortaya çıktı. Kurulacak sürgün hükümeti içerisinde Katar'da 1972 yılına kadar tahta oturmuş olan Emir'in kardeşi Abdullah el Sani, Fevz Atiyye ve Katar'ın ilk dışişleri Bakanı Sehim bin Hamad'ın sekizinci oğlu olan Sultan bin Sehim el Sani'nin isimleri geçiyor.

Kaynak: Yeni Söz