Hiç unutamadığım olaylardan biridir.
Aynı öğrenci evinde kalmıştık. Sobasız soğuk kış günlerinde yeri gelmiş aynı battaniyeyi paylaşamamış, yeri gelmiş elimizdeki yarım dilim ekmekle tabağın dibindeki menemen artığını beraber silip paylaşmıştık. Hepsinden önemlisi aynı dergi ve kitapları okur, aynı ideallere inanırdık. Onun sesi daha güzeldi... Namazda imamlığı ona yaptırır, aşırları ona okuturduk.
Şehid öğretmen Durmuş Güçlü'den bahsediyorum. Gazetede nasıl şehid edildiğini anlatan iki kısa paragrafı, nasıl uzun uzun okuğumu unutmadım, unutamam. Daha sonra nasıl kaçırıldığını, nasıl işkence edilerek şehid edildiğini de öğrenmiştim... Anlatılanları anlatamam.
Kaldırımda, yolda yürürken 'bastığım yerlerde acaba karınca var mı?' diye endişe ile adım atarken, yılanı bile öldürmeye kıyamazken, ağlayan bir çocuk gördüğümde içim sızlarken... o akşam secdeye kapanıp, yemin ettim. İntikam için, cana kıymak için yemin ettim.
Herkes için adalet, herkes için intikam...
Benim hırsla ve göz yaşı ile secdeye kapanıp da ettiğim yeminler, dualar ve beddualardan kabul edilmeyen olmadı. Gerçi çok fazla değiller de... Bazen 'acaba dozajı fazla mı kaçırdım?' diye düşündüğüm de olmuştur.
PKK ve Ecevit konusu bunlardandır...
Şimdi...
On yıllardır terör kurbanları vermişken... Daha önce defalarca barış için, teröre ve yasal temsilcilerine fırsat vermişken... Küresel şer güçlerinin köpeği oldukları en az '6 bin tır gücünde' tescil ve tespit edilmişken... Lozan galiplerinin bekçi (...) CHP ile birlik olup, terör temsilcilerinin meclise girip ömür boyu maaşa bağlanmalarına sebep olan kim varsa affetmiyorum, affetmeyeceğim.
Tüm idealini 8 milletvekili çıkartmaya heba etmiş bir bunak ve onun peşinde kıblesini kaybetmiş şekilde CHP'ye oy veren fosil zihniyetliler... Sizden de bahsediyorum, sizi affetmeyeceğim. Eliniz kul hakkındadır. Eliniz kanda, canda ve malda harama bulaşmıştır. Siz de o teröristlerin ömür boyu maaşa bağlanmasına katkıda bulundunuz. Ağrı'da o muhtara işkence yapan ve sonra tetiği çeken el kadar, sizin oy veren eliniz de mesul ve suçlu...
Ve ey CHP... Hesap vereceksin. El koyduğun, gasp ettiğin hilafet fonu için hesap vereceksin. Engel olmak istediğin bütün yatırımlar için hesap vereceksin. Attığın bütün iftiralar için hesap vereceksin...
Artık ABD ve AB senin yularını bizim elimize verecek ve bu hesaplar sorulacak... Yemin ediyorum, inanıyorum ve dua ediyorum. Unutmayacağım.
Böyle bilinsin.
Selam ve dua ile...
Aynı öğrenci evinde kalmıştık. Sobasız soğuk kış günlerinde yeri gelmiş aynı battaniyeyi paylaşamamış, yeri gelmiş elimizdeki yarım dilim ekmekle tabağın dibindeki menemen artığını beraber silip paylaşmıştık. Hepsinden önemlisi aynı dergi ve kitapları okur, aynı ideallere inanırdık. Onun sesi daha güzeldi... Namazda imamlığı ona yaptırır, aşırları ona okuturduk.
Şehid öğretmen Durmuş Güçlü'den bahsediyorum. Gazetede nasıl şehid edildiğini anlatan iki kısa paragrafı, nasıl uzun uzun okuğumu unutmadım, unutamam. Daha sonra nasıl kaçırıldığını, nasıl işkence edilerek şehid edildiğini de öğrenmiştim... Anlatılanları anlatamam.
Kaldırımda, yolda yürürken 'bastığım yerlerde acaba karınca var mı?' diye endişe ile adım atarken, yılanı bile öldürmeye kıyamazken, ağlayan bir çocuk gördüğümde içim sızlarken... o akşam secdeye kapanıp, yemin ettim. İntikam için, cana kıymak için yemin ettim.
Herkes için adalet, herkes için intikam...
Benim hırsla ve göz yaşı ile secdeye kapanıp da ettiğim yeminler, dualar ve beddualardan kabul edilmeyen olmadı. Gerçi çok fazla değiller de... Bazen 'acaba dozajı fazla mı kaçırdım?' diye düşündüğüm de olmuştur.
PKK ve Ecevit konusu bunlardandır...
Şimdi...
On yıllardır terör kurbanları vermişken... Daha önce defalarca barış için, teröre ve yasal temsilcilerine fırsat vermişken... Küresel şer güçlerinin köpeği oldukları en az '6 bin tır gücünde' tescil ve tespit edilmişken... Lozan galiplerinin bekçi (...) CHP ile birlik olup, terör temsilcilerinin meclise girip ömür boyu maaşa bağlanmalarına sebep olan kim varsa affetmiyorum, affetmeyeceğim.
Tüm idealini 8 milletvekili çıkartmaya heba etmiş bir bunak ve onun peşinde kıblesini kaybetmiş şekilde CHP'ye oy veren fosil zihniyetliler... Sizden de bahsediyorum, sizi affetmeyeceğim. Eliniz kul hakkındadır. Eliniz kanda, canda ve malda harama bulaşmıştır. Siz de o teröristlerin ömür boyu maaşa bağlanmasına katkıda bulundunuz. Ağrı'da o muhtara işkence yapan ve sonra tetiği çeken el kadar, sizin oy veren eliniz de mesul ve suçlu...
Ve ey CHP... Hesap vereceksin. El koyduğun, gasp ettiğin hilafet fonu için hesap vereceksin. Engel olmak istediğin bütün yatırımlar için hesap vereceksin. Attığın bütün iftiralar için hesap vereceksin...
Artık ABD ve AB senin yularını bizim elimize verecek ve bu hesaplar sorulacak... Yemin ediyorum, inanıyorum ve dua ediyorum. Unutmayacağım.
Böyle bilinsin.
Selam ve dua ile...
