Türk Eğitim Sen Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Fethi Kurt, iktidarın, okullar yakılırken sesini çıkarmayarak milli eğitimdeki sorunları paralel yapı yalanlarıyla kapatmaya çalıştığını söyledi. İktidarın, kendisi gibi düşünmeyen herkesi ülkece 10,5 aydır paralel yapı karalaması ile susturmaya çalıştığını savunan Kurt, paralel yapı masallarının artık toplumda kabak tadı verdiğini ifade etti.

Türk Eğitim Sen'in 24 Eylül'de iş bırakma eylemi ile ilgili Manavgat'ta basın açıklaması yapan Kurt, gerçek paralel yapının Güney Doğu Anadolu'da yol keserek, kimlik kontrolü yaparak, polise, Mehmetçiğe kurşun sıkarak ve okul, devlet araçları iş makinesi yakarak gösterdiğini kaydetti. Bu ülkede gerçek paralel yapının okul yakarak gösterdiğini vurgulayan Kurt, "Artık milletimizin paralel devlet, paralel yapı masallarına karnı tok. AK Parti iktidarı, kamuda kendisi düşünmeyenleri 'paralel yapı' masalları ile yok ediyor. İktidar, paralel yapı masalları ile masum insanları suçlayacağına Güney Doğu'da okul yakan gerçek paralel yapıyı görsün. Gözünü açsın. İktidar, sözde açılımla okul yakanlara karşı sesini çıkarmıyor. Sesini ve dişini paralel yapı yalanları ile masum insanlara gösteriyor. Okul yakanlara sesini çıkarmayanları bu millet hiçbir zaman affetmeyecek. Tarih bunu yazıyor." diye konuştu.

İktidarın, polislerde olduğu gibi milli eğitimde olduğu gibi paralel yapı uydurması ile kendisine biat etmeyen herkesi yok etmek için çalıştığını vurgulayan Kurt, 12 yıl içinde AK Parti hükümetinin milli eğitimi yaz boz tahtasına çevirerek gelecek nesillerin hayatına adeta ipotek koyduğunu iddia etti. Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "12 yıllık AK Parti iktidarının iş başına getirdiği milli eğitim bakanları maalesef çalışanına adı bakan olmasına rağmen bakmamış, çalışanların lehine hükümetten bir istekte bulunmamış, bilakis her fırsatta çalışanları hakir görmüş, son günlerde de kendi gibi düşünmeyen tüm idarecilerin görevlerine son vermiştir. Bu husumet Torba Yasa'yla kanunlaşan rotasyon uygulaması ile önümüzdeki günlerde çıkarılacak bir yönetmelikle devam edecektir. MEB adeta çalışanını mağdur etme bakanlığı haline dönüşmüştür. Bu hükümet her alanda olduğu gibi kendi gibi düşünmeyen herkesle hesaplaşma peşindedir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bu yana okullar yakılırken sesini çıkarmayan bir bakanı ilk defa tarih yazacaktır. Maaşlara gelince; Türk memuru tarihinde belki ilk defa bir temmuzu zam almadan ve enflasyon farkı almadan mağdur edilmiş, bununla da kalınmamış daha önce verdiği üç kuruşu da vergi dilimine sokarak geriye almıştır. Ulufe niteliğinde Ocak 2014'de verilen 123 lira yılın ilk üç ayında erimiş, şu anda da enflasyon çift haneli seviyeye çıkmıştır. Belki tarihte ilk kez okullar açılırken biricik çocuklarımız okullarına idareci olmadan, hiçbir önlem alınmadan adım atmışlardır. Yandaşlıkla üst görevlere getirilenler okulları başsız, öğretmensiz, programsız bırakmışlar bu suretle Türk milletinin geleceği, göz bebeğimiz biricik çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atmışlardır."

Kurt, devlet okulları zorluk içinde yüzerken devletin özel okullara 2 bin 500 ile 3 bin 500 lira teşvik vermesi ve bunu üç defa uzatmasını ise 'bu ne perhiz, bu lahana turşusu' sözü ile özetlenebilecek bir durum olduğunu sözlerine ekledi.