Tesettür denilince genellikle aklımıza gelen, hanımlarımızın üzerine farz olan bir emrin anlaşılmasıdır.  Aslında aklımıza gelen bu düşünce yanlış değildir, doğrudur. Ancak eksik ve yanlış uygulanan bir emirdir…

Tesettürü gerçekten doğru biliyor muyuz?

Tesettürü doğru uyguluyor muyuz?

Tesettürü niçin yapıyoruz?

Tesettürü uygularsak ne olur uygulamasak ne olur?

Bize ve çevremize katkısı nedir?

Bunların ve bunlar gibi soruların cevaplarını bilmemizin önemi gerçekten büyüktür. Şu nokta çok iyi biliniyor ki;  bir şeyi bilerek yapmak ile farkında olmadan yani sadece bir emirdir, yapmamız gerekir diye yapmanın arasında dağlar kadar fark vardır. Normal hayatta da bu durum böyle değil midir ki, bir işi bilerek, farkına vararak yapmak ile sadece yapılması gerektiği için yapmak çok farklıdır…

Kelime anlamı örtünme ve saklanma olan tesettür, günümüzde çok yanlış  bilinmektedir. Tesettürü gerici, yobaz olarak görenler vardır bu kesinlikle yanlış bir görüştür. Bu şekilde düşünenlerin ise imanlarında noksanlık vardır. Tesettürün bizim açımızdan önemini iyi anlayabilmemiz için şu hadîs-i şerifi hatırlamak gerekir. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Cehennemliklerden gör­mediğim iki sınıf vardır; Birincisi, yanlarında sığır kuyrukları gibi kamçılar bulunup onlarla insanları döven/işkence eden bir toplu­luk! İkincisi, giyinmiş çıplaklar, kırılanlar, (erkeklere) meyleden­ler, başları Horasan develerinin eğilmiş hörgüçleri gibi olan ka­dınlar! Bunlar, cennete giremeyeceklerdir, onun kokusunu dahi duyamayacaklardır. Oysa cennetin kokusu, şu kadar uzaklıktan hissedilecektir. Hadisteki, 'giyinmiş çıplaklar' ifadesi, güzelliklerini sergile­mek için, vücutlarının bir kısmı görünecek şekilde açık giyinenler veya vücutlarını vasfeden İnce, dar kıyafetler giyinenleri ifade etmektedir. 'Baş/an Horasan develerinin eğilmiş hörgüçleri gibi olan kadınlar!' İfadesiyle de, saç örgülerini başlarının üzerinde, deve hörgücü gibi topuz yapan hanımlar anlatılmaktadır.

O ne derse doğru söyleyen değil midir ona boşuna Muhammed’ûl Emin denilmedi mi?  Doğruluğu ismine yansımamışmıydı?

Hadis-i şeriften açıkça anlıyoruz ki tesettürün ne kadar önemli olduğu, tesettüre uygulamayanların cennetin kokusunu dahi alamayacaklarını efendimiz açıkça söylüyor. Tesettürsüzlük nereye kadar, ölmeyecekmiş gibi yaşamamız nereye kadar.

Böyle yaşayanlar ‘’Her canlı ölümü tadacaktır’’(âl-i İmran)  ayetinden habersizdirler anlaşılan. Özellikle bayanların tesettürlü olması çok önemlidir. Onlar kötülüklerin şerlere vesile olmasında şeytana araç olma noktasında dikkat etmeli, şeytanın oyuncağı haline gelmekten sakınmalıdırlar. Bu konuyu daha iyi anlamamız açısından ibn-i Mesud-a kulak verelim; Efendilerin efendisinden şöyle duyduğunu bize anlatır; Peygamber efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: Kadın avrettir. Kadın dışarı çıktığı zaman şeytan, bakışlarını ona çevirir, buyurmuştur. Şeytanın bakışlarını ona çevirmesi, erkeklerin gözüne onu süslü ve cazibeli göstermektedir. Bu hadisi şerifte tesettürün kadını bir kalkan gibi koruduğunu açıkça anlıyoruz. Şimdi söz en büyükte (Yüce Allah): 'Mümin kadınlara da söyle: Görünen kı­sımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler…

Bizler Müslüman olmamızın gerekliliğini yapmalıyız. Bırakmalıyız, kim ne derse desin, Yüce Allah’ın sözleri üzerinde hiçbir sözün anlamı yoktur.

Tesettür konusu hadis ve ayetlerde açıkça ifade edildikten sonra tesettürün bizim için anlamının ne kadar büyük olduğu ortadadır... Genelimiz tesettürün sadece bayanlara yönelik olduğunu biliyoruz ama onun erkekler içinde önemi vardır. Peki erkekler için tesettürün gerekliliği nedir? Tesettüre erkekler açısından bakıldığında erkeklerin etrafınca dikkat çekmemesi gerekiyor. Erkeklerin en büyük tesettürü göz kapaklarıdır. Gözlerini haramdan korumalıdırlar.

Bayanların tesettürsüz olmaları, şeytanın bayanları erkeklere karşı şeytani düşüncelere ittiği gibi gözlerini haramdan sakınmayan erkeklerin halinin de bundan farkı yoktur. Erkeklerin gözlerini haramdan sakındırmaması durumunda şeytan onunla uğraşmaya başlar ve onu günaha sevk eder.

Bizler tesettürü uygularken farkında olmadan tesettürleşiyor gibi gözüksek de aslında tesettürsüzleşiyoruz. Ama bizler öylesine dünyevileşiyoruz ki,  artık farkına varmadan farz olan tesettürü tarz haline getirmiş durumundayız. Tesettürü uygularken bizler nefsimizin isteklerine göre hareket ettiğimiz görülmektedir. Bayanların şık görünmesi için tesettürlerinin üstüne kemer kullanmaları gibi abartılı topuklu ayakkabı giymeleri gibi. Örtünme konusunda dikkat edilmesi gereken diğer bir konu başörtüsünü doğru  takma adabıdır nur suresinin bir noktasını incelediğimizde bu açık bir şekilde anlaşılmış olur nur 31: ’’başörtülerini ta yakalarını üzerine salsınlar…’’ burada anlıyoruz ki Yüce Allah burada istediği kapanma şekli başörtüsünün boyun etrafından bağlanmasının yanlış olduğunu bu ayette açıkça görmekteyiz. Kadınların pantolon giyme konusuna bakıldığı zaman o noktada dikkat edilmesi gereken nokta giymek haramdır değildir demek doğru değildir. Ama bayanların pantolon giymesi konusunda dikkat etmesi gereken noktalar vardır. Pantolon giyildiğinde üstüne vucüd hatlarının belli olmaması dikkat edilmeli ve dikkat  çekmemesi önemlidir. Bir diğer önemli noktada özellikle bayanlarda gördüğümüz dikkat çekici giyinme noktasıdır bu noktada da çok eksiklik bulunmakta bu şekilde giyildiği durumda dikkatlerin üzerine çekme durumu olabileceğinden şeytanın üzerimizde kötülükleri çekmesine neden olduğu hadislerde açıkça görülmektedir. Hadisler ve ayetler bu kadar açık ve netken bizlerin bu tesettürsüzlüğü neden? Bu noktada kendimizi sorguya çekmeliyiz ve ölümün hak olduğunu hesap gününün hak olduğunu unutmamamız gerekir….

                                                                                                                                

                                                                                   İzzet Alyüz
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi