Rüya Tabirleri gerçek mi?

Bugün sizlere çok güzel bir web sitesinden bahsedeceğim. Anlatacağım sitede, eski rüya bilginlerinin yaptıkları tabirlerden faydalanılarak hazırlanmış Rüya tabirleri var. Siz de bu gibi yazıları okumayı seviyorsunuz değil mi? Peki sizce rüya tabirleri gerçek mi? Hangi rüyalar tabir edilebilir? İlk rüya tabiri nasıl ortaya çıktı? veya rüya tabirleri doğru çıkar mı? hep birlikte okuyup öğrenelim ne dersiniz?

Rüyalar insanların genelde bilinç altına attığı şeyler ile ilgili gördükleri görüntülerden oluşmaktadır. Yüzyıllar boyunca da insanlar çok çeşitli rüyalar görmüşler ve bu ruyaların tabirlerini merak etmişlerdir. Bazı salih rüyalar gerçekten belli mesajlar taşıyabildiği gibi, bazı rüyalar ise sadece bilinç altı olayların birikmesinden kaynaklanabiliyor. Yani başka bir deyişle ifade edecek olursak, bilincimizin dışımızda saklı olan bazı düşünceler, korkular, kaygı ya da arzuların, kısa bir süre için görüntüye dönüşmesi olayıdır. Bu yüzden rüya süresi çok kısadır.

Rüyaları gözümüz kapalı olduğu halde görebiliriz. Halbuki normalde alışık olduğumuz şey ise, dışarıdaki ışığın gözümüze gelmesi ve böylece görüntünün oluşmasıdır. Fakat rüyalar içerisinde dıştan herhangi bir ışık gelmediği halde bazı görüntüler görebiliriz. Bu da bize aslında görüntü dediğimiz şeyin ne olduğunu açıklar. Yani tüm görüntülerin gözde değil, beyinde olduğunu ispatlamış olur. Dolayısıyla rüya gördüğümüz zaman beynimiz olduğundan kat kat daha fazla çalışır.

Bazı bilim adamlarının araştırmalarına göre de eğer rahat bir ortam içerisinde güzelce uyursanız pek rüya göremeyebilirsiniz. Çünkü araştırmacılar rüyaların genelde uyku ve uyanıklık arasında görüldüğünü ispat etmişlerdir. Ayrıca ne kadar isteseniz de, çok sevdiğiniz birini veya bir eşyayı rüyanızda bilerek göremezsiniz. Rüya görebilmeniz için yaşadığınız olayların bilinç altına işlenmesi gerekmektedir. Mesela gün boyunca sürekli tekrarlayageldiğiniz bir şeyi yapmak, ertesi gece ise bunun rüyanıza girmenize sebep olabilmektedir. Örneğin tüm gün boyunca ruya tabirleri konusunda konuşursanız ve bu konularda çokça düşünürseniz, gece yatağınıza yattığınızda rüyanızda kendinizi rüya tabircisi olarak görmeniz hiç de şaşırtıcı gelmeyecektir.

Rüya tabiri genellikle İslam literatüründe kullanılan bir ifadedir. Kuran'da Hz. Yusuf (a.s) kıssasında anlatıldığı haliyle biliyoruz ki, Peygamber Hz. Yusuf (a.s), kendisine atılan bir iftira sebebiyle zindana mahkum edildiğinde, kendisiyle beraber zindanda olan iki vardı. Bu iki kişi de gördükleri rüyayı ona anlattılar. Hz. Yusuf (a.s) da, onlara yaptığı rüya tabiri ile daha sonraki günlerde başlarına neler geleceğini onlara söyledi. Biz yaşanan bu gerçek olay vesilesi ile rüya tabirlerinin önemini anlamış oluyoruz.

Buradan hareketle rüyaların bir takım bilgiler içeren, görüntülü mesajlar olduğunu anlayabilmekteyiz. Fakat her rüya için elbette ki bunu söyleyemeyiz. Bazı rüyalar yukarıda söylediğimiz haliyle insanları bilinç olarak etkilediği için görülür. Peki biz bir rüyanın tabir edilebilecek bir rüya olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Bunu anlayabilmek için rüya alimi olmak gerekir, bu tek başına yapılabilecek bir şey değildir. Tarih boyunca da çok çeşitli rüya alimleri gelip geçmiştir. Bunlardan bazıları İmam Nablusi, İbn-i Kesir ve Cafer-i Sadık'dır.