Sokakta yaşayan kimsesizlere yönelik çalışmaların azlığından yakınan Güzel İşler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, STK’ların sokağa inmemesinden dert yandı.

Sokakta yaşayan mazlumlara yardım eli uzatan dernek gönüllüsü Keser, kimsesizlere sahip çıkmak Müslümanlığın gereği olduğunu belirterek “Günde 3 öğün yemek vermenin, psikolojik destek sağlamanın hayalini kuruyoruz” dedi.
Bayrampaşa'da faaliyet gösteren Güzel İşler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, mahallelerinde yaşayan yardıma muhtaç aileler ile sokakta yaşayan insanlara yardım eli uzatıyor. Mazlumlarla ekmeklerini paylaşan iyilik dostları sokakta yaşayan insanlara derneklerinde duş, yemek ve temiz elbise gibi imkanlar sağlarken Darülaceze’de yaşayan kimsesizlere de sık sık ziyaretler gerçekleştiriyor. Güzel İşler Derneği’nin iyilik dağıtan gönüllülerinden Erkan Keser dernek faaliyetleri ve faaliyetler esnalarında neler yaşadıklarını, hangi konularda zorluklar yaşadıklarını konuştuk.

“İlmi araç, ameli ise amaç olarak gördük”

Güzel İşler Derneği’ni kurarken hangi boşluğu doldurmak istediniz? Sizi dernek kurma ihtiyacına götüren neydi?

İslami hassasiyeti olan kurumların çoğunluğunda ilim eksenli faaliyetler düzenleniyor. Maalesef ilmi çalışmalar için harcanan kaynaklar, yardım çalışmalarına yansımıyor. Sayısız seminerler, dersler, sohbetler yapıyoruz ama sokağa inmiyoruz, sokaktaki insanın derdiyle dertlenmiyoruz. Teorik bilgiden, entelektüel çalışmadan öteye gitmiyor çoğu zaman. Bizler bu rahatsızlıktan yola çıkarak ilmi araç, ameli ise amaç olarak gören bir bakış açısıyla amatör olarak faaliyetlerimize başladık. İkinci çıkış noktamız da; İslam’ın hayatın tamamını kuşatan bir hayat tarzı olduğuna inandığımız için faaliyetlerimizi de hayatın her alanına taşımak istedik. Bir Müslüman’ın yapması gereken şeyleri dernek olarak yapmayı amaçladık. Nasıl ki bir Müslüman’ın, yaşlılara, yetimlere, evsizlere, ailesine, komşusuna karşı sorumlulukları vardır, bizler de tüm bu gruplara hitap eden faaliyetler yapmayı hedefledik. Son olarak samimiyet ile ciddiyet, güler yüz ile laubalilik, akıl ile kalp arasında bir denge kurarak, güler yüzlü ve disiplinli bir ortam oluşturmaya çalıştık, çalışıyoruz.

İlk hangi faaliyet ile başladınız? Devamı nasıl geldi?

İlk faaliyetimiz halı saha maçlarıydı. Bu maçlara özellikle civardaki gençlerin katılımını görünce bu faaliyet vesilesiyle bir araya gelen herkesin ahlaki gelişimini arttırabilmek maksadıyla Kur’an merkezli sohbetler düzenlemeye başladık. Yaklaşık 4 yıldır bu sohbetler her perşembe günü devam ediyor elhamdülillah. Sohbetleri herhangi bir hoca, ağabey eşliğinde değil, kendi aramızda, çeşitlik kaynaklardan istifade ederek, ayetleri bugünümüze taşıyıp, kendimizi nasıl daha iyi hale getirebiliriz buna odaklanarak gerçekleştiriyoruz. Bu sohbetlere devam ederken, ayetler bizi ihtiyaç sahiplerine el uzatmaya teşvik edince düzenli olarak Darülaceze ziyaretleri ve yetimlere yönelik maddi yardımlara başladık. Asıl maksadımız ise maddi ihtiyaçlarının yanında manevi ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak. Onlara kardeş, evlat olmak.

Daha sonra ise sokakta yaşamak zorunda kalan insanlara yönelik gıda, battaniye, kıyafet dağıtımına başladık, o zamanlar henüz bir derneğimiz olmadığı için yapabildiklerimiz bunlarla sınırlı idi, sonrasında Allah’ın desteği ile derneğimizi açınca, haftada bir gün duş imkanı da sunmaya başladık. Tüm bu çalışmalarımız bugün de devam ediyor çok şükür.

Dernek olarak birçok yardımda bulunuyorsunuz. Kimsesizlere yardımcı oluyorsunuz. Kimsesizlere sahip çıkmak sizde nasıl bir his uyandırıyor?

Kimsesizlere sahip çıkmak çok iddialı olsa da onlarla bir ilişki kurmak, elimizden geldiğince yaralarına merhem olmak insan ve Müslüman olmanın sorumluluğu. Bizler bunu yerine getirebiliyor olmayı umut ediyoruz. İkinci noktada, aslında dışarıdan bakıldığında bizler onlara yardım ediyoruz gibi görünse de, onların bize daha fazla yardımı dokunuyor. Onların mutluluğunu gözlerinde görmek ve Allah kabul ederse bu yardımın ahiretimize bir faydası olması, bizim onlara verdiğimiz bir gıda paketinden çok daha önemli.

“Umre parasını verip destek olanlar oldu”

Yardımlar esnasında en çok sizleri duygu olarak neler etkiliyor?

En çok etkilendiğimiz nokta, yardım etmeye çalıştığımız insanların bu yardımlar karşısında bizlerin onlardan bir karşılık beklediğimizi sanmaları, onlara bu güveni verene kadar çok uzun zaman geçmesi gerekti. Bu maalesef çok acı bir durum. İnsanların birbirine karşı bu kadar menfaatperest olması, kimsenin kimseye karşılıksız iyilik yapmayacağını düşünmesi, Müslüman bir toplum olduğunu iddia eden bizler için ibretlik bir durum. Onun dışında, özellikle çorba dağıtımında zaman zaman ders niteliğinde olaylar yaşıyoruz. Uzun yıllar ev yemeği yemediği için duygulanan abilerimiz, biriktirdiği umre parasını çıkarıp bize destek olan abimiz, kendi doyduktan sonra kalanı da başkaları yesin diye geri veren abimiz. Bu gibi olayları çok yaşıyoruz ve her dağıtım sonrasında ders alarak yolumuza devam ediyoruz.

“İnsan gücünün az olması en büyük sıkıntımız”

Yardımlar hazırlarken en çok zorlandığınız neler oluyor?

En büyük sıkıntı istikrarlı şekilde bu çalışmalara omuz verecek insan gücünün az olması. Bu durumda tüm çalışmalar aynı kişiler üzerinden yürütülüyor. Bu da hem o çalışmaların kalitesini düşürüyor hem de yeni güzel işler yapmamızı engel oluyor maalesef.

“3 öğün yemek veren bir yerin hayalini kuruyoruz”

Yeni ama etkili bir derneksiniz, faaliyet ve çalışma alanlarınızı daha da büyütecek düşünceleriniz projeleriniz var mı?

Yeni projelerimiz ve mevcut çalışmalarımızı nitelik ve nicelik olarak arttırmaya yönelik düşüncelerimiz var. Özellikle evsizlerin günde 3 öğün yemek yiyebildiği, psikolojik destek alabildiği ve diğer eksiklerini giderebileceği bir yer açmayı düşünüyoruz. Tabi ki düzenli olarak yük alabilen ve çalışmalarımıza maddi-manevi destek verebilecek gönüllülerimizle bunu gerçekleştirebiliriz.

Güzel İşler Derneği olarak yardımseverlere ne tür bir mesaj vermek istersiniz?

Yardımseverlere mesajımız; yardım yapmayı bir hayat tarzı haline getirmeleri. Bu elbet zahmetli bir iş. Tüm hayatınızı buna yönelik tasarlamanız gerekiyor. Ama istenirse yapılamayacak bir şey değil hatta bir zorunluluk aslında. Bu yardımları bireysel olarak da yapabilirler herhangi bir kurum çatısı altında da, ne yaptıklarının da çok önemi yok aslında, istikrarlı olarak yapabilecekleri her ne olursa olsun yapsınlar yeterli.

Derneğinize nasıl ulaşabiliriz ve gelirken ne getirebiliriz?

Açık adresimiz: Orta mahalle Demirkapı Caddesi Özen Sokak No:14/A Bayrampaşa- İstanbul

Telefon: 0542 674 01 42

Gelirken; kullanılabilir durumda olan erkek kıyafetlerinizi, ayakkabı, battaniy, dağıtım için çorba, poğaça ve ev yemeklerinizi bize ulaştırabilirsiniz.

Öncesinde bizlerle iletişime geçmenizi rica ederiz.

Kaynak: Diriliş Postası (Burak Çolo)