“SURİYE’DE, 1 MİLYON KİŞİ DEVLET TERÖRÜNÜN KURBANI OLDU”

Bölgenin son derece meşakkatli günlerden geçtiğine işaret ederek, Suriye’den Irak’a, Yemen’den Libya’ya ve Filistin’e kadar Türkiye’nin tarihî kardeşlik bağlarının olduğu pek çok ülkenin istikrarsızlık içinde kıvrandığını söyleyen Cumhurbaşkanı, sadece Suriye’de tüm dünyanın gözü önünde 1 milyon kişinin devlet terörünün kurbanı olduğunu vurguladı.

Hâlâ “Esed’le bir araya gelelim” ve “Esed’le bu işi toparlayalım” diyen zavallılar var, “Yahu 1 milyon vatandaşını katleden böyle bir katille siz neyi düzelteceksiniz, neyi ayağa kaldıracaksınız? Her fırsatta bize demokrasi, insan hakları, hukuk dersi veren devletler ve kuruluşlar ise tüm bu olan bitene kayıtsız kalıyor” 
Cumhurbaşkanı, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Tutturmuşlar bir şey, ‘kimyasal silah kullananlara gereğini yapalım.’ Be arkadaş, kimyasal silah kullanırken 1000 kişi, 1500 kişi ölüyor, peki konvansiyonel silah kullanmayı bir kenara niye atıyorsun? Bu 1 milyon bu konvansiyonel silahlarla öldürüldü, varil bombalarıyla öldürüldü, tanklarla, toplarla öldürüldü, 1 milyon. Önemli olan sebep midir, yoksa netice midir? Sen neticeye bak. Konvansiyonel silahlarla öldürüldüğü zaman meşru, kimyasal silahlarla öldürüldüğü zaman gayrimeşru; böyle sapıklık olur mu, bu ne biçim iştir? Neymiş, ‘filanca tarihte kimyasal silahlarla ilgili bir yasal düzenleme yapıldı.’ Ee? ‘Bundan dolayı bunun üzerine gidiyoruz.’ Geç o işi geç, sen bana insandan bahset insandan, insanlar ölüyor, insanlar katlediliyor, sen buna bak.”

“DOĞU GUTA’DA DEVAM EDEN VAHŞETE TEPKİ GÖSTEREN ÜLKE YOK”

Günlerdir Doğu Guta’da devam eden vahşete ciddi tepki gösteren bir ülkenin olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivil sivil sivil diyorlar; peki kardeşim, Doğu Guta’da öldürülenler ne, asker mi? Diyoruz ki, ‘Doğu Guta’dakileri bize verin’, vermiyorlar. Nereye götürüyorlar? Şam’a, Şam’da akıbetleri meçhul” şeklinde konuştu. Türkiye olarak Doğu Guta’daki sivilleri insani yardım adına alarak Türkiye hastanelerinde tedavi ettirmek istediklerini; ancak verilmediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşlerine gelmiyor, çünkü tarihe kayıt düşecekler, bunu biliyorlar” diye ekledi.

Tıpkı bir asır önce olduğu gibi bölgenin yeniden belli güçlerin rant ve çıkar kavgasına kurban edilmek istendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Petrol kokusu almış emperyalistler, bunlar tarafından coğrafyamızın sınırları kan ve gözyaşlarıyla yeniden çizilmeye çalışılıyor. Ancak bu kanlı planlarının önündeki en büyük engel, yüzyıl öncesinde olduğu gibi yine Türkiye’dir. Bugün bölgede emperyalistlerin en büyük korkusu, unutmayın, Türk milletidir, sizsiniz, biziz. Çünkü Türkiye demek, bölgede barış, huzur ve istikrarın devam etmesi demektir. Türkiye demek, sadece kendi vatandaşlarına değil tüm mazlum ve mağdurlara umut olan ülke demektir. Türkiye 780 bin kilometrekareye sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir.”

Birilerinin hâlâ bu ülkenin anlamını bir türlü idrak edemediğini, Türkiye’ye kendi dar ideolojilerinin kalıplarından baktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ufukları kendi mahallelerinden, kendi parti binalarından, akşam takıldıkları izbe mekânlardan öte gitmeyenler bu ülkenin ne demek olduğunu, mazlumların gözünde ne mana ifade ettiğini bir türlü kavrayamıyor” şeklinde konuştu.