ŞEKERCİHAN DERNEĞİ KAMUOYU BİLDİRİSİ

15 Temmuz 2016 cuma günü, ülkemiz için önemli bir dönüm noktası sayılacak ve tarihe altın harflerle geçecek bir hürriyet mücadelesine sahne olmuştur. Aziz milletimiz; istiklaline, istikbaline mevcut demokratik yapıya ve meşru idareye kasteden menfur bir saldırıya karşı göğsünü siper etmiş, cumhuriyete, bayrağa ve vatana sahip çıkmıştır. Milletimizin kahir ekseriyetinin dik duruşu ile hain emellerine ulaşamayan darbeciler adalet önünde hesap vermeden önce aziz milletimiz nezdinde ebediyen mahkûm olmuşlardır. Bu vesileyle bu uğurda canlarını feda eden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza Cenabı Hak’tan acil şifalar diliyoruz.

FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen alçak darbe girişiminin failleri olan bu üniformalı teröristler, milletimizce malumdur ki -peygamber ocağı olarak kabul edilen- silahlı kuvvetlerimizi kesinlikle temsil etmediği gibi milletimizin en kutsi değerlerini tahrif ve istismar eden bu örgütün dini değerlerimizle de herhangi bir ilgisinin olmadığı aşikârdır. Bu sinsi yapı tarafından dinimizin istismarı ve Risale-i Nur’un tahrif edilmesi gibi kabul edilmesi mümkün olmayan faaliyetleri en evvel Nur Talebelerince ifade edilmiştir.

Nur Talebeleri Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’nin “Hakiki bir Müslüman, samimi bir mü’min hiçbir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle men’ettiği şey fitne ve anarşidir. VAZİFEMİZ DÂHİLDEKİ ASAYİŞE BÜTÜN KUVVETİMİZLE YARDIM ETMEKTİR” emri istikametinde üzerlerine düşen vazifeyi bihakkın ifa etmişlerdir.

Kökü dışarda olan zındıka komitesinin taşeronluğunu yapan gözü dönmüş bu darbeciler adalet önünde hesap verirken toplumsal asayişin teminatı olan dini grupların bu yapıdan tefrik edilmesinde azami hassasiyetin gösterileceği hususuna inancımız tamdır. İçinden geçtiğimiz bu nazik dönemde bazı art niyetli çevrelerce başta Risale-i Nur Talebeleri ve diğer dini grupların faaliyetlerinin bu menfur yapı ile ilişkilendirilmesine yönelik PROVOKASYONLAR aziz milletimizin ve hükümet yetkililerimizin feraseti ile neticesiz kalmaya mahkûmdur.

Meşru hükümete, demokrasiye ve hürriyetimize karşı yapılan bu hain darbe girişimine; bütün milletimizle beraber cemaatler de gereken dik duruşu göstermişlerdir. Bu meyanda Şekercihan Derneği de daha bu menfur hadisenin ilk saatlerinde yayınladığı aşağıdaki bildiri ile durusunu net olarak göstermiş ve nereden gelirse gelsin darbelere karşı milletinin ve meşru idarenin yanında olduğunu göstermiştir.

(Tarih: 15.07.2016 - 23:15 Kaynak: Beyaz Gündem Haber Sitesi)

Necip milletimiz geçen yüzyıl boyunca birçok defa karşılaştığı hainane bir planla yine karşı karşıya bulunmaktadır. Seçilmiş meşru hükümetlerin her türlü vaki veya muhtemel hatalarının değerlendirileceği tek merci millet olup askerin siyasete müdahalesini şiddetle reddediyor ve meşruiyetin ve hürriyetin yanında duruyoruz.

Üstadımızdan aldığımız derse ve yaşanan onca acı tecrübelere istinaden memleketimizin saadetini hukuk ve demokrasinin muhafaza edilmesinde görüyoruz.

Bediüzzaman hazretlerinin aşağıdaki ifadeleri doğrultusunda herkesi sağduyuya ve demokrasimizin yanında durmaya davet ediyoruz.

"Ey asakir-i muvahhidîn!

Otuz milyon Osmanlı ve üç yüz milyon İslamın namusu ve haysiyeti ve saadeti ve bayrak-ı tevhidi bir cihette sizin itaatınıza vabestedir. Sizin zabitleriniz bir günah ile kendi nefsine zulmetse siz bu itaatsizlikle üç yüz milyon İslama zarar ediyorsunuz. Zira bu itaatsizlikle uhuvvet-i İslamiyeyi tehlikeye atıyorsunuz. Biliniz ki asker ocağı cesim ve muntazam bir fabrikaya benzer. Bir çark itaatsizlik etse bütün fabrika hercümerc olur. Asker neferatı siyasete karışmaz. Yeniçeriler şahiddir..." (Divan-ı Harbi Örfi)

Saygılarımızla