“DİN, İLİM, AHLAK VE ADALET BİZİ MİLLET OLARAK AYAKTA TUTAN TAŞIYICI SÜTUNLARDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklar Malazgirt’ten, 1071’den beri onca saldırıya, ihanete ve pusuya rağmen hâlen İslam’ın kalesiyse, bunu gözlerini kırpmadan şehit olan o cengâverlere borçluyuz. 780 bin kilometrekarenin her bir karışında huzur ve emniyet içerisinde hayatımızı devam ettirebiliyorsak, bunu önce Allah’a, sonra şehitlerimizin fedakârlığına borçluyuz. Rabbim hepsinden razı olsun” şeklinde konuştu.

Antalya’nın, asırlardır yetiştirdiği âlimler, kadılar, hocalar ve devlet adamlarıyla medeniyetimizin en önemli karargâhlarından biri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elmalılı Hamdi Yazır, Ahmet Hamdi Akseki, Seyit Cemalettin Hazretleri, Ahi Yusuf, Şeyh Sinan, Şengül Dede gibi birçok ilim ve gönül erbabının bu toprakları ilim, hikmet ve aşkla yoğurduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Nasıl kökleriyle bağı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, medeniyet değerleriyle bağı zayıflayan bir milletin de varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Din, ilim, ahlak ve adalet bizi millet olarak ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin üç kıta yedi iklimde cenk meydanlarını “Allah Allah” nidalarıyla inletmiş bir ecdadın torunları olduğunu, Kudüs’e, Mekke’ye, Medine’ye hizmetkârlık yapmayı en büyük paye gören, en büyük şeref kabul eden bir milletin mensupları olduğumuzu ifade etti. Türk milletini yüzyıllardır dimdik ayakta tutan asıl hasletlerin bunlar olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Nasıl biz bu gücümüzün farkındaysak, elbette hasımlarımız da bunun farkında. Biz nasıl hayat pınarlarımızı korumanın mücadelesini veriyorsak, onlar da bu pınarları kurutmanın çabası içindedir.”

Son iki asırdır Türk milletinin can damarlarını kesmek için içeriden ve dışarıdan nasıl bir kampanya yürütüldüğünü herkesin bildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkleri savaş meydanında değil asıl tarihte yenmek gerektiğini söyleyenlerin doğrudan milletin değerlerine saldırdıklarını vurguladı.

“MİLLETİMİZ HİÇBİR ZAMAN ÖZÜNE VE KARAKTERİNE YABANCI İDEOLOJİLERİN PEŞİNE DÜŞMEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, senelerce ülkemizde belli kesimlerin ağızlarını her açışlarında “din terakkiye, yani ilerlemeye manidir” demelerinin boşuna olmadığını, Osmanlı’nın gerilemesinin nedeni olarak başka unsurların değil sadece ve sadece milletimizin inancının, itikadının mensubu olduğu medeniyetin gösterilmesinin de sebepsiz olmadığını vurguladı.

Tek parti döneminde camilerin, mihrapların öksüz, minarelerinin ezansız bırakılmasının nedenin de bu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ne mucize, ne efsun, ne örümcek, ne yosun, Çankaya yeter bize, Kâbe Arap’ın olsun” mısralarını hatırlattı.

Bu ülkenin bu tür putperestlerle dolu olduğunu, bu mısralarla sembolleşen o karanlık zihniyetin tüm çabalarına rağmen milletimizin dirayeti sayesinde başarılı olamadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bunların haşa bir sürü abuk sabuk ifadeyle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’i istismar etme gayretleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Hak dini Kur’an dili tarzı abidevi eserler ortaya koyarak her düzeyde sorumluluk üstlenerek bu din ve millet düşmanlarının heveslerini kursaklarında bırakan Elmalılı Hamdi Yazır ve Ahmet Hamdi Akseki gibi âlimlerimizden Allah razı olsun. Ecdadımızın mirasını yaşatmanın mücadelesini veren dava adamları çile çekmişler, bedel ödemişler, baskı görmüşler. Ancak milletimizin hayat pınarlarının kurutulmasına müsaade etmemişlerdir. Milletimiz de hamdolsun hiçbir zaman özüne, ruhuna ve karakterine yabancı ideolojilerin peşine düşmemiştir” şeklinde konuştu.

“TÜRKLERİ İSLAMSIZLAŞTIRMA PROJELERİ HER SEFERİNDE AKAMETE UĞRATILDI”

Ölüleri yakma projelerine, başörtüsü düşmanlığına rağmen milletin asla millî ve manevi değerlerinden taviz vermediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslüman mahallesinde salyangoz satma girişimlerinin bugüne kadar hep başarısız olduğunu, Türkleri İslamsızlaştırma projelerinin de insanımızın basireti, âlimlerin gayretleriyle her seferinde akamete uğratıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Er meydanında bileğimizi bükemeyenler, bizi madden ve manen esir alamayanlar, köklerimize saldırmaya devam ediyor. 40 yıl boyunca sinsi bir yılan gibi milletimizin koynunda beslenen; din, hayır, hizmet, himmet gibi kavramları kullanarak devletimize ve toplum bünyemize sızan FETÖ, bu saldırının en son örneğidir” dedi.

“BU MİLLET DİNİNE, İMANINA, İTİKADINA ÇELİK HALATLARLA BAĞLIDIR”

El Kaide, DEAŞ gibi eli kanlı çetelerin de aynı şekilde bu küresel projenin ürünleri, araçları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu örgütlerin hedefinin sadece Müslümanlar olduğuna dikkat çekti. Bu terör örgütlerinin saflarında savaşanların neredeyse sadece Müslüman kanı döktüklerini, bir taraftan masum insanların kanını su gibi akıtırlarken, diğer taraftan da İslam düşmanlarına istismar edebilecekleri bolca malzeme verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu örgütlerin bir başka gayesi de, sahih İslam anlayışıyla Müslümanlar arasındaki o muhkem bağı kopartmaktır. Dinimizi tahkir edenler ile dinimizin kavramlarını bu amaçla kullananlar aslında aynı plana hizmet ediyorlar. Biri timsahın alt çenesi, diğeri de üst çenesidir. Ancak her ikisinin de hedefi Müslümanlardır. Asırlardır bizi ayakta tutan kadim değerlerimizdir. Biz bunların çalışma usullerini, niyetlerini, perdelemeye çalıştıkları emellerini çok iyi tanıyoruz. Zira bunların nereden, nasıl talimatlar aldıklarını da gayet iyi biliyoruz. Bunların cibilliyetini değil ciğerlerini de iyi okuruz. Bu millet dinine, imanına, itikadına çelik halatlarla bağlı bir millettir. Hiç kimsenin, hiçbir sinsi planın bu bağı kesmeye gücü yetmez. Bizler 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca olduğu gibi bundan sonra da inancımızı ve değerlerimizi hedef alan bu saldırılarla ve onların gerisindeki çevrelerle mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı yanlış örneklerin büyütülerek, köpürtülerek milletin inancına saldırı vesilesi hâline getirilmesine göz yummayacaklarını kaydetti. Bu mücadeleyi yürütürken aynı zamanda milletin gönül dünyasını mamur eden ehli tarikin, ehli ilmin, hikmet erlerinin zarar görmesine de kesinlikle izin vermeyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de artık insanların inancından, itikadından, meşrebinden dolayı horlandığı günlerin geride kaldığının altını çizdi. Bu ülkede vatandaşların kılık kıyafeti veya dış görünüşü sebebiyle baskı gördüğü dönemlerin de son bulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Rabbim bize imkân verdiği sürece hiç kimsenin o dönemleri horlatmasına da, buna zemin hazırlamasına da müsaade etmeyeceğiz. Çünkü bizim sorumluluğumuz 81 milyon vatandaşımızın tamamına karşıdır. Hepsinin yaşamı bizim teminatımız altındadır. Attığımız her adımda bu sorumlulukla hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.