İnsanların saldırgan olmasını anlamlandırmak bazen zor olur. Birçok zaman ise karşımızda ki insanı sinirli kılan faktörleri yanlış görürüz. Bu kısmen normal olarak görülebilir. Ancak kısmen normal olarak görülmesi, bunun birçok zaman olumsuz sonuçların temelini attığı gerçeğini değiştirmez. Hele birde toplumu yönlendiren liderlerin saldırgan davranışları yanlış faktörlere bağlanırsa, toplumsal açıdan büyük tahribe kapı aralayabilir.

***

Bireylerin saldırgan bir tavır alması; kimi zaman fiziksel şiddetle, kimi zaman psikolojik şiddetle, kimi zaman ise sözlü ifadelerde belirginleşir. Bireylerin saldırgan bir tavır alması, her zaman düşünülen kadar fark edilir olmayabilir. Çünkü saldırganlık bazen savunma mekanizması olarak kullanılır.

Birey tehdit algıladığında saldırganlaşır: Bireyin saldırganlıklarının altında yatan en fazla karşılaştığım nedendir, bireyin tehditlere karşı saldırganlaşması… Bireyin hakkına tecavüz edilmesi ve buna karşın tepki olarak saldırganlık ortaya çıkar. Birey kendisinin veya değerli gördüğü diğer kişilerin yada değer verdiği olguların, hakkına tecavüz edildiğinde bu durumu savunulması gereken bir durum olarak görür. Bu doğal savunma ihtiyacı, farklı ve meşru yollardan beklenen zaman içerisinde yapılamadığında, savunma saldırganlık şeklinde yapılır. Bir kişinin otobüse binerken sıranızı gasp etmesinden tutunda, yaşamınızı sonlandıracak derecede ki büyük bir tehdide kadar bir çok noktada hayatınızda var olan bir olgudur “saldırganlık”.

Saldırganlık özünde gerekli ve yerinde bir duygu olmakla birlikte, birçok zaman yanlış davranışlarla birlikte ortaya çıkar. Zaruri miktarda kendini koruma, güvenliğini sağlama ve hayatını devam ettirme gereksinimi için önemli bir duygudur. Ancak demin bahsettiğimiz “haklarını korumak için” kavramı her zaman masum olmayabilir. Çünkü hakkını korumak, bireyin kendine hak olarak gördüğü şeylerdir. Mesela bir hırsız için, para çalmak hırsızlığın hakkıdır. Bu durumda hırsızın bu hakkına karşı her müdahale, hırsızdan saldırgan bir davranış görmeye neden olabilir.

Birey tehdit etme aracı olarak saldırganlığı kullanır: Özellikle erkek bireylerin eşlerine ve çocuklarına karşı kullandıklarına şahit oldum. Birey saldırganlığı bir yaptırım aracı olarak kullanılır. “Güç bende ise, dünya benim etrafımda dönmeli” anlayışı hakimdir. Lider ve yöneticilerde de sık karşılaşılan bu durumun en çok ailelerde ki erkek bireylerde görülmesinin nedeni; eve para getirip ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılamasından dolayı, ailenin kendisine muhtaç olduğunu düşünmesiyle kendinde bulduğu güçten kaynaklanır. Mesela bir babanın oğluna “sigara içtiğini görürsem kemiklerini kırarım” ifadesi sözlü bir saldırı aracıdır.

Saldırganlığın tehdit etme aracı kullanılmasının temel iki sebebi vardır. Birincisi elde etmek istediği meşru veya gayr-i meşru şeyleri elde etmek için en kestirme yol olarak saldırganlığın görülmesidir. İkincisi ise, kendi gücünü göstermek ve hâkimiyet alanını fark ettirmek için kullanılır.

Birey psikolojik nedenlerden dolayı saldırganlaşır: Bir takım ruhsal problemlerde saldırganlığa yol açabilir. Yukarıda bahsedilen saldırganlık türleri de psikolojik temelli olabilir. Ancak onlar dışında kalan psikolojik temelli saldırganlık belirtileri, genellikle ruhsal rahatsızlıklardan kaynaklanır. Veya bir takım hastalıkların yanı sıra tedavisi için kullanılan ilaçlardan da kaynaklanabilir. Bu durumun farklı sebebleri de olabileceği gibi, bireyin kontrolü dışında olan ve iradesiyle önleyemeyecek derecede saldırganlık duygusunun yoğunlaştığını gören kişiler, uzmanlardan destek almalıdırlar.