Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal, Bediüzzaman'ın gündemde ki gelişmelere en güzel rehber olduğunu kaydetti.

Kimlik siyasetine mahkûm edildik


“Türkiye topyekûn bir kimlik siyasetine mahkûm edildi; bir tarafıyla etnik siyasete, diğer tarafıyla din-laiklik arasına hapsedildi. Böyle bir yapıda arada kalanların kendisini ifade etmesi kolay değil. Hükümet bütün kuvvetiyle kendisine alternatif olarak gördüğü hareketleri yok etmeye çalışıyor ve bunun için her türlü değeri aşındırıyor. ”

Bediüzzaman’ın ölçüleri esas alınmalı


“İslamî hareketler içinde cumhuriyet fikrini özümsemiş, bu geleneği yaşayan Yeni Asya′nın ve bizim saiklerimizle, bugün demokrasi adına birtakım söylemlerde bulunan AKP iktidarının saikleri bir değil. Baktıkları nokta bizimkiyle bir değil. Bir cemaatin siyasette nereye kadar dâhil olup olmayacağı konusunda Bediüzzaman Hazretlerinin siyaset ve hukuk noktasında koyduğu ölçüleri esas almak lâzım.”

Demokrasi rehin


Gazetemizi ziyaretinde gündeme dair değerlendirmelerde bulunan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Hem itikadımız, hem siyasî fikriyatımız gereği olduğu için demokrasiye sahip çıkıyoruz” dedi. Yeni Asya’nın cumhuriyet fikrini özümsemiş ve bu geleneği içerisinde yaşatan bir noktada durduğunu belirten Uysal şöyle konuştu: “İslâmî hareketler içerisinde Cumhuriyet fikrini özümsemiş, bu geleneği yaşayan Yeni Asya’nın ve bizim saiklerimizle, bugün demokrasi adına birtakım söylemlerde bulunan AKP iktidarının saikleri bir değildir. Yani bunların mevzuyu anlamlandırmada baktıkları nokta bizimkiyle bir değil.”

Algılar yönetiliyor


Medyanın iktidarın dezenformasyon bültenlerine dönüştüğünü aktaran Uysal, böyle bir ortamda insanların doğruyu teşhis edemeyeceğini söyledi. Hükümetin bütün kuvvetiyle kendisine alternatif olarak gördüğü hareketleri yok etmeye çalıştığını ve bunu yapabilmek için her türlü değeri aşındırdığını vurgulayan, “Bugün Türkiye’yi temelinde şahsi önceliğine ve menfaatine dayalı bir mekanizmaya hapsettiler. Kitle iletişim araçlarıyla algıların yönetildiği, belli anlayışların dayatıldığı birtakım tercihlerin içerisinde milleti sınırlandırmayı tercih ediyorlar. Bunun taşınabilir tarafı yok” diye konuşan Uysal, Türkiye’de yerleşik olan “Beş vakit namaz kılanlar hırsızlık yapmaz” imgesinin AKP eliyle yıkıldığını sözlerine ekledi. Türkiye’nin topyekûn bir kimlik siyasetine mahkûm edildiğini, bir tarafıyla etnik, diğer tarafıyla din-laiklik arasına hapsedilmiş olduğunu ifade eden Uysal, “Böyle bir algının içerisinde arada kalanların, siyah ve beyaz arasına sıkıştırılmış bir zeminde gri tonların kendini daha belirgin hale getirebilmesi çok kolay değil” diye konuştu.

Biz CHP’li Tarhan’ı değil, DP’li İhsanoğlu’nu destekledik


Böyle bir siyaset ortamında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığının Türkiye için bir fırsat olarak göründüğünü aktaran Uysal, İhsanoğlu’nun adaylığını “İsmi ve şahsıyla temsil ettiği, remzettiği düşüncelerin artık merkez değer halinde Türkiye’de geniş kitlelerin kabulü haline getirilebilmesi noktasında bir iklim değişikliğine, bir fırsata dönüştürme imkânı verdi” diye değerlendirdi ve cumhurbaşkanı seçiminde neden İhsanoğlu’nu desteklediklerini şöyle açıkladı: “Ekmeleddin Bey hakkında çok net bir şekilde açıklama yapmamızın sebebini kendisi de söyledi zaten. Dedi ki; ‘Ben Demokrat Parti kökenliyim. Ailem, hanımımın ailesi, referanslarımız Demokrat Parti’ dedi. Ortada böyle bir durum varken, biz CHP’nin içinden çıkmış bir adaya destek vermedik ki. Bir Emine Ülker Tarhan aday oldu da onu mu destekledik? Babası bizim milletvekilimiz olan Süheyl Batum’u aday yaptılar da onu mu destekledik? Bizimle böyle bir bağı olmasına rağmen Batum aday olsaydı biz destek vermezdik.”

Bediüzzaman’ın ölçüleri dikkate alınmalı


Hükümetin, özellikle bu coğrafyanın kadim geleneklerini ranta, paraya, makama, devlete ortak yaparak kirlettiğini ve bu şekilde paydaşı haline getirdiğini kaydeden Uysal, Hükümet-Cemaat kavgası olarak adlandırılan çatışmayı değerlendirirken, kitle iletişim araçlarıyla algıların yönetildiğini kaydederek, “Bir cemaatin siyasette nereye kadar dâhil olup olmayacağı konusunda sizin ve Bediüzzaman Hazretlerinin siyaset ve hukuk noktasında koyduğu ölçüleri esas almak lâzım” dedi.

Bize taraf olmayın dediler


Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi kendilerine “Taraf olmayın, ama aleyhimizde de olmayın” diye telkinlerde bulunulduğunu aktaran Uysal, Yeni Asya’nın ve Demokrat Parti’nin İhsanoğlu’na desteğinin, İhsanoğlu’nun adaylığına meşrûiyet kazandırdığını söyledi. Seçim sürecinde İhsanoğlu’nun devletle yarıştığını, algı operasyonlarına maruz bırakıldığını, ama buna rağmen iyi bir netice aldığını kaydeden Uysal şöyle konuştu: “Farklı neticeler alınabilirdi. Bugün çıkıp Tarhan Erdem özür diliyor. Özür dilesen ne olacak? Algıları yönettiniz, yapacağınızı yaptınız zaten. Seçim süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetilebilirdi. Ama her noktada bir müdahale vardı. Ekmeleddin Bey kazanırdı, kazanmazdı, o ayrı bir durum, ama Türkiye’ye ayrı bir hava kattı. Bugün CHP’lileri bile bu ülkenin inançlarına değerlerine saygılı hale getirdi mi? Bu bile önemli bir kazanım değil mi?”

Kaynak: Yeni Asya (Gökhan Yılmaz)