28 Şubat’ı yapan Ergenekon ve Balyozcuların içeri aldığı yüzlerce Müslüman hapishanelerde ömür çürütmeye devam ediyor. Peki, FETÖ’nün gerçek yüzü ortaya çıkınca Ergenekon ve Balyozcuların yeniden yargılanmasını sağlayan adli makamlar, bunların mağdur ettiği kişilerin dosyasını yeniden açmaktan neden kaçınıyor?
28 ŞUBAT'TA NE OLMUŞTU?

Necmettin Erbakan Başbakanlığında kurulan Refah-Yol hükümetini devirmek için FETÖ'nün de büyük destek sağladığı medya, iş dünyası, adli makamlar, askerler ve siyasiler 28 Şubat denilen post modern darbeyi yaptılar. Bu süreçte on binlerce insan mağdur edildi. Hiçbir suçu olmayan pek çok 28 Şubat mağduru Müslüman hâlâ hapishanelerde zulüm görmeye devam ediyor.

KIVRIKOĞLU HAKLI MIYDI?

ABD ve NATO'nun Somali'nin talan edilmesinde görevlendirdiği dönemin kıdretli generallerinden Orgeneral Çevik Bir, “demokrasiye balan ayarı yaptık” derken dönemin Genelkurmay Başkanı “28 Şubat süreci bin yıl devam edecek” demişti. Aradan 20 yıl geçmesine rağmen Ergenekon ve Balyoz türü soruşturmalarda tutuklanıp sonra tüm suçları affa mazhar olan 28 Şubat'ın sanıkları dışarıda ahkâm kesip, yeniden devlet kademelerine dönme kurguları yaparken mağdurları içeride tutulmaya devam ediliyor.

28 ŞUBAT MAĞDURLARI YENİDEN YARGILANABİLİR Mİ?

Yeni Söz konuyu ceza hukukçularına sordu, ortak görüş bunun mümkün olduğu yönünde. Av Cüneyt Toraman Adalet Bakanlığı'nın ve Meclis'in adım atması gerektiğine işaret ederken, Av Sadi Çarcancaklı mevcut mevzuatın yeniden yargılamanın önünü tıkadığı görüşünde. Av Çarcancaklı,   “Bu konuda Meclis'in inisiyatif alması lazım. 28 Şubat davaları, Ergenekon ve Balyoz dosyalarından çok daha dökülen dosyalar. Yeniden muhakeme gündeme geldiğinde bu ortaya çıkacaktır” diyor.

DİRAYETLİ BİR HÂKİM ARANIYOR!

“28 Şubat Müslümanlara laiklerin yaptığı bir darbeydi. Bu darbe aynı zamanda milletin medeniyet değerlerine yapıldı” diyen Ceza Hukukçusu Av Hasip Şenalp'e göre 28 Şubat'ta paralel hâkimler tarafından verilen kararların iade-i muhakemesi mümkün. Av Cavit Tatlı ise yeniden yargılama için dirayetli bir hâkimin yeterli olduğu görüşünde. Av Tatlı, “28 Şubat'ta adil bir yargılama yapılmadığı belli. Amaç belliydi ve o amaca göre yargılama yaptılar. Bunun için kanun değişikliğine hiç gerek yok. Mevcut kanunlarımız yeterli” diyor.

CEZAEVLERİNDE KAÇ MAĞDUR VAR?

Tam sayı bilinememekle beraber 28 Şubat mağduru 700 dolayında kişinin halen tutuklu olduğu dile getiriliyor. Bu konuda “Derdest” isimli bir belgesel hazırlandı ve önceki gün akşam 28 Şubat postmodern darbesinde tutuklanan ve hala cezaevinde olanların hikâyesinin anlatıldığı belgeselin galası yapıldı. Kendileri söz konusu olunca ülkeyi talan eden liberal, sol, ulusalcı ve Kemalist çevreler, mağdur olan Müslüman olunca kılını bile kıpırdatmıyor. Bu çevrelerin gazabından çekinen Müslüman çevreler ise cesaretli davranıp konuyu yeniden ele almaktan çekiniyor.

Hukukçuların 28 Şubat mağdurlarına dair görüşleri

Av Hasip Şenalp: 28 Şubat mağdurları milli insanlar

“Yeniden yargılamanın mümkün olması için kanuni bir düzenleme getirilmesi gerekir. 28 Şubat'ta da paralel hâkimler tarafından verilen kararların iade-i muhakemesi mümkün. Özellikle AİHM'e gittikten sonra bu sürecin başlaması için hukuki süreç açık. Ancak bir kanuni düzenlemeyle ‘O gün verilen kararlar yeniden gözden geçirilecek' denmeden bu mümkün değil. Hukuki düzenleme lazım.

Bu insanlar işlerini kaybettiler. İtibarlarını kaybettiler. İade-i itibar ve özlük haklarının iadesi söz konusu olabilir ve olmalıdır da. Bu konuda tazminat davası açmak isteyen bir vaka henüz bana yansımadı. Şu anda devlet kendisinin ve milletin bekasıyla uğraşıyor. 28 Şubat mağdurları hain değil. Diğerleri gibi hareket etmezler. Bekleyecekler, inşallah devlet buna mukabele edecek ve haklarını alacaklar. Onlar milli insanlar. Balyoz ve Ergenekon sanıklarını kötüleme adına söylemiyorum ama onlar milli insanlar değillerdi. Bir kere onlar NATO'cuydular her şeyden önce. Onlardan devleti milleti koruma güdüsü beklemem. 28 Şubat Müslümanlara laiklerin yaptığı bir darbeydi. Milletin medeniyet değerlerine yapıldı”

Av. Cüneyt Toraman: DGM ve ÖYM kararları toptan ele alınmalı

“Tam net rakamı bilmiyoruz ama şu anda 28 Şubat mağduru olup halen cezaevinde yatan 700 civarında kişi var. Ama 28 Şubat'tan 15 milyonun üzerinde insan mağdur edilmiştir. Ancak adli süreç görüp hakkında tutuklama kararı verilen 5000 kadar kişi vardı.

Halen cezaevlerinde olanlar ise, diğerlerinden farklı olarak ‘Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs'ten yani 15 Temmuz'da işgale kalkışan FETÖ'cülerle aynı suçtan yargılandı bu insanlar. Ancak bunların ne hâkimleri, ne askerleri, ne de devlet içinde adamları vardı. Bu nedenle de halen yatıyorlar.

Yasal olarak yeniden yargılama konusunda sıkıntı var. Yasa diyor ki, ‘yeni bir delil bulun, bu delil beraat kararı verilmesine neden olacaksa yeniden yargılamayı yapalım' diyor. Ceza kanunundaki mevzuat bu. Ama bu mağdurların sözde örgütleri zaten masa başında kuruldu. Yani herhangi bir delille mahkûm edilmediler ki biz yeni bir delil bulalım. Mağdurlar af istemiyor zaten. Dosyaların yeniden ele alınmasını istiyor. Gerekli komisyonlar kurulsun ve bu dosyalar yeniden incelensin.

Bunun için bir yasa değişikliği gerekiyor. Adalet Bakanlığı'nın ve Meclis'in adım atması lazım. Madem DGM ve FETÖ'nün örgütlendiği Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdınız, o zaman bu mahkemelerin verdikleri kararları da gözden geçirin diyoruz. Bu vicdani bir yükümlülüktür. 28 Şubat süreci Müslümanlara kurulmuş bir kumpastır ve mağdurları, muhatapları da Müslümanlardır. Onun için bu mahkemeler kaldırılırken bu dosyaların yeniden ele alınması gerekirdi ama unuttular. Ben öyle düşünüyorum. Belki askeri baskı nedeniyle bu maddeyi, koyamadılar. Şimdi koysunlar. Bu mahkemelerde görülen dosyaların tamamı, Öcalan'ın dosyası dâhil, bir komisyon tarafından yeniden ele alınır ve değerlendirilir desinler.

En azından şu anda tutuklu olanların dosyası ele alınsın. Haksız olarak yıllarca içerde yatan insanların dosyaları ele alınsın. Devlet tazminat ödesin bunlara. Bu mahkûmiyetleri devletin hâkimleri verdiği için iktidarda kimin olduğuna bakılmaksızın devlet tazmin etmeli.

28 Şubat sürecinde 18 tane irticai terör örgütü var dediler. Bunların 15-16 tanesine operasyon yaptılar. Ama 20 yıldır bu örgütlerin hiç biri eylem yapmıyor. Kuruldukları günden bu yana da hiçbir eylemleri olmamış.

Gencecik yaşta bu suçlamalardan içeri girenler içerde yaşlandı. Bu mağduriyetlerin artık sonlandırılması gerekir.

BAZILARI DAHA EŞİT

Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılananlar serbest bırakılırken 28 Şubat mağdurlarının bırakılmaması da ayrı bir çelişki. Anayasa'da herkes eşittir deniliyor ancak maalesef bazıları daha eşit. Beyaz Türklere ve esmer Türklere farklı hukuk uygulanıyor. Anayasa Mahkemesine 28 Şubat davası mağdurlarının da başvurusu var. Benim müvekkillerimin yaptığı başvurular iki yıldan fazladır bekletiliyor, ancak onların dosyaları 1 ayda sonuçlandırıldı. Belki yeterli bir kamuoyu tepkisi yok. Yani bu konuda duyarsızız toplum olarak. Bunların gündeme getirilmesi gerekir. Aşağıdan yukarıya sesimiz gitmiyor.

Hükümetin bu konuda yapması gereken çok basit. CMK'ya bir hüküm eklenir. ‘Kaldırılan DGM ve ÖYM'lerde görülüp, mahkûmiyetle sonuçlanan dosyalar yeniden incelenir' denilir. Bu kadar. Biz demiyoruz ki af getirin. Bir komisyon kurun yeter. Dosyalar yeniden incelenirse, ifadelerin işkenceyle alındığı ortaya çıkar. Bir insanın ‘ben örgütün lideriyim, şu suçları işledim' demesi için aklından zoru olması lazım. Ama bu insanlara zorla ifade imzalatıp yıllarca içeri attılar.”

Av Cavit Tatlı: AYM'nin karar vermesi yeterli

“Yeniden yargılama için dirayetli bir hâkim yeterlidir. Kanunla yeniden yargılama için ya hâkimin adil karar vermediğine dair bir kanaat olması lazım, ya delillerle ilgili şüphe olması lazım ya da bilirkişilerin iyi niyetli davranmamış olması lazım. 28 Şubat'ta adil bir yargılama yapılmadığı belli. Amaç belliydi ve o amaca göre yargılama yaptılar. O dönemdeki kararların hiç biri adil yargılanma ilkesiyle bağdaşmadığı için, bireysel başvuru yoluyla AYM'nin bu insanlarla ilgili yeniden yargılama yolunu açabileceğini düşünüyorum ben. O dönem kararlarının ne kadar şaibeli olduğunu herkes biliyor. AYM'in evet adil yargılama olmamıştır demesi yeterli. Bunun için kanun değişikliğine hiç gerek yok. Mevcut kanunlarımız yeterli.

Hükümetin bu konuda yapabileceği fazla bir şey yok. Yürütmenin yargıya müdahalesi mümkün değildir. Ancak Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın Adalet Bakanı'nın ‘bu kişiler adil olmayan şartlarda yargılandılar' şeklinde beyanda bulunması belki bu yolu açar. Bana göre bireysel başvuru yapılması, avukatların bir başvuru yapması yeterli olur.

Bu insanların büyük mağduriyetleri var. 20 yıldır içerde bu insanlar. Bunlar için yapılabilecek en iyi şey yeniden dışarı bırakmaktır. Hayatları çalınan bu insanlara verebileceğiniz pek bir şey yok. Tazminat verilebilir. Ancak bu kişilerin yaşadıklarının, daha doğrusu yaşayamadıklarının tazmini mümkün değil. Ancak maddi tazmin mümkün. Ergenekon Balyoz sanıkları birkaç yıl yattıkları için çok yüksek tazminatlar aldılar. 28 Şubat Mağdurları 20 yıldır içerde.

‘DEVLET DÜŞMANI' HALİL KANTARCI DEVLETİ KURTARMAK İÇİN ŞEHİT OLDU

Halil Kantarcı da 28 Şubat mağduruydu. Devlet düşmanı olduğu gerekçesiyle içeri attılar. Dışarı çıktı. Devletini milletini korurken 15 Temmuz'da şehit oldu. Bu insanlar devleti için canını verebilecek insanlar.

Bu insanlar cinayet işlemediler, devlet düzenini değiştirmekle alakalı silahlı bir bağlantıları yok. O zamanki iddialar gazete küpürleri, yalancı muhbirler ve uydurma delillerle oluşturulmuş iddialar. Yeniden yargılama yapıldığında bunlar görülecektir zaten.

Yürütme bu konuda üzerine düşeni yapmıştır. Bu konudaki haksızlığı da dile getiriyor ve getirmeye de devam etmelidir. Halil Kantarcı'nın arkadaşlarının halen içerde olduğunu düşündüğümüz zaman, bu Yenikapı ruhu onlar için neden uygulanmasın. Ergenekon Balyoz davasında gerçekten bu ülkeye kast etmiş insanlar da vardı ve diğer masumlar sayesinde dışarı çıktılar. Onların hepsi suçsuz değildi. Bir tane suçsuzu ayıramıyorsak 100 suçlu dışarda olsun dedik. Biz de 28 Şubat mağdurlarının suçsuz olduğuna inanıyoruz. Ve onlar dışarıda olsaydı, 15 Temmuz'da hepsi sokaklarda olacaktı.Bu insanlar bizim ve meclistekilerin gündemi olmalı ve bu konuda sessiz kalınmamalı.”

Av. Sadi Çarsancaklı: Devlet bu konuda hiçbir şey yapmadı

“28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanmalarıyla ilgili hiçbir adım atılmadı. Şu anda en yetim onlar diyebiliriz. Ergenekonculara, Balyozculara uygulanan şeyin aynısı onlara da uygulanmıştı. Mahkemelere müdahale, Yargıtay kararlarına müdahale gibi şeyler onlara da uygulanmıştı. Ama onların sahibi yok. Ve onlarla ilgili hiçbir şey yapılmadı. Halbu ki o dönemde yargılanmış olmanın bizatihi kendisi iade-i muhakeme nedeni olması lazım.

Devlet hiçbir şey yapmadı. Bu konuda yasa çıkarılabilir. Ciddi bir adaletsizlik var. Bir sorun olarak öne alınıp onunla alakalı tasarrufta bulunulabilir. Ancak bunu önce siyasilerin ele alması lazım. 17-25 aralık öncesi paralelciler tarafından yapılan şeylerin hepsi 28 Şubat döneminde bu insanlar için yapıldı.

28 Şubat mağdurları için bireysel başvuru süresi de geçmiştir. Ve bu konuda onlara bir hak tanınması lazım. Mevcut mevzuat yeniden yargılamanın önünü tıkıyor. Bu konuda Meclis'in inisiyatif alması lazım. 28 Şubat davaları, Ergenekon ve Balyoz dosyalarından çok daha dökülen dosyalar. Yeniden muhakeme gündeme geldiğinde bu ortaya çıkacaktır.

Ben bu konunun siyasiler ve Meclis tarafından ele alınması ve 28 Şubat yargılamalarının yeniden ele alınması gerektiği düşüncesindeyim. En azından yasama, mağdurlara yeniden muhakeme hakkı tanımalı.”

Kaynak: Yeni Söz (M. Tevfik Şahin)