EKONOMİ

Türkiye’den Dünyaya Yeşil Devrim: 180 Günde Toprağa Karışan Poşet Üretildi

Türkiye’nin güneyinden dünyaya uzanan çevreci bir başarı hikayesi... Adana merkezli Sunar Yatırım, mısır nişastasından ürettiği biyoplastik poşetlerle hem doğayı koruyan hem de ekonomik katkı sağlayan bir yeniliğe imza attı. Sunar NP tarafından geliştirilen bu poşetler, 180 gün içinde doğada tamamen çözünerek gübreye dönüşüyor.

Abone Ol

Sunar Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nuri Çomu, biyoplastik projesinin yaklaşık 20 yıl önce ortaya çıkan bir fikirle başladığını belirtti. Çomu, “Bu teknolojinin temelleri 2000’li yılların başında atıldı. O dönem dünyada biyoplastik üretimi hızla gelişirken Türkiye’de bu ürünler yoktu. Biz de bu açığı görerek Ar-Ge çalışmalarına başladık” dedi.

Şirket, 2012–2013 yıllarında küçük bir pilot tesis kurarak denemelere başladı. Üniversitelerle yapılan ortak çalışmaların ardından 2018 yılında seri üretime geçildi. Çomu, “Bugün geldiğimiz noktada, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın geleceği için bir çözüm sunuyoruz” diye konuştu.

Mısır Nişastasından Doğan Biyopolimer

Sunar NP’nin biyoplastikleri, mısır nişastasından elde edilen termoplastik nişasta (TPN) baz alınarak üretiliyor. Bu süreçte doğal hammaddeler yüksek sıcaklık ve basınç altında preslenerek plastikleştiriliyor. Ortaya çıkan malzeme, petrol bazlı plastiklerle aynı dayanıklılığa sahip ancak tamamen biyobozunur özellik taşıyor.

Üretilen poşetler, endüstriyel kompost koşullarında 180 gün içinde çözünerek toprağa karışıyor. Bu sayede kullanıldıktan sonra doğaya atılan bir poşet, yarım yıl içinde toprağın verimliliğini artıran bir gübreye dönüşüyor. Üstelik bu çevreci poşetler, 8 kilograma kadar yük taşıyabiliyor.

Biyoplastikler Döngüsel Ekonomiye Katkı Sağlıyor

Sunar NP’nin geliştirdiği biyoplastikler, döngüsel ekonomi hedeflerine katkı sunarken, petrol bağımlılığını azaltmayı da hedefliyor. Bu malzemelerle tek kullanımlık tabak, bardak, poşet gibi ürünlerin yanı sıra tarımda kullanılan sera örtüleri de üretilebiliyor.

Çomu, “Petrol bazlı plastiklerle üretebildiğiniz her ürünü biyoplastiklerle de üretebilirsiniz. Aradaki en büyük fark, çevreye olan etkisidir. Bizim ürünlerimiz doğada çözünüp gübreye dönüşüyor” dedi.

Türkiye Üretiyor, Dünya Kullanıyor

Biyoplastik poşetlerin Çin, Avrupa ve Amerika gibi bölgelerde yaygın olarak kullanıldığına dikkat çeken Çomu, Türkiye’de ise regülasyon eksikliklerinin kullanımın önünde engel oluşturduğunu söyledi.

“Market zincirleriyle görüştük, büyük bir talep var. Ancak yasal düzenlemeler biyoplastiklerin önünü tam olarak açmıyor. Eğer bu ürünler Geri Dönüşüm Katkı Payı (GEKAP) uygulamasından muaf tutulursa, kullanım hızla yayılır” ifadelerini kullandı.

Sunar NP’nin yıllık üretim kapasitesi 3 bin ton civarında. Türkiye’de ise yıllık plastik poşet tüketimi yaklaşık 300 bin ton. Şirket, üretim kapasitesini artırarak hem iç pazarda hem ihracatta büyümeyi hedefliyor.

Küresel Piyasada Türkiye’nin Yeri Güçleniyor

Biyoplastik sektöründe Çin, stratejik olarak bu alana yönelmiş durumda. Petrol kaynakları sınırlı olduğu için biyoplastikleri ithal ikamesi olarak kullanıyor. Avrupa ise çevreci politikaları nedeniyle biyoplastik kullanımını destekliyor.

Çomu, “Uzak Doğu, Avrupa ve Amerika’da bu ürünlere yoğun ilgi var. Biz de şu anda Avrupa ve Körfez ülkelerine ihracat yapıyoruz. Türkiye, biyoplastik üretiminde bölgesel bir merkez olma potansiyeline sahip” dedi.

Geleceğe Doğru Yeşil Bir Adım

Sunar NP’nin geliştirdiği biyobozunur poşetler, sadece çevreye değil, ekonomiye de katkı sunuyor. Karbon ayak izini azaltan bu teknoloji, Türkiye’nin sürdürülebilir üretim yolculuğunda önemli bir adım olarak görülüyor.

Adana’dan dünyaya yayılan bu yeşil inovasyon, doğaya zarar vermeyen üretim anlayışının somut bir örneği. Eğer gerekli yasal düzenlemeler yapılırsa, Türkiye sadece üreten değil, kendi çevreci teknolojisini kullanan bir ülke konumuna gelebilir.

Sunar NP’nin 180 günde toprağa karışan poşeti, geleceğin çevre dostu sanayisinin habercisi olarak dikkat çekiyor. Bu yenilik, “çöp” kavramını yeniden tanımlayarak, doğaya dönen üretimin mümkün olduğunu kanıtlıyor.