“TÜRKİYE’YE YÖNELİK BÜYÜK VE DERİN BİR OPERASYON VAR”
İşin ekonomi tarafının küresel boyutunun açıkça ortada olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın sadece ülkemizi değil, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumda olduğuna dikkat çekti. Bu durumun tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Demek ki ülkemize yönelik daha büyük ve daha derin bir operasyon var” dedi.

Ekonomide son 16 yılda ülkeyi 3,5 kat büyüterek çok önemli bir sıçrama yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sıçramadan rahatsız olanların bulunmasının gayet tabii olduğunu belirtti.

“AK Parti döneminde bizim yaptığımız en önemli değişimi, devletimizle milletimizi barıştırarak ülkemizin gücünü ekonomide kat ettiği mesafenin çok üzerinde bir yere taşımış olmamızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanıyoruz birileri asıl bu durumu kabullenemiyor, hazmedemiyor, rahatsızlık burada. Bunlar sahada bize istediklerini yaptıramayınca da tıpkı diplomasi gibi, tıpkı askerî güç gibi, tıpkı sosyal ve siyasi istikrarsızlık gibi ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Ekonomiyle ilgili kararlarımızı bu derece soğukkanlı almamızın, adımlarımızı bu derece dikkatli atmamızın sebebi, işte bu arka plandır” değerlendirmesini yaptı.

“Biz, sizinle stratejik ortak değil miyiz? Biz, sizinle Somali'de beraber olmadık mı? Biz, sizinle Afganistan'da herkes bir tarafa dağılırken orada beraber olmadık mı? Kosova'da beraber olmadık mı? Peki, bu yaptığınız nedir? Ne yapmak, nereye varmak istiyorsunuz? diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu bilmeniz lazım, bu milletin karakteri sağa, sola savrulan bir karakter değildir. Şunu da söyleyeyim, yaşadığımız sürecin bize bir maliyeti vardır ama operasyonu gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesizdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanılan sürecin ülkemize bir maliyeti olduğunu, ama operasyonu gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğunu sözlerine ekledi.

“MİLLETİMİZLE BİRLİKTE DOLARIN, FAİZİN KARŞISINDA KARARLILIKLA DURACAĞIZ”

Türk Milleti’nin istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda, canıyla, malıyla, dişiyle, tırnağıyla tüm varlığını ortaya koyacağını defaatle gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “15 Temmuz bunun en son, en büyük ve en çarpıcı örneğidir. Dün milletimizle birlikte tankların, topların, uçakların, helikopterlerin, namluların karşısında dimdik durmuştuk. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, bugün de milletimizle birlikte doların, kurun, enflasyonun, faizin karşısında aynı kararlılıkla duracağız. Dün siyasi özgürlüğümüzü, birbirimize kenetlenip çıplak ellerimizle darbecilerin silahlarına galebe çalarak korumuştuk. Bugün de ekonomik özgürlüğümüzü, yine birbirimize kenetlenip imkânlarımızı seferber ederek koruyacağız.”

Konuşmasının devamında millete ve iş dünyasına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz, depoları kilitlemenin anlamı yok. İhraç, ihraç, ihraç...'Üretimi askıya alalım.' Çok ciddi yanlış yaparsınız. Üretim, üretim, üretim... Yola devam. Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz, daha çok emek vereceğiz. Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini, daha kalitelisini burada üretip, biz dışarıya satacağız. Amerika'nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların Iphone'u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs var, Vestel var. Biz bunları uygulayacağız. Ne yaptığımızı, ne yapacağımızı anlasınlar. Dolayısıyla biz, kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp biz dışarıya servis edeceğiz. Bu millet bunları yapmaya muktedirdir."

“ÜLKEMİZE YATIRIM YAPMAYI DÜŞÜNENLERİ DAHA ÇOK TEŞVİK EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin, Türkiye insansız hava aracı istediğinde “Kongre izin vermiyor” dediğini hatırlatarak, “Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi bunları biz üretiyor muyuz, üretiyoruz. Sıkıntımız var mı, yok. Hem de istediğimiz kadar üretiyoruz. Ve şimdi ihraca başlıyoruz, mesele bu” şeklinde konuştu.

“Hammaddeden yarı mamule, yarı mamulden mamule, mamulden yüksek teknolojiye, yüksek teknolojiden tasarıma doğru işlerimizi geliştireceğiz. Fabrikalarımızı daha çok çalıştıracağız. Yatırımlarımıza ara vermeyeceğiz. Pazarlarımızı genişletmek için dünya kazan biz kepçe daha çok dolaşacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta içinde Batı'da, uluslararası camiada yapacakları birçok görüşmenin olacağını belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Beraat Albayrak’ın bazı ülkeleri dolaştığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan,  kendisinin de telefonla irtibatları kurduğunu, kurmaya devam edeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağ olsun Batı'dan dostlar aradı, onlarla görüşüyoruz, görüşmelerimizi devam ettireceğiz ve Türkiye'de bir araya gelmenin gayretleri içerisindeyiz, onlarla bir araya geleceğiz. Dayanışmamızı bu şekilde sürdüreceğiz” dedi.

“Ülkemize yatırım yapmayı düşünenleri daha çok teşvik edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaynakları içeriden dışarıya doğru değil, dışarıdan içeriye doğru akıtacaklarını belirterek, “Bunları başardığımızda, önümüze konan engellerin birer birer devrildiğini, kurulan tuzakların birer birer bozulduğunu, yazılan senaryoların birer birer yırtıldığını göreceğiz. Millet olarak bunu daha önce defalarca başardık. Çanakkale’de başardık. İstiklal Harbinde başardık. Menderes’le başardık. Özal’la başardık. AK Parti’yle 16 yıldır başarıyoruz. İnşallah bu defa da başaracağız. Hep söylediğim gibi, bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. İnanın bana gerisi çok kolay” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bekle gör anlayışıyla üretimi durdurursak, ihtiyat diyerek ticareti aksatırsak, önümüzü görelim diyerek yatırımları ertelersek, hele hele paramızı eyvah tehlike var, dövize yönlendirirsek inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz. Sen Türk’sün, sen Türk Lirasıyla beraber yoluna yürüyeceksin. Vatan toprağından vazgeçmekle üretimden, yatırımdan, ticaretten, velhasıl ekonomiden vazgeçmek arasında bir fark yoktur. Her ikisinin de sonucu aynı kapıya çıkar. İnşallah buna meydan vermeyeceğiz. Milletimizle, iş dünyamızla, üreticilerimizle, ihracatçılarımızla, çalışanlarımızla birlikte gönül gönüle, el ele, omuz omuza verip bu meselenin üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı.