Sıcak hava etkisini şubatın ortalarına kadar devam ettirdi. Mevsim olarak kışı yaşamadan yaz sıcaklarını bekler olduk. Kışlık kıyafetlerimize ihtiyaç duymadığımız, daha hafif kıyafetlerimizi kullandığımız ilkbahar dönemine gireceğiz önümüzdeki günlerde.

Dünya üzerinde son birkaç yıldır mevsimsel değişiklikler kendinden iyice söz ettirdi. Ülke gündemimizde bu değişimden nasibini aldı. Türkiye 2013 yılında birçok önemli gelişme yaşadı.

Çözüm sürecinin etkinleştirilmesi, İsrail’in özür dilemesi, 3. Havalimanı’nın ihalesi, IMF’ye olan borcumuzun bitirilmesi, 3. Boğaz Köprüsü’nün temelinin atılması, Gezi Parkı Olayları’nın vukuu bulması, Türkiye’nin 5’inci yüz nakli ameliyatının gerçekleştirilmesi, Demokratikleşme Paketi’nin açıklanması, Marmaray Projesi’nin hizmete açılması...

Ülke vatandaşları olarak 2013 yılının böyle biteceğini düşünürken 17 Aralık günü sabahı bir haber güneşten önce ısıttı gündemimizi. Operasyonun üzerinden 2 ay kadar süre geçti ve bizler bu süreçte birçok yeni bilgiler ve hangi kurum ve kuruluşların nasıl ve kimler için çalıştıklarını daha iyi anlama fırsatına sahip olduk.

Ülke gündeminin her gün sürekli ve etkin olarak değişti(rildi)ği coğrafya olmaktan kurtulamadık. İnsanlarımız değişiyor, kurum ve kuruluşlarımız değişiyor ancak ülkemiz kaybediyor.

Türkiye gelişiyor ve büyüyor, büyüdükçe etkinliği artırıyor. Bunu engellemek isteyenlerde bir takım ayak oyunları peşinde koşuyor. Bu sebeple Türkiye’nin, yaşanan bu olayların üstesinden gelebilmeyi öğrenmesi ve ülke sınırlarımız içerisinde yaşayan vatandaşlarımızın değerlerine zarar verecek her şeyden uzak durması gerekiyor.

**

Son olarak Eski Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit’in de söylediği gibi: “her gün bıçak saplı / birinin arkasında / vurulan da biziz vuran da.”