Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin güllük gülistanlık olmadığını savundu. Şimşek, “Hukuk devleti anlamında, özgülükler anlamında, demokrasinin standardı anlamında da daha kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu son derece açık ve nettir. Yapılması gereken çok iş var. Birçok sorun var” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’na katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, komisyon üyesi milletvekillerinin sorularını cevapladı. Şimşek’e, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile alınan uçağın gerçek maliyeti de soruldu. Şimşek, soruları cevaplamaya başlamadan önce kısa bir değerlendirme yaptı. “Ben, hiçbir zaman ülkemiz için ‘her şey güllük gülistanlıktır, her şey mükemmel’ yaklaşımında olmadım." diyen Şimşek, "Öyle olmadığı da bir gerçektir. Türkiye’nin çok ciddi, son 10-15 yılda reform çabası var. Çözülmüş olan sorunlar var. Ama bu süreç dinamik bir süreçtir. Yapılması gereken çok iş vardır. Birçok sorun vardır, ciddi yapısal reform gereği açıktır." ifadelerini kullandı. Şimşek, sözlerini “Eğitimdeki kalitede arzuladığımız yerde değiliz. Enerji verimliliğinde arzuladığımız yerde değiliz. İstihdam oranında, özellikle de kadınların işgücüne katılma oranında. Size daha 20-30 tane ana başlık sıralayabilirim.” diyerek sürdürdü.

'HUKUK DEVLETİ ANLAMINDA DAHA KAT ETMEMİZ GEREKEN ÇOK MESAFE OLDUĞU SON DERECE AÇIK'

Mehmet Şimşek, “Banka reformundan tutun da birçok konuya kadar ülkenin ihtiyacı çok açık ve nettir. Avrupa Birliği (AB) sürecinde özellikle kurumsal kalitenin artırılması, hukuk devleti anlamında, özgülükler anlamında, demokrasinin standardı anlamında da daha kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu son derece açık ve nettir." değerlendirmesinde bulundu.

'SARAY’LA İLGİLİ MALİYETLER ÖNÜMDE DEĞİL'

2015 yılında Türkiye’den net 10,4 milyar dolarlık çıkış yaşandığını ifade eden Şimşek, bunun 2,4 milyar dolarının hisse senetlerinde olduğunu söyledi. Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin toplam maliyeti ve tahsis edilen uçağın fiyatının sorulması üzerine “Saray ve uçakla ilgili maliyetler önümde değil” demekle yetindi.