Artık "bögh" dedirten "Erdoğan'ın dili çok ayrıştırıcı insanları bölüyor efenim eskiden böyle miydi barış ve huzur vardı bu topraklarda" muhabbeti var.

Tay tay yürümenin bile çok zor olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Gerçi çoğunlukla "siz hala yaşıyonuz mu lan?" diyip ya savaş, ya darbe falan yapıyorlar ama halinize şükür edin nankörler.

Her an bir tepetaklak olma endişesi ile yaşarken, gece yarısı sokakta yürüyen genç kız gibi devamlı arkamıza bakıp ilerlemeye çalışırken neden kucaklayıcı ve sevgi dili bizden bekleniyor?

Tencere tavaya filarmoni orkestrası muamelesi yaptığınız gün ayrışmıyorduk şimdi mi ayrışmaya başladık?

Yalvarta yalvarta eğitim öğretim hakkı vermiyordunuz insanlara, o zaman herşey masal tadıdındaydı şimdi "oouw bu ülkede yaşanmaz dostum mu" oldu?

"Erdoğan benim Cumhurbaşkanım değil", "üçüncü köprünün adı Emine olsun herkes üstünden geçsin" diyen kafaya neden Erdoğan hoşgörü ile yaklaşmalı sayın hümanist arkadaşım?

Vekilinden, seçmenine, laik teyzesinden, pembe popolu solcusuna, cihangir asalağından, kantin liboşuna kadar sen hem hakaret et hem taciz et o da sana cevap verince "vay efendim üsluba bak!"

O üsluba bu üslup aslanım!

Beğenmiyorsan Kandil'e git.

Nede olsa yere izmarit bile atmıyor adamlar.


***


Kendi "Christianity Army" diyecek ama siz "Hizbullah" diyemeyeceksiniz.

Kendi "Armegeddon" diyecek ama siz "Melhame-i Kübra" diyemeyeceksiniz.

Kendi "Süleyman Mabedi" diyecek siz "Mescid-i Aksa" diyemeyeceksiniz

Kendi "Kilise" diyecek siz "Cami" diyemeyeceksiniz.

Kendi "Papa" diyecek siz "Halife" diyemeyeceksiniz.

İçinizden gelmeyecek, önce kavramlarımızı sonra algılarımızı kirlettiler.