2012 yıllarıydı. Biriyle tanışmıştık. Ortadoğu'nun çeşitli ülkelerinde özel görevlerde bulunmuş, bir çoğunda üst düzey tanıdıkları olan biri. O sıralar Kuveyt'te bir bakanın temsilcisi ile muhatap olmuş, ticaret yapmaya karar vermiştik.
Kısa bir araştırmadan sonra, "su" gibi stratejik bir üründe karar kılmıştık. İstedikleri PH değeri ve ambalaj konusunda da oldukça iyi bir teklif hazırlamıştık.
Kuveyt suyu o zamanlar Fransa'dan alıyordu. Hem de bizim sunduğumuz fiyata göre tam dört misli maliyette... Teklifi verdik. Cevap beklediğimiz sırada, takip edenler bilir, Kuveyt'te aileler içi bir kavga başlamış ve mini bir darbe olmuştu. Bizim tanıdık prens de o tarihten sonra kaybolmuştu.
Bu tür çok girişimim oldu. Özellikle Fildişi Sahili Ticaret Odası adına... Altın bilgileri hala geliyor. Çok çeşitli alanlarda ihracat amaçlı araştırmalar yapıp teklif verdım ama olmayınca olmuyor. Şimdilerde vazgeçsem de bilgiler gelmeye devam ediyor. Mesela daha yeni zeytini Türkiye'den vereceğimiz teklifin dört misline alan bir ülke öğrendim...
Şimdi "tamam, paraysa para, hemen şu işi yapalım" diyenleri duyuyorum. İşte mesele öyle değil. Her ülke başka bir ülkeye özel bir gümrük ödemektedir. İkili anlaşmalar diğer bütün kanun ve fiyatların üzerindedir. Bir de... Bir de ilgili bürokratları memnun etme durumu vardır. Yoksa işin sürekliliği olmaz.
Hani "her şerde bir hayır vardır" denir ya... ABD'nin dolar operasyonu sonrası Ortadoğu'dan Uzakdoğu'ya, Ortaasya'dan Afrika'ya bir Türk Malı furyası başladı. Bir çok ülkede, ABD malı ürünü ayakları ile ezip, Türk Malı ürün alanlar, bunun kameraya aşıp sosyal medyada paylaşıyor. Aslında beş veya on yıl sonra bakınca bu Trump denen geri zekalıya çok ama çok teşekkür edecek gibiyiz.
İnsanlığın bir mesih ve bir mehdi beklentisi hiç bitmemiştir. Bu durum her şeyden önce mutluluk aşılayan bir umuttur. Nerede haksızlığa karşı direnen bir insan varsa, zaman zaman onunla birlikte direnmek, mücadele etmek isteyenler olmuştur. Ancak bu durumun duyulması, iletişim hatlarının güçlü olması, süreklilik için ilk şarttır.
Şu sıralar da böyle bir durum mevcut... Türkiye gelecekteki mutluluğa olan özlemin adı... Bunu daha dün Senegal, Katar, Pakistan söyledi... Suyu Fransa'dan alan hem de Türkiye'deki fiyatın dört misline alan Kuveyt'in önde gelen bir alimi söyledi. Hatta faşist, ırkçı ve küresel sermayenin büyük kollarından birinin kasası olan Almanya söyledi, İtalya söyledi...
Biz dersimizi aldık. Yaklaşık bir yıldır dolar konusunda, paraya tapanlar konusunda, "fetoşçulardan daha tehlikeliler" diye uyarılarda bulunuyordum. Hatta belki bu nedenle olsa gerek beni kripto zanneden gerizekalı cahiller de olmuştu. Olsun.
Dersimizi aldık derken, para sadece mübadele değil, ticaretin uzlaşma aracıdır. Bunu inşallah iyice öğrenmişizdir. Ortak, eşit ve adil değer ifade eden parasal uzlaşma olmazsa bu krizler her zaman yaşanır. İlkelerimize uymayan ticaret, zamanı gelince felaket olabilmektedir.
Şimdi Türk Malı zamanı; Türk Lirası zamanı... Bunu sadece bugün değil, hiç bir zaman unutmayalım.
Selam ve dua ile.
Kısa bir araştırmadan sonra, "su" gibi stratejik bir üründe karar kılmıştık. İstedikleri PH değeri ve ambalaj konusunda da oldukça iyi bir teklif hazırlamıştık.
Kuveyt suyu o zamanlar Fransa'dan alıyordu. Hem de bizim sunduğumuz fiyata göre tam dört misli maliyette... Teklifi verdik. Cevap beklediğimiz sırada, takip edenler bilir, Kuveyt'te aileler içi bir kavga başlamış ve mini bir darbe olmuştu. Bizim tanıdık prens de o tarihten sonra kaybolmuştu.
Bu tür çok girişimim oldu. Özellikle Fildişi Sahili Ticaret Odası adına... Altın bilgileri hala geliyor. Çok çeşitli alanlarda ihracat amaçlı araştırmalar yapıp teklif verdım ama olmayınca olmuyor. Şimdilerde vazgeçsem de bilgiler gelmeye devam ediyor. Mesela daha yeni zeytini Türkiye'den vereceğimiz teklifin dört misline alan bir ülke öğrendim...
Şimdi "tamam, paraysa para, hemen şu işi yapalım" diyenleri duyuyorum. İşte mesele öyle değil. Her ülke başka bir ülkeye özel bir gümrük ödemektedir. İkili anlaşmalar diğer bütün kanun ve fiyatların üzerindedir. Bir de... Bir de ilgili bürokratları memnun etme durumu vardır. Yoksa işin sürekliliği olmaz.
Hani "her şerde bir hayır vardır" denir ya... ABD'nin dolar operasyonu sonrası Ortadoğu'dan Uzakdoğu'ya, Ortaasya'dan Afrika'ya bir Türk Malı furyası başladı. Bir çok ülkede, ABD malı ürünü ayakları ile ezip, Türk Malı ürün alanlar, bunun kameraya aşıp sosyal medyada paylaşıyor. Aslında beş veya on yıl sonra bakınca bu Trump denen geri zekalıya çok ama çok teşekkür edecek gibiyiz.
İnsanlığın bir mesih ve bir mehdi beklentisi hiç bitmemiştir. Bu durum her şeyden önce mutluluk aşılayan bir umuttur. Nerede haksızlığa karşı direnen bir insan varsa, zaman zaman onunla birlikte direnmek, mücadele etmek isteyenler olmuştur. Ancak bu durumun duyulması, iletişim hatlarının güçlü olması, süreklilik için ilk şarttır.
Şu sıralar da böyle bir durum mevcut... Türkiye gelecekteki mutluluğa olan özlemin adı... Bunu daha dün Senegal, Katar, Pakistan söyledi... Suyu Fransa'dan alan hem de Türkiye'deki fiyatın dört misline alan Kuveyt'in önde gelen bir alimi söyledi. Hatta faşist, ırkçı ve küresel sermayenin büyük kollarından birinin kasası olan Almanya söyledi, İtalya söyledi...
Biz dersimizi aldık. Yaklaşık bir yıldır dolar konusunda, paraya tapanlar konusunda, "fetoşçulardan daha tehlikeliler" diye uyarılarda bulunuyordum. Hatta belki bu nedenle olsa gerek beni kripto zanneden gerizekalı cahiller de olmuştu. Olsun.
Dersimizi aldık derken, para sadece mübadele değil, ticaretin uzlaşma aracıdır. Bunu inşallah iyice öğrenmişizdir. Ortak, eşit ve adil değer ifade eden parasal uzlaşma olmazsa bu krizler her zaman yaşanır. İlkelerimize uymayan ticaret, zamanı gelince felaket olabilmektedir.
Şimdi Türk Malı zamanı; Türk Lirası zamanı... Bunu sadece bugün değil, hiç bir zaman unutmayalım.
Selam ve dua ile.
