Uyuyan Güzel

Hikâyenin bize anlatılan kısımında tabikisi hayatta ki tek amacı bir prens ile evlenmek olan kapitalist prensesimiz, uyandığın da prensine kavuşur ve sonsuza dek mutlu yaşarlar.

Ama hikâyenin orjinalinde işler hiç öyle gitmiyor.

17. Yüzyıl da giambattiesta Basiles'in kaleme aldığı hikâyeye göre, parmağına zehirli iğne batan prenses bitkisel hayata girer. O uyurken bizim prens durur mu canım gelip ona tecavüz eder. Prenses ikizlere hamile kalır. Uyurken onları doğurur. İkizlerden biri prensesin parmağında ki zehiri emer ve prenses uyanır. Prens? Muhtemelen başka prenseslerin peşinden gitmiştir. Boyu devrilesice.

***

Kırmızı Başlıklı Kız


Hikâyenin bize anlatılan kısımında olay çok sevimli ilerler. Hiç kimse kızmızı başlıklı kızın sorduğu salak soruları sorgulamazda, oduncunun kurdun karnını nasıl diktiğine kafa yorar. Hayır evladım kör müsün anneannenin ağdacısı mı öldü bu kadar kıllandı insan bi akıl eder değil mi?

Ama hikâyenin orjinalinde işler hiç öyle gitmiyor.

Charles Perrault'un romanın da kurt nineyi öldürür ama onu yemez. Daha güzel planları vardır. Nineyi pişirir ve onun etini kırmızı başlıklı kıza ikram eder. Kızımız ninesini yer hemde kocaman bir kadeh şarap ile (ninesinin kanı).

***

Kül Kedisi


Hikâyenin bize anlatılan kısımında tabikisi kadınların hayatta ki tek amacı zengin bir erkeği kafalamaktır. Zengin erkeği kafalamak için güzel giyinmek camdan ayakkabılara sahip olmak gerektiği gibi, bütün rakipleri de geçmen gerekir.

Ama hikâyenin orjinalinde işler hiç öyle gitmiyor.

1822 Ludwig Bechstein'ın kaleme aldığı metine göre, rekabetin en şiddetlisini yaşayan üvey kız kardeşlerden biri ayağına cam ayakkabı olsun diye büyük ayak parmağını keser. Diğer üvey kız kardeş ise topuğuna vurur neşteri. Hey gidisi para sen nelere kadirsin. Prenses olma yolunda her şey mübahdır vurun aslanlarım.

***

Küçük Denizkızı


Hikâyenin bize anlatılan kısmında Arielle, Eric adında bir insana aşık olur. Bir kadın bir erkeğe aşık olursa onun için hayatını karartabilir bu hikayeye göre. Ursula ile anlaşan Arielle, insan bacağı uğruna sesini takas etmeyi kabul eder. 3 gün içinde prens tarafından öpülmezse bacaklarını da sesini de kaybedecektir. Yemin ederim salak...

Ama hikâyenin orjinalinde işler hiç öyle gitmiyor.

Küçük deniz kızı masalı Undine adlı mitolojik figür temeline dayanır. Bu metinlere göre deniz kızının sadece sesi alınmaz dilide kesilir. Yürümeye başlar ama, kırık camların üstünde ilk denemesini yapar. Prens başka kadınla evlenir, deniz kızı prensi öldürmek ister ama başaramaz. Sonra babaevine döneyim bari diye kayalıklara gelir okyanusa atlayacağı sırada düşüp parçalanarak ölür Boyun posun devrilmeye prens.

***

Mavi gözlü Dev


Hikâyenin bize anlatılan kısmında Mavi gözlü dev vatanı için cephe cephe koşmuş, kar dememiş kış dememiş savaşmıştır. Yine böyle savaşlardan birinde o kadar yorgun düşmüş ki, parkasını kendine yorgan yapmış karlarda yorgunluktan uyuya kalmıştır.

Ama hikâyenin orjinalinde işler hiç öyle gitmiyor.

12 şubat 1921 soğuk bir Ankara günüdür. Ankara hala soğuktur gerçi değişmeyen tek şey o Ankara'da. Neyse efenim Mavi gözlü dev yeni arabasını park ettirir kenara. Fotoğrafçısını yanında taşımayacağına göre önceden o da alınmıştır arabaya. Kalpağını takar, bırakır yumuşak karın üstüne kendini. Beklediği olmaz onu öpecek prensi evde unutmuştur...

Hey gidisi...